Yıl 1920…
Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, Padişah Vahdettin’e rağmen Millî Mücadele’yi yürütürler.
★★★
Millî Mücadele, sadece işgalcilere karşı verilmiyordu.
İşgalcilerle işbirliği yapan Vahdettin’in desteklediği isyancılar, Mustafa Kemal Paşa’ya savaş açmışlardı.
★★★
10 Nisan 1920…
Dönemin Şeyhülislamı Dürrizade Abdullah’tır.
Vahdettin’in onayıyla verdiği fetvalar, İngiliz ve Yunan uçaklarıyla Anadolu’ya atılır.
İşbirlikçi gazetelerde yayımlanır.
Bu fetvalar, Rumlar, Ermeniler, Hürriyet ve İtilaf Partisi tarafından dağıtılır.
★★★
Fetvaların özeti şöyledir:
“Padişahın izni olmadan işgalcilere karşı duranları, asker ve para toplayanları tek tek veya topluca öldürmek, din gereği ve görevidir!
Milliyetçi öldürenler gazi sayılır, bu yolda ölenler şehit!”
★★★
Vatanın namusunu kirleten, Padişah türbelerini ayaklarıyla ezen işgalciler, Padişah Vahdettin ve Şeyhülislam için çok muteberdi…
Vatanın, milletin namus ve şerefini kurtarmak için kanlarını döken kahramanlar ise haindi…
★★★
Padişah’ın Başbakanı Damat Ferit’tir…
Damat Ferit Hükümeti’nin Adalet Bakanı Ali Rüştü, “Yunan ordusunun başarısı için dua edilmesini” ister.
★★★
11 Mayıs 1920… İstanbul Hükümeti’nin Harp Divanı, Mustafa Kemal’i ve kadrosunu idama mahkûm eder.
24 Mayıs 1920… Padişah Vahdettin, idam kararlarını geciktirmeden onaylar.
★★★
Ve, 10 Ağustos 1920…
Osmanlı Devleti’nin Eğitim Bakanı Hadi Paşa, Danıştay Başkanı Rıza Tevfik ve Bern Elçisi Reşat Halis tarafından oluşan Osmanlı Heyeti, Paris’te Sevr Antlaşması’nı imzalar.
★★★
Sevr Antlaşması’na göre, Osmanlı Devleti tarih sahnesinden siliniyordu.
Anadolu parçalanıyor, Doğu Anadolu’da bir Ermeni devleti, Güneydoğu’da özerk bir Kürdistan kuruluyordu.
★★★
19 Ağustos 1920…
Ankara’da Mustafa Kemal Paşa’nın kurduğu TBMM, Sevr’i tanımadığını ilan eder.
Sultan Alparslan’ın emanetine sahip çıkar.
★★★
Ve Üç Mustafa…
Mustafa Kemal, Mustafa İsmet, Mustafa Fevzi…
Ve vatandan başka sevgili tanımayan o kahraman Ordu ve o kuşak…
Yokluk ve kıtlık içinde, dünya savaş tarihinin altın harflerle kaydedeceği muhteşem bir zafer kazanırlar.
★★★
Türk Milleti’nin idam fermanını, Sevr’i çöpe atarlar…
Hangi koşullarda?
Ayaklarında ayakkabı yoktur, savaş için doğru dürüst kıyafetleri yoktur.
★★★
17 Kasım 1922… Vahdettin, Türkiye’den kaçar ve İngiltere’ye sığınır.
24 Temmuz 1923… Lozan Barış Antlaşması imzalanır.
★★★
Bazı çeyrek eğitimlilerin, Lozan’ı küçümsediklerine bakmayın siz…
İngiliz Devlet Adamı Churchill, Lozan için şunları söyler:
“Türklerin yeniden Avrupa’ya girmeleri Müttefikler için en kötü aşağılanmadır.”
★★★
Lozan, Sevr’in çöpe atılmasıdır.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin tapusudur.
★★★
PKK bölücü terör örgütü, bağımsız bir Kürdistan kurulmasını engellediği için Lozan’a çok öfkelidir. Ama, Sevr’e sevdalıdır…
İşgalciler, Sevr çöpe atıldığı için yaşadıkları hayal kırıklığını unutmazlar.
★★★
Ama…
Bunların tümü…
Sevr’i çöpe atan, Mustafa Kemal Atatürk’ü sevmezler.
★★★
Gel zaman, git zaman…
2025 yılında, bir “Barış Süreci” başlatılır…
Sanırsın, Türkiye’de savaşan taraflar var!..
★★★
İmralı’daki terörist başı, anahtar rolündedir…
★★★
Halkların Eşitlik ve Demokrasi (DEM) Partisi Heyeti, İmralı’yla görüşür.
DEM Parti Heyeti’nden Ahmet Türk, açıklamasında 100 yıllık hayalini yedi sözcükte özetler:
“Biz kardeştik, son 100 yılda ilişkimiz bozuldu.”
Yani, Sevr kardeşliğimizi sağlıyordu, Lozan, kardeşliğimizi bitirdi.
★★★
PKK terör örgütü başı Öcalan’ın hedefi de çok açık:
“Lozan’ın güncellenmesinde, hem Kürtler hem de Türkler kazanacaktır.”
Yani, Sevr’de yer alan “Kürdistan”ın kurulması gereklidir.
★★★
Barzani, hayalini daha önce açıklamıştı:
“Kürtlere gelince, 1923 tarihinde yapılan Lozan Barış Antlaşması’ndan bu yana bağımsızlığı hayal ediyor...”
Yani, Sevr’e dönüş olsun.
★★★
Atatürk’le ve Cumhuriyet’le problemi olanlar da Türkiye Cumhuriyeti’nin 1923’te açılan bir parantez olduğunu söylerler.
Artık, bu parantezin kapanma zamanının geldiğini belirtirler.
★★★
Sevr’i hayal edenlerle, Cumhuriyet’in bir parantez olduğunu söyleyenlerin ortak sevdası vardır:
Şeyh Sait…
İngilizlerin desteklediği Şeyh Sait’in amacı da PKK’nın hedefiyle aynıdır…
★★★
Ve, “Yeni Türkiye”, işte budur…
Şeyh Sait’i kahraman olarak görenlerin, bu vatanı kanlarıyla yeşerten kahramanlara parmak salladığı bir ülkedir Türkiye…