Türk-İslam filozofu Farabi El Medinetü’l Fazıla yani İdeal Devlet adlı eserinde ideal devlet ve devlet adamının nasıl olması gerektiğini anlatıyor. Eserin can alıcı bölümünde devlet adamında olması gereken 12 özellik sıralayıp şu manaya gelecek şeyler söylemiş Farabi: 12 özelliğe de sahip devlet adamı her çağda ancak bir kez gelebilir. Bu özelliklerden 5’ini taşıyanı bulursanız öpüp başınıza koyun!

İdeal devlet adamı özelliklerinden bazıları şöyle...

* Yönetici, kendisine söylenen her sözü konuşanın amacını ölçerek kolayca anlayabilme yeteneğine sahip olmalı.

* Hemen hemen hiçbir şeyi unutmamalı.

* Bilgi edinmeyi, öğrenmeyi sevmeli.

* Doğası gereği doğruyu ve doğru insanları sevmeli, yalandan ve yalancıdan nefret etmeli.

* Gümüş, altın ve benzeri cinsten dünyevi amaçlar peşinde koşmamalı.

* Yüksek ruhlu olmalı.

* Adaleti ve adil insanları sevmeli, baskıya maruz kalan insanlara acımalı, adaleti uygulamaya davet edildiğinde isteksiz ve inatçı olmamalı. İnsaflı olmalı...

Bir Ceza Hakiminin Notları kitabının yazarı da olan hakim Necati Daştan ise merhamet-insaf-adalet ilişkisi üzerine bir makale yazmış. Orada diyor ki... İnsaf, sözlükte hakkı teslim etme esasına dayanan ılımlı davranış, vicdana uygun hareket demektir. İnsaflı olmak adil olmaktır, hakka hukuka riayettir, haklara saygıdır, şevkat ve merhametin özüdür. İnsaf ve merhameti olmayan kimsede ne hak anlayışı ne de emeğe saygı vardır!

***

Merhamet, insaf ve adalet ilişkisi üzerine yazılanlar aklıma bir film izleyen, filmi gözyaşları arasında izlediğini söyledikten sonra 180 derece dönen dünya liderimizi getirdi.

Hatırlayın, 9 Ekim’de saraydaki kabine toplantısının ardından ne demişti...

“Emeklilerimizin yaşadığı sıkıntıları çok iyi biliyorum. Emeklilerimizi rahatlatmak için bir defaya mahsus olmak üzere 5 bin lira ödeme yapmayı kararlaştırdık. Hem emekli olup hem de çalışmaya devam eden emeklilerimizi bu düzenlemenin dışında bırakıyoruz. Hayırlı olsun!”

Bugüne kadar çok adaletsizlik, emeğe saygısızlık görmüştük ama böylesi bir ayrım ilk kez oluyordu. İnsaftı, ayıptı... Azıcık dinlenmeyi umarken hala çalışmak zorunda olan emekliler isyan etti.

Ama 45 gün hem sağır hem de dilsiz oldu iktidar, ‘tık’ çıkmadı. 46. gün 24 Kasım Öğretmenler Günü’ydü.

Sarayda gala vardı, PKK’nın katlettiği şehit öğretmenimiz Şenay Aybüke Yalçın’a ithafen hazırlanan filmin galası... Erdoğan ve eşi yüzlerce katılımcı ile birlikte gözyaşları içinde izledi filmi. Duygular tavan yaptı. Galanın ardından kürsüye çıktı Erdoğan, aynen şunları söyledi...

“Geçen ay emeklilerimize 5 bin lira ödeme kararı almıştık. Açıkçası emeklilerimizin bir kısmının dışarıda bırakılması şahsen bizim de içimize sinmeyen, bizim de hakkaniyetli bulmadığımız bir durumdu! Emeklilerimizde bir gönül kırgınlığına sebep olduğunu üzüntüyle müşahede ettik. Gerekli düzenleme için talimat verdim. İlk düzenlemeden yararlanamayan emeklilerimiz de 5 bin lira ödeme imkanından yararlanacak. Hayırlı olsun!”

Gerçi ‘emeklilerimizin bir kısmını kim dışarıda bırakmıştı’ söylemedi ama seçime dört beş ay kala duygular tavandı sarayda! Aşka ve de insafa gelen dünya lideri konuyu ev sahibi kiracı mevzularına götürdü, bir yurttaşla arasında geçen konuşmayı paylaştı...

“Dedi kiracıyım. Ne ödüyorsun dedim. Başkanım dedi, şu anda ev sahibi beni sıkıştırıyor 2500 lira veriyordum 7500 lira istiyor. Ya verirsin ya evden çık diyor... Mecburen o ilçedeki belediye başkanımızı aradım, ricada bulunduk.  Her şeyi devletten beklemek herhalde olacak bir şey değil. Ama ben o ev sahibine şimdi dinliyordur beni, ‘sende vicdan var mı’ diye sormak durumundayım.  İnsaf ya, bu ne vicdandır?”

İnsaf önemli tabi!

Adaletli Hz. Ömer’den Farabi’ye, insafla adalet ilişkisini araştıran hukukçularımızdan 46 günde insafa gelen dünya liderimize... Peki merhamet ve insaf öğrenilen, okula gidip diploma ile edinilen bir şey mi?

Yabancı dil öğrenmek, fahri doktora sahibi olmak, okuyup yazıp diploma almak, mahalle berberine çırak girip işi öğrenip usta olmak gibi değil... Çünkü insanın fıtratında merhamet de insaf da zaten var! Tek fark bazılarında ihtiyaç halinde, bazılarında ise yırtsan kendini seçimdeeen seçime ortaya çıkıyor!