Sevgili okurlarım, milyonlarca insanımız Türkiye’de ilk kez yaşanmakta olan bir siyasi gerçeğe tanık oluyor.

Çok ilginç bir olay...

Böylesi daha önce görülmemişti.

Devlet Bey ve partisinin, Tayyipgiller partisine yıllardan beri vermekte olduğu koşulsuz destek.

İş çok ilginç boyutlara sürüklendi.

Kendi partilileri de dahil bu konuda ne olduğunu, ne olacağını bilen yok, anlayan yok.

★★★

Çok uzaklara gitmeye gerek yok.

Yıllar önceydi...

Bu acayip sevgi, bu inanılmaz tutku henüz ortalıkta yoktu!

Seçim mücadelesi başladığında Devlet Bey partisi adına düzenlenen mitinglerde kürsüye çıkar ve AKP iktidarına en ağır sözlerle yüklenirdi.

AKP’ye karşı olan milyonlarca insanımız da bunları duyunca “Helal olsun” derdi.

Gerçekten çok iyi konuşmalar yapar, hiç kimsenin bilmediği yolsuzlukları ve yanlışları en etkili bir biçimde dile getirip büyük kitleleri kendisine hayran bırakırdı.

★★★

Hele bir miting konuşması vardı ki herkesin belleğinde yer etmişti.

Devlet Bey kürsüde...

Yine ağır bir biçimde AKP iktidarını eleştiriyor...

Ve elindeki bir ipi dinleyenlerin üzerine öfkeyle fırlatıyor.

Böyle ipli falan bir hareketin amacı neydi, ipi niçin fırlatmıştı?

“Uyarıyorum... Bunları yapanlar sorumludur, sonra ipe çekilir” mi demek istemişti?

★★★

Sonra aradan bir süre geçti ve bir baktık ki Devlet Bey 180 derece çark edip safını değiştirmiş!

Bu kez, dün en ağır sözlerle saldırdığı AKP iktidarının bir numaralı savunucusu kesilmiş!

Önümüzdeki seçimde sandığa gidip oy kullanmayı düşünen her vatandaş bu değişim ve çark etme sürecini iyi bilmelidir.

Bir siyasetçinin böylesine saf değiştirmesi akıl alacak şey değildir...

Çünkü onunla birlikte MHP de aynı değişikliğe uğradı.

★★★

Türkiye’de bilinen bir gerçek vardır...

MHP’nin tabanını Türk milliyetçisi Ülkücüler oluşturur.

Gözlemlerimi soracak olursanız şöyle derim:

Bunların çoğu yurtsever ve iyi niyetli insanlardır.

Yine bunların çoğu orta direk ve altındaki vatandaşlarımızdır.

Bu tabanın çoğunluğu AKP iktidarına karşıdır.

Karşıdır ama öte yanda da parti disiplini vardır ve bu yüzden ses çıkarmaları, partiyi ve özellikle de genel başkanı (kapalı kapılar ardındaki gizli fısıldaşmalar dışında) eleştirmeleri asla söz konusu değildir.

★★★

Türkiye’de bir süre önce ilginç bir cinayet işlendi...

Ülkü Ocakları eski başkanı Sinan Ateş öldürüldü.

O makam MHP açısından çok önemli bir yerdi...

Öldürülen başkan oraya (çok büyük olasılıkla) parti yönetimi ve Devlet Bey’in talimatıyla seçilmişti.

Fakat gelin görün ki bu cinayetten sonra gerek parti yönetimi ve gerekse Devlet Bey, aradan geçen haftalara karşın en küçük bir tepki bile veremediler!

Niçin konuşamadılar?

Bu tepkisizliğin ve suskunluğun gerçek nedeni nedir?

Bu soruların yanıtını bizim bilmemiz elbette mümkün değildir.

★★★

Ama bu süreçte yanıt verilmesi gereken çok önemli bir soru daha belleklerimizde dolanıp duruyor.

-MHP’nin AKP’ye vermekte olduğu bu kayıtsız şartsız desteğin nedeni acaba nedir?

Bunun yanıtı bilinmiyor.

Bu parti önümüzdeki aylarda kendi adına seçime girecek. Öyle varsayıyoruz!

Peki seçim sürecinde halka ne diyecek?

İktidar partisini eleştirse olmaz, kendisiyle çelişkiye düşer.

Övgüler düzse hiç olmaz...

O takdirde MHP’ye oy verecek insanların kafasında ciddi kuşkular ortaya çıkar.

Adama sorarlar “Aslı varken taklidine niçin oy verelim” diye...

Bence Devlet Bey bu soruya hiçbir zaman yanıt veremeyecek ve bu gibi soruların ağırlığı altında partisiyle birlikte zor duruma düşecektir...

Ve seçim sonuçları geldiğinde belki de hepimizin bildiği bir türküyü söylemeye başlayacaktır!

Kendim ettim kendim buldum...