MHP liderinin DEM Partililer ile tokalaşması ile başladığı düşünülen bir milat var.
Kimi bu miladı normalleşmeden alıp CHP'yi de dahil ediyor, dolayısıyla yerel seçim sonuçlarını da.
Kimine göre ise asıl milat, terör örgütünün kurucusu Öcalan'ı merkezine alan son çağrıdan başlıyor.
Ortada bir milat var.
Başlangıç noktası tartışmalı, niteliği belirsiz, hesabı anlaşılmaz ve geleceği tahmin edilemez bir siluete benziyor.
MHP'yi "çağrı yapan" rolde, AK Parti'yi "beklemede" gösteren bir siluet bu.
Kamuoyundaki genel kanıya göre MHP, yeni dönemi tasvir ediyor ve Bahçeli bu konuda beklediği desteği Cumhurbaşkanı'ndan alamadı.
MHP kaynakları ise ısrarla, yapılan paylaşımın iç kamuoyuna dönük ve parti kampanyası çerçevesinde olduğunu vurguluyor.
Miladın nerede başladığını çözmeden hiçbir soruya yanıt bulunamayacağı gibi adeta bir siyasi toto oynanmaya da devam edecek.
Bu belirsiz siluetin yanına yenileri de ekleniyor.
AK Partili Şamil Tayyar...
Şimdi partisindeki özgül ağırlığı tartışılsa da kimliği net.
"Beştepe'deki Sorosçular" diyerek bizzat Erdoğan'ın danışmanlarını suçladı ve yanıtı da benzer sertlikte aldı. Konu Bahçeli'nin çağrısına getirilen izahtı elbette.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yine belli tartışmalara yol vermiş gibi görünüyor.
Bunu defalarca yaptı ve her seferinde yeni anketlerle sonuca ulaştı.
Bahçeli'nin çağrısını kıymetli bulması dışında elini çok açık etmeyince, dünkü ikili görüşmeye kadar uzanan bir dizi hareketlilik boşa yaşanmasa gerek.
Yine bir ölçüm var belli ki.
Peki sonucunu ne zaman, nasıl anlayacağız?
Cumhurbaşkanı ne düşünüyor?
Erdoğan'ın danışmanlarından birinin, kamuoyu araştırmaları yapan bir ismin benzer sorusuna "Grup toplantısında öğrenirsiniz" yanıtını verdiğini öğrendim. Başka yanıtlar da vermiş ama bu kadarını yazma izni aldım.
Anlıyoruz ki; kamuoyu süzgeçten geçirilecek ve biz Çarşamba günü, Erdoğan'ın hem Bahçeli'nin çağrısından ne anladığını hem de kendi yeni dönemini nasıl tarif edeceğini öğreneceğiz.
Asıl milat mı, yeni milat mı?