Ömer Karakaş, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin en yakınındaki isimdi. 1997-2011 yılları arasında özel kalem müdürlüğünü yaptı. Sonraki dönemde Ömer Karakaş, İYİ Parti’nin kuruluşunda yer aldı ve halen Aydın Milletvekili olarak görev yapıyor.  “Büyük Ortadoğu Projesi” daha önce yavaş ilerlerken, son dönemde düğmeye basıldığını, ülkemizde anayasayı değiştirip, bir süre sonra federal sisteme geçileceğini, Diyarbakır’ın eyalet olacağını öne sürerken gözleri doluyor.

Irak’ın kuzeyinde özerk Kürt bölgesi kurulduğunu, oranın Türkiye’ye bağlanacağını, aynı şekilde Suriye topraklarının yüzde 35’ini elinde bulunduran PKK/PYD’nin özerk yapı kurulmasına Türkiye’nin müsaade etmesi halinde o yapının da kontrolünün Türkiye’ye verileceğini, ABD’nin planının bu olduğunu anlatıyor. Ömer Karakaş, şöyle devam ediyor:

“EYALET OLACAK”

“Türkiye’ye sunulan şu: Belirlenecek sınırlar içinde Diyarbakır bizim eyaletimiz olacak, özerk bir Kürt bölgesi kurulacak. Musul’u, Halep’i Türkiye’ye bağlayacaklar. 10-15 yıl sonra bu yapılar bağımsızlığını ilan edip ve Büyük Kürdistan’ı kuracaklar. Bu süreçte, İran’da da benzer bir yapı oluşturacaklar.”

DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan’ın, bütçe açılış konuşmasında Kürt-Türk kardeşliği için Filipinler-Mora örneğini verdiğini, Mora’nın yakın zamanda özerkliğini kazandığını, kendi anayasası, parlamentosu, hukuku olduğunu, sadece dış politika ve güvenlik konularında Filipinlere bağlı olduğunu anlattığını belirten Ömer Karakaş, diğer eş genel başkanın, “Topraklarımızda baraj yapıp Türkiye’nin her tarafına elektrik satıyorsunuz. Bizi sömürüyorsunuz” dediğini hatırlattı. Ne acı sözler. Karakaş açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Mesele sadece Abdullah Öcalan’ın serbest bırakılması veya teröristlerin silah bırakması,  affedilmesi meselesi değil. Mesele, ileriki zamanda Sivas’tan bu tarafa sıkışmış kalmış küçük bir Türkiye. İlk etapta kukla bir Kürdistan, sonrasında bu bir Büyük Kürdistan. Bu, İsrail hedefidir. İsrail komşumuz olacak.”

“MÜZAKERE DEĞİL, MÜCADELE”

Türkiye’nin, Suriye’de zafer kazanmış gibi bir algı oluşturduğunu, ancak ülkemiz aleyhine işleyen bir sürece girildiğini öne süren Ömer Karakaş, Irak’ta olduğu gibi, Suriye’de de parçalı yapı olduğunu, Suriye sınırında atılması gereken adımlar olduğunu ayrıntılı olarak anlattı. Türkiye’nin güvenliği için güney sınırımızda alınacak önlemlerin “Tünelden son çıkış” olacağını kaydeden Karakaş, üniter yapımızın kesinlikle muhafaza edilmesi gerektiğini vurguladı ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dünyanın hiçbir yerinde terörle müzakere yapılmaz. Mücadele edilir. Geçmişte ‘Analar ağlamasın’ diye bir çözüm süreci başlatılmıştı. Sonuçta yüzlerce şehit verdik. Bugün de ‘Terörsüz bir Türkiye’ sloganıyla ülkeyi uçurum kenarına, bölünme noktasına getiriyorlar. Bizim yapacağımız yanlışlıkların ceremesini artık ‘Torunlarımız çeker’ demiyorum. Süreç o kadar hızlı işliyor ki torunlarımıza kalmayacak, bizleri ve çocuklarımızı Anadolu’yu yeniden fethetmek zorunda bırakacaklar. Atatürk’ün kurduğu Misak-ı Milli ve üniter yapı şu an tehlikededir.

İnanın uykularım kaçıyor. Asıl acı olan da şu: Ülkemizin bölünmez bütünlüğü ile ilgili milli refleksi gösterecek olan ülkücüler ve ulusalcılardır. Bu ülkede kendine ‘Ulusalcıyım’ diyenlerle ‘Ülkücüyüm’ diyen arasında aslında çok bir fark yok. İkisi de vatanın, milletin bölünmez bütünlüğü ile ilgili refleks koyacak iki unsurdur.  Maalesef bu yakında başlayacak yıkım süreci, maalesef ülkücüler eliyle yapılmaya çalışılıyor. Asıl acı olan da bu.

BİZİM BİLMEDİĞİMİZ NE OLABİLİR?

MHP milletvekilleri de, tabandaki insanlar da dostum, arkadaşım. Maalesef bir biat kültürü var, bir de ‘Devlet Bey’in bir bildiği vardır, liderin bir bildiği vardır’ kültürü. Ben de kendilerine ‘Birkaç ay önce biri size ‘Devlet Bey çıkıp, Abdullah Öcalan’ı Meclis’e davet edecek, affedilmesini isteyecek’ deseydi siz bunu küfür olarak alırdınız değil mi?’ diyorum. ‘Evet’ diyorlar. Ama bugün oldu. Milletvekili arkadaşlarımıza ‘Sizler milletvekilisiniz. Sizin bilmediğiniz ne olabilir bu anlamda? Devlet Bey’in bilip de bu insanların, bizim bilmeyeceğimiz ne olabilir? Görünen köy kılavuz istemez. Kimse bu milletin zekasıyla, bizlerin zekasıyla alay etmesin. Biz her şeyi farkındayız her şeyi biliyoruz.”

Ülkeler üçe bölünme noktasına geldiyse, Abdullah Öcalan’ı çıkartmak ya da teröristleri affetmekle bu iş bitmez. Bunun devamı olmazsa onlar açısından bir anlamı yok. Onlar bu mücadeleye bazı kazanımlar için girdi. Bunu vermeyeceksiniz zaten kabulleri mümkün değil. İlk aşamada Öcalan’ı çıkarıp, arkasından da aşama aşama başka şeylerin gelmeyeceğini kimse garanti edemez.

BARIŞTIRMA DERNEĞİ 

Meclis’te, karşı duruş gösteren bizim partimiz kaldı. İsterdik ki bu mücadeleyi yaparken bugün ana muhalefet partisi, Atatürk’ün partisi CHP ile beraber birlikte bu milli duruşu gösterip teröre, bölünmeye, Cumhuriyete karşı olan insanların karşısında hep birlikte muhalefet dimdik bu refleksi gösterse.

Çok farklı yorumların, eleştirilerin yapıldığı bir dönemdeyiz. Cumhurbaşkanımız bugün Diyarbakır’da bu konuda ayrıntılı bir açıklama yaparsa en azından ne olup bittiği anlaşılır. Önceki gün bu köşede aşiretlerin nasıl barıştırıldığını anlatmıştım. AKP Diyarbakır İl Başkanlığı’na Nebi Camii Başimamı Ömer İler getirildi. Ömer Hoca’nın, 2008’den bu yana “Barıştırma Derneği’nde din görevlisi olarak çalıştığını, bir çok kan davasının bitirilmesinde etkili olduğunu belirtelim. Bakalım, bundan sonra Ömer İler’in ne yapacağını bekleyip görelim...