Muhalefet partilerinin, iktidara geldikleri takdirde Kanal İstanbul’a para yatıran finansörlere ödeme yapmayacaklarını açıklamalarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bankaları, projeye ilgi duyan ülkeleri tehdit ediyorlar. Söke söke sizden bu paraları uluslararası tahkim yoluyla alırlar” yorumunu yaptı. Bunun üzerine muhalefet harekete geçti. CHP Balıkesir Milletvekili Fikret Şahin’in verdiği yasa teklifinde, inşaatı devam edenlerle birlikte 18 şehir hastanesinde ileride ortaya çıkabilecek hukuki uyuşmazlıklarda uluslararası tahkim yerine Türk mahkemelerinin yetkilendirilmesi önerildi.

Şahin, teklifin yasalaşması halinde, yap-işlet-devret projelerinin ileride kamulaştırılması ya da kamu aleyhine olan sözleşmelerin kamu lehine düzeltilmesi durumunda olası davaların Türkiye’de görülebileceğini söyledi.

YASAYI DEĞİŞTİRDİLER

Şahin, şehir hastanelerinde ortaya çıkabilecek uyuşmazlıklarda Türk mahkemelerinin yetkili olduğu ve davaların Türkiye’de görüleceği şartının yasada yer almasına rağmen, 2015 yılında yasa değiştirilerek yetkinin uluslararası tahkim mahkemelerine devredildiğini söyledi. Bu değişiklikle kamu çıkarlarının tehlikeye girdiği ve Türk yargısına olan güvenin zedelediğini ifade eden Şahin, 5 şehir hastanesini işleten Rönesans şirketinin sürpriz bir kararla hisselerini Danimarkalı ISS şirketine devretmesiyle yeni bir hukuki belirsizliğin doğduğunu belirtti. Şahin, “Devirle birlikte Sağlık Bakanlığı’nın sorumluluğunda olması gereken kamusal sağlık hizmetleri yabancı şirketlerin inisiyatifine bırakılmış, taraflar arasında yaşanacak ihtilafların Türkiye’de çözülmesi imkansız hale gelmiştir” dedi.

Fikret Şahin yasa teklifinin gerekçesinde, Türkiye’deki projelerde yabancı tahkim mahkemelerinin yetkilendirilmesiyle ulusal egemenliğin ve ulusal güvenliğin tehlikeye atıldığını, aynı zamanda milletin vicdanında rahatsızlık yarattığını belirtti. Şahin yasa teklifiyle, şehir hastanelerinde taraflar arasında yaşanabilecek uyuşmazlıklarda sadece Türk hukukunun uygulanmasının, Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinin yetkili olmasının ve davaların sadece Türkiye’de görülmesinin öngörüldüğünü ifade etti.