TCMB'nin yüzde 8.5 olan politika faizine karşılık, diğer faizlerdeki yükseliş sürerken; seçimler öncesinde artan belirsizlikle faktoring şirketlerinin sağladığı fonlamanın faizi yüzde 70 seviyelerine kadar yükseldi, vadeler ise iki haftaya kadar düştü.

Konuya yakın toplam üç bankacılık ve faktoring kaynağının verdiği bilgiye göre, bazı faktoring şirketlerinin Şubat ayında yüzde 30 faiz ile kullandırdığı kaynağın maliyeti, işlem komisyon ve çek masrafları da eklendiğinde yüzde 70'ler seviyelerine yükseldi.

Vadeler ise ikinci tura kalması halinde 28 Mayıs'ta gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçim tarihine kadar geçen süre hesaplanarak 20-22 güne kadar düştü.

"İLK KEZ BANKALAR VE FAKTORİNG FİRMALARININ FAİZLERİ AYNI SEVİYEDE"


Faktoring sektöründe Şubat ayında yüzde 29-30 olan ticari kredi faiz oranlarının hem faktoring şirketlerinde, hem de bankalarda çek ve komisyon ücretleri dahil ortalama yüzde 55-60'a ulaştığını kaydeden faktoring sektörü danışmanı ve ekonomist Arda Tunca, "Çok nadir olsa da yüzde 70'e varan oranlar da görülüyor. Şu anda ilk defa bankalar ve faktoring firmalarının verdiği faiz oranları aynı seviyelere geldi. Bankalar daha net bir siyasi ve ekonomik ortam görene kadar kredi vermek istemiyor" diye konuştu.

Bu hafta sonu gerçekleşecek cumhurbaşkanlığı seçimleri düşük faiz temelli alışılagelmişin dışındaki makroekonomi politikaları izleyen ve yüksek enflasyon altındaki Türkiye'de seçim sonrası süreçteki ekonomi politikaları açısından da yakından izleniyor.

Kredi vadelerinin de 20-22 gün aralığında olduğunu belirten Tunca, cumhurbaşkanı seçiminide ikinci tur ihtimali göz önünde bulundurularak kredilerde 28 Mayıs sonrası vadenin çok nadir görüldüğünü söyledi. Tunca, "Birçok fon yöneticisi önlem olarak nakitte" diye konuştu.

BANKACILAR 'DOLARDA SEÇİM BASKISI'NDA HEM FİKİR


Ülke genelinde tüm faizler seçim sonrası alışılagelmiş politikalara tekrar dönülebileceği yönünde oluşmaya başlayan beklentiler ve giderek artan döviz talebi sonrası faiz üst sınırları içeren regülasyonların gevşetilmesiyle Nisan'dan bu yana yükselişe geçmişti.

Mevcut politikalarda kur, kredilerin hangi alana, hangi faizden verilebileceği, mevduatın para birimi dağılımı ve faizi ile Hazine tahvillerinde yön kamu tarafından belirleniyor. Ekonomi yönetimi kur politikasındaki süreci ise "istikrarlı TL" olarak tanımlıyor.

Bankacılar, 19.5'i aşan dolar/TL'nin, amaçlanan cari fazla politikasıyla uyuşmasa da "seçim" nedeniyle olması gerekenden daha düşük tutulduğu konusunda hem fikir. Bankacılara göre seçim sonrası yükselecek beklentisi bile başlı başına döviz talebi oluşması için yeterli ve endişe verici.

Bir başka bankacılık kaynağı, bankalardan kredi kullanamayan şirketlerin büyük bir taleple faktoring şirketlerine gittiğini belirterek, "Zaten Takasbank'tan alınan kredilerin faizleri de yüzde 45'ler seviyelerine kadar geldi. Bunun üzerine işlem masrafları, çek masrafları da eklenince faizler yüzde 70'lere geldi" dedi.

HİSSE SENETLERİNDE YÜZDE 12 DÜŞÜŞ


Adını vermek istemeyen bir fon yöneticisi, Takasbank Para Piyasası'nın (TPP) aracı kurumlar tarafından kredili işlem yapan müşterileri fonlamak için kullanıldığını belirterek, "Son günlerde TPP'de faizlerin yükselmesi nedeniyle bazı aracı kurumlar kredili işlemler yapan müşterileri için ya kaldıraç oranını düşürdüler ya da işlemleri kapattılar. Bu da hisse piyasasında pozisyonların çözülmesine yani satışa neden oldu. Son iki haftaki satışlarda bu etkili oldu" diye konuştu.

Hisse senedi piyasası .XU100 TPP'deki faizlerin artmaya başladığı Nisan ortasından bu yana yüzde 12 düşüş kaydederken, düşüş son 15 günde yoğunlaştı.