Resmi işsiz sayısı dört milyona ulaştı, konkordatolar, iflaslar, tanzim satış kuyrukları domates patlıcan, terörist soğan, durdurulamayan enflasyon, seçimden sonra dolar ne olacak filan...



Sizi bilmem, ben ekonomi haberlerini ekonomi sayfalarından değil, üçüncü sayfalardan takip ederim.



Ataması yapılmayan 32 yaşındaki öğretmen kendini astı.
Kredi borcunu kapatmak için böbreğini 20 bin liraya satışa çıkardı.
Boşanmak isteyen eşini tandır yaptı.
Uyuşturucu bağımlısı genç, para vermeyen annesini öldürdü.
Kızının okul taksidini ödeyemeyen anneye, önce icra geldi, sonra 90 gün hapis cezası verildi.
Tefeciye borçlanan iki çocuk babası marketçi, oğlunun oyuncak tabancasıyla banka soymaya kalkıştı.
Çarşı esnafıyla Suriyeliler arasında taşlı sopalı kavga çıktı.
Afgan kağıt toplayıcılarla mahalleli arasında taşlı sopalı kavga çıktı.
İstanbul’da yaya ile sürücü arasındaki yol verme tartışması cinayetle sonuçlandı.
Apartmanda beslediği köpeğinden şikayetçi olan komşusunu tabancayla vurarak öldürdü.
Atm’den maaşını çeken 80 yaşındaki emekliyi döverek, parasını gaspettiler.
Alacağını vermeyen dükkan sahibine pompalı tüfekle ateş açtı.
Belediyede işe alınmayınca, üstüne benzin döküp kendini yakmaya kalktı.
Adliyede öfke krizine giren kadın, bebeğini polislerin üstüne attı.
Farklı partilere oy veren karı koca, siyasi anlaşmazlık yüzünden boşandı.
İşadamı, tartıştığı ortağını vurdu.
Polis memuru, karakolun tuvaletinde intihar etti.
Antalya’da cami bahçesindeki teneşir masasının üzerine terkedilen beş aylık bebeğin soğuktan öldüğü ortaya çıktı.



Son bir haftada üçüncü sayfalara yansıyan haberlerin bazıları bunlar.



36 yıllık gazeteci olarak açıkça söyleyebilirim ki... Ekonomik krizin bir numaralı göstergesi, insanın insana yönelik şiddetidir.



Sıradan insanların kriminal hadiselere karışmasının en önemli sebebi, ekonomiktir.



Silahlı şiddet olayları, bir önceki yıla göre yüzde 70 arttı.
Geçen yıl, 2 bin 300 kişi öldürüldü.
Her dört saatte bir cinayet işleniyor.



Yılda 600 bin hırsızlık oluyor, inanılması gerçekten çok güç ama, ortalama her bir dakikada bir hırsızlık olayı yaşanıyor.
Yılda 25 bin araç çalınıyor.



“Şüpheli” sıfatıyla hakkında işlem yapılan kadın sayısı, tarihimizde ilk kez bir milyonu geçti!



Geçen yıl 3 bin 500’den fazla insanımız canına kıydı.



Herkes birbirini mahkemeye veriyor.
25 milyon kişi davalı veya davacı.



40 milyon icra dosyası var.



Boşanmalar son on yılda yüzde 85 arttı. Geçen yıl İstanbul’da açılan hukuk davalarının yüzde 70’i boşanma davasıydı.



Çıkın sokağa... Yüzbinlerce üniversite mezunu gencimiz işsiz, henüz yirmili yaşlarında kara kara düşünmekten saçları ağarmış, geleceğe dair umutsuz, elleri cebinde dolaşıyor.
Bulaşıkçılık yapan üniversite mezunu var, işsiz evladına bakabilmek için 70 yaşında garsonluk yapan memur emeklisi var.



Herkes barut gibi.
Herkes burnundan soluyor.
Herkes, dokunsan patlıyor.



Ekonomi dediğin, toplumsal moraldir, huzurdur, mutluluktur.
Birinci sayfalarda istediğin kadar pembe hayaller yansıt...
Üçüncü sayfalar gerçeği kusuyor.



Herkes kendi kendine çöken çürük apartmanları konuşuyor ama, aslında toplumsal yıkıma ramak var...
“Sosyal enkaz”ın altında kalmaya hazır olun.

                                        

Bugün saat 12’de Ankara Kitap Fuarı’ndayım.