Atatürk’ün yolunda gençlerin yetişmesi için emek veren iki bilim insanının hikayesi…
Cumhuriyet’in 10. yıldönümü olan 1933’te dünyaya geldi Prof. Dr. Atıf Ural… Mermi mühendisi olan babası Abdullah Ural, Kazım Karabekir Paşa’nın kumandasındaki askeri birliklerde görev yaptı. Ural, çetelere karşı kahramanca savaştığı için Mustafa Kemal Atatürk’ün elinden İstiklal Madalyası almış bir vatanseverin oğlu. Çocukluğunu, “Savaş yılları olmasına ve yokluklar içinde yaşamamıza rağmen onurlu bağımsız bir ulusun çocukları olarak mutluyduk. Ulusal bayramları her zaman coşkuyla kutladık” sözleriyle anımsayan Ural, 1953’te Galatasaray Lisesi, 1959’da ise İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği’ni bitirdi. Fakülte hocasının desteğiyle Almanya Berlin Teknik Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı. Yeniden İTÜ’ye dönüp çalışmaya başladı. 2 yıl üst üste Vehbi Koç bursu kazanan Ural, Almanca, Fransızca ve İngilizce’ye hakimdi. Türkiye’nin alanında yetişen ilk ulaşım profesörlerinden oldu…
ATIF Ural, aynı üniversitede Makine Mühendisliği asistanı Mübeccel Ural ile tanışıp 1979’da evlendi.
1992’DE kurulan Kocaeli Üniversitesi’ne Kurucu Rektör olarak atanan Atıf Ural, 1998’de en çok oyu alarak üniversiteye rektör seçilmesine rağmen Atatürkçü duruşu ve siyasilere ihale vermediği için rektör yapılmadı. Üzerine “Bilgisi ve görgüsünü artırsın” diye İstanbul Üniversitesi’ne sürüldü.YÖK’e açtığı davayı kazandı ama bir daha Kocaeli’ne dönmedi. 2000’de 67 yaşında emekli oldu.
Ata’mızın babama verdiği İstiklal madalyası en büyük hazinem
“Atatürkçü olduğum için konferanslarda konuşmama dahi izin verilmedi” diyen Ural ve öğretim üyesi olan Prof. Eşi Mübeccel Ural çağdaş eğitim ve bilimin yolunda gençler yetiştirmekten hiç yılmadı. Bir çocuklarını doğum sırasında kaybedince tüm hayatlarını eğitimde fırsat eşitliği alamayan öğrencilerin eğitimlerine adadılar. Erzurum’dan Tekirdağ’a kadar uzanan öğrencilerin kimi bankacı, kimi doktor kimi ise bir köy öğretmeni oldu. Ural, “Olumlu Dokunuşların Öyküsü’ kitabında bu öğrencilerin azim dolu hikayesini anlatıyor.
ÖĞRENCİLERİ EVLATLARI OLDU
41 yıldır evli olan Ural çiftinin burs verdiği öğrenciler adeta çocukları olmuş. “Onların iyi yerlerde Atatürkçü gençler olarak yetişmesi gururlandırıyor. Kimisi evlendi çocukları oldu. Çok vefalılar. Gelip giderler” diye anlatan Atıf Ural “Atatürkçü gençler yetiştirmeyi görev edindik. Çünkü Atatürk hayat demek, barış ve medeniyet demek. Cumhuriyet ise hürriyet demek” dedi… 87 yaşındaki eğitim çınarının en büyük hayali ise Cumhuriyet’in 100. yılı olan 2023’e çağdaş bir Türkiye olarak girmek…
EĞİTİMDE 50 YIL GERİDEYİZ
40 yılı aşkın öğretim üyeliği yapan Atıf Ural eğitimde gelinen tabloyu da şu sözlerle değerlendirdi: “Eğitim sistemimiz 50 yıl öncesinden çok daha kötü durumda. Üniversite sayısı çoğaldı ama kalite azaldı. Üniversitelerin yüzde 70’i yüksekokul statüsünde bile değil. Teknik donanımlar kadar kafa yapısı da değişti. Türkiye’deki öğretim üyelerinin bir kısmı doçent ve profesörlük niteliklerine layık değiller. Bilimsel verileri yüksek bir ülkede hiçbirine iş vermezler. Ama çeşitli grupların adamları oldukları için kılıfına uyduruluyor.”
1997’DE TAYYİP BEY DANIŞMANLIK TEKLİF ETMİŞTİ İYİ Kİ KABUL ETMEMİŞİM
Kocaeli Üniversitesi Rektörlüğü sırasında konuşmacı olarak üniversiteye gelen siyasiler arasında Tayyip Erdoğan’ın olduğunu fotoğrafla gösteren Atıf Ural “1997’de rektörken Tayyip Erdoğan danışmanlık teklif etmişti ama siyasi görüş ayrılığımız nedeniyle kabul etmedim. İyi ki de etmemişim (gülüyor). Bugün ulaşımla ilgili yaptıkları her şeyi ben 70’li yıllardan bu yana söylüyorum, çok geç kaldılar. Bir de bütün projeleri yaparken çok pahalıya yaptılar. Müteahhitler 100 bin dolara yapılacak işi 300 bin dolara yaptı. Bu paraya daha iyileri yapılabilirdi” dedi.
