Türkiye bugün büyük bir müzik adamı Timur Selçuk’u (74) kaybetti. Müziğinde sanatsal kaliteyi popüler olmanın önüne koyan, zamanının hep ötesinde işler yapan ve müzikteki tarzını anlamayanlar için, “Bir süre sonra benim ne yaptığım netleşecek inşallah o netleştiği zaman ben hala hayatta olurum” diyen büyük usta kurduğu sanat merkezi ile pek çok gencin de yetişmesine ön ayak oldu. II. Dünya Savaşı’ının hemen sonrasında 1946 yılının İstanbul’un’da doğan Timur Selçuk’un yapacağı meslek büyük ihtimalle anne karnından çıktığı an belliydi. Zira babası bir Türk Sanat Müziği efsanesi olan Münir Nurettin Selçuk’tu.
Genç Timur, piyanosunun başında./Fotoğraf: Timur Selçuk Resmi Site
Galatasaray Lisesi’ne başlayan eş zamanlı olarak da daha sonra İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı olarak anılacak Belediye Konservatuarı’nda okuyan genç Timur Selçuk bu okulda solfej, armoni ve piyano dersleri aldı.
Baba, Münir Nurettin Selçuk/Fotoğraf: Timur Selçuk Resmi Site
Ardından 18 yaşında ‘ışıklar şehri’ Paris’in yolunu tutarak “Ecole Normale de Musique de Paris” müzik okuluna girdi. Bu okulda piano, orkestra şefliği, ve bestecilik alanında kendini geliştirme imkanı buldu. 19 yaşından başlayarak Ümit Yaşar, Faruk Nafiz, gibi şairlerin eserlerini besteledi. İlk plağını 1967 yılında doldurdu. Ardından Türkiye’de Orhan Veli, Nazım Hikmet, Attila İlhan’ın şiirlerinden bestelediği şarkılarını pianosu eşliğinde seslendirerek dizi konserler başlattı.
Selçuk'un Paris'te eğitim gördüğü Ecole Normale de Musique de Paris/Fotoğraf: Wikipedia
1977’de “İstanbul Oda Orkestrasını” kurdu. Bu toplulukla, tümüyle özgün kendi bestelerinin yanı sıra, geleneksel müziklerimizden seçilmiş örneklerin çok sesli yorumlarını gerçekleştirdi. 1977’de “Çağdaş Müzik Merkezi” adıyla kendi müzik eğitimi merkezinde öğrenci yetiştirmeye başladı. Amerika, Rusya, İngiltere, Fransa, Almanya, Belçika, Hollanda, İsveç, Polonya, Bulgaristan, İspanya gibi ülkelerde orkestra şefi ve ses sanatçısı olarak verdiği konserler büyük ilgi gördü. EMRE YÜCELEN: 'HOCAMIZI KAYBETTİK' Timur Selçuk'un vefatıyla alakalı SÖZCÜ'ye konuşan müzisyen ve yorumcu Emre Yücelen, "Timur Selçuk olağanüstü bir insandı. 1999 yılında Atatürk Kültür Merkezi'nde 'Babamın Şarkıları' isimli konserinde ben de korist olarak yer almıştım. Kendisiyle o günlerde tanıştım. Efsane bir müzisyeni kaybettik" dedi. Usta müzisyenin geçmişte Ümit Yaşar Oğuzcan şiirleri başta olmak üzere şairlerin şiirlerine yaptığı bestelerle çok geniş kitlelere ulaştığını belirten Yücelen, "Eserlerini genç neslin daha yakından tanımasını ve dinlemesini isterdim" dedi. Timur Selçuk'un ölümsüz eserler bıraktığını belirten Yücelen, "Biliyorum ki yüz yıl sonra bile onun eserleri dinlenecektir. Ancak gerçekten sanatçı vasfına ulaşabilirseniz bunu başarabiliyorsunuz. Timur Selçuk sadece şarkı formunda değil, her anlamda çok iyi bir müzisyendi. Öğretmenlik kısmı da vardı. Ustaydı, hocalık yaptı ve öğrenciler yetiştirdi. Bu yüzden hocamızı kaybettik diyoruz" ifadelerini kullandı.
