Kimlikte adı “Bora Kaplan” olmasına rağmen “Ayhan” adını hep kullanıyor. Silahlı suç örgütünün lideri olduğu, “Kod adı” belirtilen iki gizli tanığın ifadesinde de var. Çok şeye tanık oldukları da anlaşılıyor. Ancak bu kişilerin ifadeleri mutlaka diğer belgelerle, başka tanıklarla, olgularla desteklenmeli.
“M7U3H9F8C4” kod adlı gizli tanık, “Bora Kaplan, Ankara’da örgüt elemanlarının ya da örgüt üyelerinin yapmış olduğu eylemlerden dolayı kayıtlara geçirilmeden tedavi görmesi gerekenleri (…) hastanesine gönderiyordu. Başka bir hastanenin sahibiyle de yakın ilişkisi vardı. Hastane sahibi, Bora Kaplan’ın yargıdaki bağlantılarını sağlıyordu. Hastanesine birçok yargı mensubu geldiği için onlar arasında çok samimi oldukları vardı” diyor.
KUMARCILARA “TEFE” VERİYORDU
Bora Kaplan, büyük paralarla kumar oynanan bir mekana gidiyor. Orada neler olduğunu gizli tanık, Cumhuriyet Savcısına şöyle anlatıyor:
“Bora Kaplan, burada kumar oynayan şahıslara faiz ile ‘Tefe’ tabir edilen para verirdi. İnşaat firmasının sahibi O.G.’ye tefe usulü 300 bin dolar verdi. Firma sahibi parayı ödeyemeyince Bora, bu kişinin babasına gidip parasını tahsil etti.
Bir keresinde de baraj inşaatı yapan firma sahibi D.K.’ya tefe usulü para vermiş ancak şahıs parasını ödeyemeyince D.K.’nın adamları Bursa’da bulunan, adını bilmediğim oteli sattırdılar ve otelin satımından ele geçen paraları almak için 2017 yılında iki araba şeklinde Bursa’ya gidildi. Tahsil edilen çuvallara doldurulmuş 12 milyon lirayı araca koyup Ankara’ya dönmüşlerdi.
BAKANIN YAKININI DÖVÜNCE
Mahfuz Tatar’ın nasıl öldürüldüğünü, yaralama olaylarını en ince ayrıntısına kadar anlatıyor. Sıra, Bora Kaplan’ın sahibi olduğu mekanda eski bir bakanın yakın akrabasıyla ilgili bildiklerini anlatıyor ki; bu çok ilginç bilgileri ifadeden aktarıyorum:
“2018 yılı şubat ayında duyduğum kadarı ile Ayhan Bora Kaplan’ın sahibi olduğu eğlence mekanında badigartlar, kim olduğunu bilmedikleri bir kişiyi darp ediyorlar. Sonradan öğrendiğim kadarıyla, bu şahıs eski bakanın yakın akrabası S.S. ile birlikte mekana geliyor. S.S., Bora Kaplan dahil herkese ‘Bu çocuğun hali nedir?’ diye hesap soruyor. Bora Kaplan, S.S.’nin oğlunu döven güvenliklerden sorumlu olduğu için K.K.’ye, dövenleri alıp getirmesini istiyor. Az sonra üç kişi Bora’nın karşısına çıkarılıyor. Bora, belinden çıkarmış olduğu silah ile 3 badigardı da ayağından vuruyor.
Bu olaylar yaşanırken mekanda Bora Kaplan, bakanın yakını S.S. ile bu kişinin oğlu, badigartlardan sorumlu K.K. ve vurulan üç şahsın bulunduğunu biliyorum. Bora Kaplan’ın vurduğu şahıslar oradan bir araca konulup götürüldü. Olay sanki dışarıda olmuş gibi gösterilmeye çalışıldı. Bu olayda ismini E. olarak bildiğim şahıs, Bora’nın talimatıyla suçu üstlendi.”
Kahramankazan ilçesinde peynircinin dolandırılması ve Elmacı marketler zinciriyle ilgili yaşananları, gizli tanık en ince ayrıntısına kadar anlatıyor.
