İmralı heyeti ile yapılan görüşmenin perde arkasına da bakmak lazım. 

İmralı heyetine pazartesi gününe dek randevu vermeyen CHP’de Merkez Yönetim Kurulu toplantısı sonrası tablo netleşti ve Meclis’te CHP lideri Özgür Özel, Genel Sekreter Selin Sayek Böke, Gölge Adalet Bakanı Gökçe Gökçen ve Meclis Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın’ın oluşturduğu heyetle görüşme yapıldı.

Özel’in heyet görüşmesine dahil olması dikkat çekerken bu kararın arka planını CHP kulislerine sordum. Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın İmralı heyeti ile görüşmeyip partisinin Meclis grubuna bu görevi vermesi üzerine CHP’nin de lider düzeyinde görüşme yapması beklenmiyordu. 

CHP kaynakları, Özel’in “MYK tavsiyesi” üzerine değil “genel başkan kararı” ile görüşmelere katıldığını vurguladı. Uzun saatler süren CHP MYK’da kimi üyelerin, Özel’in İmralı heyeti ile bizzat görüşmesine itiraz ettiklerini öğrendim. 

Özel’in görüşmede yer almak istemesinin altında yatan sebep ise “bizzat sorular sormak istemesi” olarak yanıtlandı. Bu soruların bir bölümünün Cumhur İttifakı’na da yöneltileceği söyleniyor.

Genel Merkez kaynakları; Özel’in görüşmede CHP’nin bu süreçte takınacağı tutumu çevreleyen bir tarif yaptığı ve koyduğu şerhlerin hiçbir durumda esnetilmeyeceğini söylediğini de belirtti. 

Meclis çatısı altında kurulacak bir komisyonla durumun hem şeffaf hem de denetim altında olabileceğini İmralı heyetine ifade eden Özel’in, bu komisyona ilk olarak şehit ailelerinin davet edilmesini istediğini öğrendim.

CHP lideri, bir haftalık süreçte şehit aileleri ve gaziler ile bu yönde görüşmeler yapacak ve ardından bir son durum değerlendirmesine de imza atacak

İmralı heyetine Demirtaş’ı kim hatırlattı?

Süreç başladı başlayalı dilden düşmeyen aktörlerin sıralı tam listesini biliyoruz. 

Çağrıyı yapan MHP lideri Bahçeli, çağrının adresi İmralı’daki terör örgütü kurucusu Öcalan, onunla görüşmek üzere kurulan heyetin üyeleri Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve Ahmet Türk, sürece henüz eli değmeyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, görüşülen siyasi partilerin kurmayları. 

Bir de sessiz aktör var.

23 Ekim’de TUSAŞ’a dönük terör saldırısını kınadığı günden bu yana sessizliğini koruyan Selahattin Demirtaş.

Kınama mesajında, “Barış isteyenlerin sesinin, kimden gelirse gelsin bu defa bastırılmasına asla izin vermeyeceğiz” cümlesine yer vermişti. Cümlenin adresi bariz şekilde Kandil idi.

Ama o günden bu yana ne DEM Parti kendisinden bahsetti, ne de kendisi yeni süreçle ilgili konuştu. 

Bu garip durumun etkileri yok değil. 

Kamuoyunda “Selahattin Demirtaş yeni sürecin neresinde”, “Demirtaş neden konuşmuyor”, “DEM neden Demirtaş’tan bahsetmiyor” soruları sorulmaya devam edince bir yanıt geldi.

Gelecek Partisi ziyareti sonrası Sırrı Süreyya Önder’den alelacele araya sıkıştırılmış bir bilgi kırıntısı işittik, “Kapsamlı açıklamayı Demirtaş’ı ziyaret ettikten sonra yapacağız” dedi.

Demirtaş’a gidileceğini, ilk kez böyle ayak üstü bir açıklamada öğrenmiş olmamız da tuhaf. 

Yukarıdaki satırların hepsi birer soru yumağı türetiyor. 

Demirtaş sorularının yanıt bulması için belli ki önce kendisinin tekrar konuşması gerekiyor.

KÖŞENİN GÖZÜ

Tarih: 21 Ekim 2021. 

Adres: Cumhurbaşkanlığı uçağı, Nijerya dönüşü.

Bu hatıra fotoğrafı sonrası uçakta konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdi HDP de Selahattin Demirtaş’ı çıkarmanın gayreti içerisinde. Neymiş? 4 senedir yatıyormuş. Yargı ne diyorsa o” demişti. 

Bu açıklamanın üzerine 3 yıldan fazla bir süre daha geçti.

Olası tahliye ile ilgili son konuşmasını Erdoğan nasıl hatırlıyor bilinmez ama bugünkü şartlarda hâlâ geçerliliğini koruyor. 

KÖŞENİN SÖZÜ

“Tıpkı bir adamın, asker olamayınca muhbir olması gibi bir insan sanatçı olamazsa eleştirmen olur.” - Birdman, 2014.