Müzisyen ve yorumcu Emre Yücelen / Kaynak: Resmi web site
Timur Selçuk'un eserlerinin genç jenerasyon tarafından daha çok bilinmesi ve dinlenmesi için elinden geleni yapacağını söyleyen Yücelen, sözlerini şöyle noktaladı: "Ölüm haberini alınca çok üzüldüm. Konser ve prova anıları canlandı gözümde. Çok büyük bir sanatçı olan babası Münir Nurettin Selçuk'un eserlerini senfoni orkestrasına uyarlamıştı ve gerçekten olağanüstüydü. Münir Nurettin Selçuk bambaşka bir karakterdi. Timur Selçuk ise müzikal anlamda daha çok kompozitörlük (besteci) tarafıyla ön plana çıkmıştı. O da babası gibi olağanüstüydü. Aynı aileden yeri dolmayacak iki büyük insan. İkisi de göçüp gitti. Timur Selçuk da tıpkı Münir Nurettin Selçuk gibi unutulmayacaktır." 'HERKESTEN ÖNCE NE YAPTIĞIMI BEN BİLİYORUM' Selçuk’un 1992 yılında BBC’ye verdiği bir röportaj sanata bakış açısını son derece net anlatıyor. Sanat hayatında ilkelerinden taviz vermediğini daha çok plak veya kaset satışı yapmak yerine sanatta doğru bildiğini yapmaktan çekinmediğini vurgulayan Selçuk, “Benim Türkiye’de çalışmalarım halkın biraz fazlaca ilerisinde oldu. Çok sesli müziğe yatkın olanlar kavrayabildi. İlk çıkan plaklarım ilk çıkan bir sanatçıya gösterilen ilgiden ötürü daha fazla sattı. Bugünkü grafiğimizde bu satış rakamları diğer sanatçıların yanında küçük kalıyor. Hafif müzik sınırları içine kitlenmiş bir besteci değilim. Ben hızlı koşan biriyim. Çıtayı yükseğe koyarım. Yaptıklarımı yaptığım an halk anlasın diye bir endişem yok” ifadelerini kullanıyor.
Timur Selçuk. Yıl:2009 Fotoğraf: Depo Photos
Yurt dışında verdiği konserlerde kendisini ve müziğini kavrayan bir kitle ile buluştuğunu anlatan Selçuk, “Yurt dışındaki konserlerimizde müzikten anlayanların yaklaşımı olumlu oluyor. Ben bunun böyle olacağını biliyorum. Herkesten önce ne yaptığımı ben biliyorum” diyerek müziğine olan güvenini vurguluyor ve daha sonra şu vurucu cümleyi söylüyor: Bir süre sonra benim ne yaptığım netleşecek inşallah o netleştiği zaman ben hala hayatta olurum. Türkiye’de çok satan eserler ile sanat yönü ağırlıklı olan eserlerin belli bir denge içinde olmadığını anlatan usta müzisyen, “Batıda genelde çok satan parçalarda o ülkede kaliteli eserlerin ve sanatçıların kendi içinde bir dengesi vardır. Tüketime yönelik müzik eserleri ve sanatsal eserler belli bir dengededir. Türkiye’de bu denge henüz oturmuş değil. Burada görev çok satan arkadaşlarımızın bu konuyu doğru irdelemeleri ve bu satışların arkasına sığınmamaları çünkü bunun denge bozukluğu yoz müziklere doğru dönebilir. Selçuk eserlerinde belli bir sanat seviyesini tutturmayı ne kadar önemsediyse toplumsal sorunlara değinmekten de bir o kadar geri durmadı. Türkiye’nin ekonomik kriz yıllarında bestelediği (1980) Ekonomi Bilmecesi isimli eser belki de bugün hala güncelliğini koruyor.
Ekonomi Bilmecesi şarkı sözleri: Ekonomi tıkırında Kriz var bunalım var Ekonomi tıkırında İşveren zor durumda İsçiyi bağrına basar Reva mı bu efendim Bunalım bundan doğar Demek ki ne yapmalı Paradan at bir sıfır Artsın öyle fiyatlar İsçi fazla at gitsin İşsizlik pahalılık Konjonktür enflasyon Milletçe fedakarlık Kriz bunalım derken Bilançoya bir baktık: Bu yıl iki misli kar Hayret su işe bak sen Nerden geldi bu karlar Kime gitti bu karlar Aman kimse sormasın Kim kazandı bu işten Aman kimse duymasın...