AĞZINA PORSELEN TABAK SOKTU
Bu başlığı okuyunca “Yok artık” demişsinizdir. Gizli tanık ifadesinde bu olayı ve daha fazlasını şöyle anlatıyor:
“A.K.’nin çevresine anlattığı kadarı ile Bora Kaplan’ın ‘Abim’ diye hitap ettiği B.K.’nin, E.D. bir açığını biliyormuş ve bundan dolayı sürekli para istiyormuş. Siyasetçi B.K. bu olayı Bora’ya söylüyor. Bunun üzerine Bora, B.K.’ye ‘Sen bu adamı para vereceğim diye bir yere çağır, gerisini ben halledeceğim’ diyor. B.K. para vereceğini söyleyip E.K.’yi bir mekana çağırıyor. E.K geldikten sonra onu Bora Kaplan, B.K., S.A., M.K. ve A.K. arabaya bindirerek Ayhan Bora Kaplan’a ait olan Tren isimli eğlence mekanına götürüyorlar.
Gece çalışan mekan, gündüz boş oluyor. E.D.’yi dövüyorlar. Her ne kadar doğrudan ilgili olmasa da siyasetçi B.K. ile ilgili şuan aklıma gelen bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum: Bu kişi adını söylemediğim Ankara’daki otelde bir gecede kumarda 8 milyon dolar kaybetmişti. Kendisinin işi ve ekonomik durumu kaybettiği parayla ters orantılıdır. Zaten bu durum otel kayıtlarının araştırılmasıyla da ortaya çıkacaktır.
Şimdi tekrar ifademe devam etmek istiyorum. Duyduğum kadarı ile Bora Kaplan, E.D.’nin ağzına porselen tabak sokarak dişlerini kırıyor, 4 veya 5 adet dişi de Bora tarafından çekiliyor. E.D., orada işkence ve dayaktan bayıldıktan sonra ağzını, ellerini ve ayaklarını bağlayarak Bora’nın eğlence mekanının yan kapısından araca koyup Konya yolu üzerindeki bir plazaya götürülüyor. Günlük olarak kiraya verilen eve götürüp bağlıyorlar.
KİMLİĞİNİ BALKONDAN ATTI
Günlerce yemek vermiyorlar, işkence ediyorlar. Daha sonra duyduğum kadarı ile Bora Kaplan’ın adamları olan ve o evde bulunan A.K., M.K., S.A. uyurken E. D. ellerini çözüyor ve pet şişenin içerisine kimliğini koyarak balkondan aşağı atıyor.
Bunu yapmasının sebebi ise belki aşağıdan biri görür de esir alındığını anladıktan sonra polise haber verir diye düşünmesinden kaynaklanıyor. Daha sonra da bir şekilde aşağıda bulunan balkona sarkarak o evden kaçıyor. E.D., gelen polislere konuyu anlatıyor ve önce yapılan şifahi görüşmede şikayetçi olacağını söylüyor. Bu şahsa kati rapor almak için Adli Tıp Kurumuna götürüyorlar ancak sonrasında Bora Kaplan’ın adamları tarafından tehdit edildiği için ifadesini değiştirerek ismini bilmediği şahıslar tarafından darp edildiği şeklinde ifade verdiriyorlar.
İfade işlemi için yine örgüt üyesi olan G.Ü. isimli avukat, Bora Kaplan’ın talimatı ile bir ifade formatı hazırlıyor ve bu şekilde yazdırmış olduğu ifade formatına E.D.’ye zorla imza attırarak olayı kapatmaya çalışıyorlar. E.D., bu şahıslardan korktuğu için şikayetçi olmuyor. Şunu da belirtmek isterim; örgüt üyeleri tarafından bir suç işlendiği zaman ve adli makamlara yansıdığında bizzat örgüt tarafından avukat gönderilirdi. Bu işleri C.H. organize ederdi.”
Gizli tanık ifadeleri işte böyle yaralayıcı olarak devam ediyor. Eski bakanın akrabası S.S.’yi defalarca arayıp bu olayı sormak istedim. Daha önceleri konuştuğumuz S.S.’nin bu kez eski bakanın emriyle olsa gerek suskun kalmayı tercih ettiğini de ekleyeyim.