Sevgili okurlarım, bir ülkede en kötü şey, devlete olan güvenin yitirilmesidir...
Biz bunu her gün yaşıyoruz.
Örneğin adına TÜİK denilen bir kurum var. Türkiye İstatistik Kurumu.
Orası da bu iktidar tarafından ele geçirilmiş durumda. Kızılay, TRT ve RTÜK ne ise öteki kurumlar ne ise aynısı fazlasıyla TÜİK’te de yaşanıyor.
TÜİK’le ilgili en çarpıcı açıklamalara her ayın başında ve her gün bire bir tanık oluyoruz. Aylık enflasyon rakamları açıklanıyor.
Fakat gelin görün ki bu rakamların bilerek ve özellikle düşük gösterildiğini artık Mısır’daki sağır sultan bile biliyor.
★★★
Belli ki bunlara en tepe noktalardan talimat verilmiş...
“Bu rakamlar mümkün olduğunca düşük gösterilecek ve asla ödün verilmeyecek!”
TÜİK derseniz iktidarın kucağına düşmüş olan bir emir kulu! Düşük göstermekten başka çaresi yok.
Milyonlarca insanımız hayat pahalılığı altında inim inim inlerken TÜİK her ay alay edercesine ‘ferahlatıcı’ açıklamalar yapıp enflasyonu düşük gösteriyor.
Onların yaptığı bu açıklamaları Türk Milleti olarak biz yemiyoruz da amaç zaten dış dünyaya ses vermek...
“Haaa, aferin Türkiye’ye. Enflasyonla mücadele programını başarıyla yürütüyor. Biz bunlara destek olalım...”
Orada binlerce kişinin çalıştığı bir kurum var ama ne yazık ki Türk Milleti o kuruma güvenmiyor.
Güvenmemekte haklı zira rakamlarla işlerine geldiği gibi oynanıyor.
★★★
Aynı durum işsizlik rakamları için geçerli...
İki gün önce son işsizlik rakamını açıkladılar.
İşsiz sayısı 3 milyon 55 bin kişi imiş!
Bu rakam bile yaşadığımız acı günlerin göstergesidir.
Ama gelin görün ki bu rakam da güvenilir değil.
Milyonlarca insanımız, özellikle gençler ve kadınlar asgari ücrete bile muhtaç. Bu koşullarda iş arıyorlar ama bulmaları mümkün değil.
Çaresiz kaldılar, artık başvuracakları herhangi bir makam yok.
★★★
Peki, Türkiye’de kaç adet sığınmacı yaşıyor, gerçek rakamı bilen var mı?
Sorun TÜİK’e, sorun öteki ilgili kurumlara. Tutarlı bir yanıt almanız asla söz konusu olmayacak.
Her yerden farklı bir ses çıkacak, farklı yanıtlar gelecek.
Bu kaçakların kaç milyon kişi olduğu, devleti yönetenlere bugüne kadar defalarca soruldu ama yanıt verilemedi.
Verilen üfürükten yanıtları elbette ciddiye alacak değiliz.
★★★
Gelelim son olayımıza, Tarım Bakanlığı tarafından açıklanan köftede domuz eti sorununa...
Bakanlık bir açıklama yaptı ama arkasında duramadı.
Memleketin dört bir yanında şubeleri olan Köfteci Yusuf inkar ediyor, biz sorunun gerçek olup olmadığını bilemiyoruz, zira iş ortada kaldı.
Köfteye domuz eti katmak ekonomik midir, değil midir?
Türkiye’de kesime hazır ve etleri köfte etine karıştırılacak o kadar domuz var mıdır?
Eğer varsa o domuzlar nerede ve nasıl yetiştiriliyor?
Türk toplumunun böylesine duyarlı olduğu bir konuda bunların hesabını verecek hiçbir makam olmadığı anlaşılıyor.
Şimdi gelin de bu Tarım Bakanlığına güvenin!
★★★
Bu konuda size somut bir örnek daha vereyim.
Bu iktidar bundan birkaç yıl önce ilkel bir Afrika ülkesi olan Sudan’la bir ticaret anlaşması imzalamıştı. Sudan bunlara işlenecek toprak verecek, ayrıca çeşitli mallar satacaktı.
Satın alacağımız mallar konusunda, burada çıkan 14 Aralık 2019 tarihli yazımda aynen şöyle demiştim:
“...Onay için Meclis’e gönderilen aynı anlaşma uyarınca Sudan’dan domuz eti de ithal edeceğiz. 50 bin adet canlı büyükbaş hayvan, 500 ton taze veya dondurulmuş at, eşek ve katır eti, 500 ton domuz, koyun, keçi, katır sakatatı...”
★★★
Yazımı şöyle sürdürmüştüm:
“Demek ki herkese ‘Müslümanlık’ dersi veren bizimkiler domuz sakatatı (beyin, yürek, ciğer vesaire) ithal etmeyi bile göze almış.
Ben bu işi hiç anlamadım. Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!
Müslüman mahallesinde salyangoz satmak...”
Sakın Köfteci Yusuf’un köftelerine AKP iktidarı tarafından Sudan’dan ithal edilen domuz etleri yanlışlıkla karışmış olmasın!
★★★
Sevgili okurlarım, bu güvensizlik konusunda son bir anımsatma daha yapayım...
Özellikle yandaş medyada her gün verilen bir takım haberler var.
“Falanca yerde yapılan operasyonda şu kadar PKK’lı terörist etkisiz hale getirildi.”
Bu haberleri izledikçe insanın aklına bir soru geliyor:
“Yav kardeşim etkisiz hale getirilen bu PKK’lılar kaç kişi ki, öldürdükçe bitmiyor! Çin ordusu mu bunlar?”
★★★
Şimdi bir anımsatma daha yapayım...
Bu haberlerin altı da çoğu zaman boş.
Sadece bir resmi açıklama var, hepsi o kadar.
Unutmasınlar, bu gibi haberler de güven duygumuzu zedeliyor.