Sevgili okurlarım, memlekette olup biteni bizim buralarda yazmamızın pek bir önemi kalmadı artık. Siz olanları günlük yaşamınızda her gün, her saat zaten yaşıyorsunuz.
Karşımızda güzelim ülkemizi yaşanmaz hale getiren bir iktidar var.
Kim olursanız olun, bu durum herkes için geçerli.
Milyonlarca insanımız bunların iş bilmezliği ve particiliği altında ezilir ve çile çekerken iktidarın keyfi yerinde. Ya da işlerine öylesi geliyor.
Tek parti iktidarı dünyanın her yerinde, bulunmaz bir nimettir.
Bizde de öyle...
Tayyipgiller iktidarı bu avantajı 23 yıldan beri dibine kadar kullanıyor. Bir ellerinde din iman sömürüsü, ceplerinde ise sayısı belli olmayan sonsuz olanaklar, yolsuzluklar.
★★★
Bırakın heba ettiğimiz günleri, memleketin sadece son birkaç gününe bakın. Ne demek istediğimi daha iyi göreceksiniz.
Bir yanda ormanlarımız cayır cayır yanarken kendilerine defalarca sorduk...
“Elinizde orman yangınları için kaç uçak, kaç helikopter var? Bunların kaç adedi yurt dışından kiralandı? Uçaklara ve helikopterlere niçin gece görüş cihazı taktırmıyorsunuz?”
İlk ve ikinci sorulara bile yanıt veremiyorlar. Üçüncüye verilen yanıt ise aynen şöyle:
“Gece görüş cihazları pahalı olduğundan ve bu konuda elimizde ödenek bulunmadığından!..”
Memleketin dört bir yanında ormanlarımız kül olurken elde mevcut (sayıları gizli tutulan) yangın söndürme uçakları ve helikopterler akşam olunca istirahata çekiliyor (!), gün ağırınca yeniden çalışmaya başlıyor... Çünkü karanlıkta söndürme çalışması yapmaları mümkün değil.
Tablo yüz kızartıcı.
Her şeye, her lüks harcamaya ödenek var ama gece görüş cihazlarına yok.
Böyle sorumsuzluk, böyle rezalet olur mu?
Orman yangınlarından artakalan kapkara tablolar acaba onların da yüzünü kızarttı mı?
★★★
Yargının durumuna bakıyorsunuz, siyasi davalarda iktidarın istemediği kararlar veren hakim ve savcılar görevden alınıyor, sürgün ediliyor.
Örneğin varsayalım herhangi bir hakim İmamoğlu’nu tahliye etmiş. Başına gelecekleri bilmez mi!
Adalet Bakanı ise sık sık aynı şeyi söylüyor:
“Türk yargısı bağımsızdır, kimseden emir ve talimat almaz!”
Böyle bir yargının bağımsız olması mümkün mü?
Ama Bakan Bey bir yerde haklı!
Örneğin yargımız boşanma davalarında bağımsız ve tarafsız!
★★★
Gazeteci kimliğimizle her gün ve her saat haberleri izliyoruz...
Ve izledikçe şaşırıyoruz.
Ortalığı sahte üniversite diplomaları sarmış, bunlar olurken bizim iktidarımız ayakta uyumuş!
Her yer sahte belgelerle dolup taşıyor.
★★★
Bütün bunlar olurken Tayyipgiller iktidarının bir tek amacı var...
Elindeki devlet gücüyle birlikte yargı gücünü sonuna kadar kullanıp başta İmamoğlu olmak üzere bütün muhalif kesimleri ve CHP’li belediyeleri baskı altına alıp korkutmak, sindirmek ve bu da yetmez, kadrolarını tutuklamak!
İş öyle bir boyuta geldi ki iktidarın stepnesi olarak görev yapan Devlet Bahçeli bile “Bu gidişe artık dur demek gerekir, biraz frene basalım” demek zorunda kaldı.
Böylesine olumlu bir isteği onun ağzından duymuş olmak gerçekten önemliydi ama Devlet Bey ne yaparsa yapsın, ne derse desin sonuç değişmeyecektir.
★★★
Sevgili okurlarım, Türk Milleti bugüne kadar örneğini görmediğimiz bir hayat pahalılığı altında eziliyor, bütün kesimler inim inim inliyor.
Bu memlekette karpuzun dilimle, limonun, kayısının, şeftalinin taneyle satıldığına hiç tanık olmamıştık.
Milyonlarca insanımızı ezen bu enflasyon sürecinde dün önemli bir karar açıklanacaktı ve açıklandı.
Hükümet memur maaşlarına ilk altı ay için yüzde 10, ikinci altı ay için yüzde 6 zam önerdi.
Yüz binlerce memurla alay ediyorlar.
Utansınlar.
Her konuda utansınlar.