Mesut Demirbilek ile ilk tanıştığımda yıl 2014’tü… İlk kitabı ‘Cinayet Sohbetleri’ yeni çıkmıştı. Dokuz yıl İstanbul Cinayet Bürosu’nda dedektif olarak çalışmış, Başbakanlık bursuyla New York’a gitmiş, suç araştırmaları ve teknolojileri üzerine yüksek lisans yapmıştı. Komiser Colombo ve Baretta’yı izleyerek hayalini kurduğu, 22 yıl başarıyla sürdürdüğü polisliğin ardından 2005’te emniyet müdürü rütbesinden emekli olmuştu.
‘Cinayet Sohbetleri’ çok ilgi çekici bir kitaptı. Şimdi Mesut Demirbilek ve yazar Algan Sezgintüredi, ‘Kavgaz-Çantacı’’nın ardından ‘Kavgaz-Pilot’ adıyla yeni bir polisiyeyle karşımızda.
1989 yılında, o çok hızlı 90’ların başlamasının emareleri görünüyor. Dünyada ve Türkiye’de değişim rüzgârları esiyor. Turgut Özal, Kenan Evren’den sonraki Cumhurbaşkanı olarak yemin ediyor. Sovyetler, Afganistan’dan çekiliyor.
Tüm bunlar ve daha fazlası olurken İstanbul Cinayet Büroda 24 yaşındaki akademi mezunu Komiser Yardımcısı Mutlu Kavgaz’ın önüne acilen çözemezse başını yakacak devletin itibarının söz konusu olduğu, yüksek profilli ve soğuk bir cinayet vakası geliyor.
Mısır uyruklu maktul avut El Maksut, Etap Marmara Oteli’nin sekizinci katındaki 801 numaralı odasında yerde sırtüstü ve boyunan dolanmış perde kordonu haricinde çırılçıplak yatar halde bulunmuş cesedinde mücadeleye ve boğuşmaya dair izler taşıyor.
MİT, bu cinayetin içinden çıkamıyor, iş Cumhuriyet ve Atatürk sevdalısı Mutlu Kavgaz’a düşüyor.
Bu hikâyelerin birçoğu gerçek, Mutlu Kavgaz ve Mesut Demirbilek arasındaki bağlantıyı kurmak zor değil.
MİT’in içinden çıkamadığı cinayet ise Kaddafi’nin eski pilotonun öldürülmesi. Genç Kavgaz, henüz iki yıllık dedektifken bu işi üzerine alıyor, tabii heyecanla…
Şöyle diyor amiri: “Kısacası evladım, dosyayı sana veriyorum. Bu andan itibaren elindeki tüm işleri bırakıyorsun, sadece buna odaklanıyorsun. Bunu çözene dek başka işe bakmak yok, tamam mı? Anladın değil mi vaziyeti? Devletin şerefi, namusu söz konusu burada. Maazallah savaşa bile gidebilir bu iş..:”
Roman, okuru bir polisin peşi sıra cinayeti çözmek için nefes nefese bir yolculuğa çıkarıyor. Aynı zamanda o yıllarda cinsel kimliklere bakışı da net olarak ortaya koyuyor, bugün ile karşılaştırmamıza imkân veriyor.
Polisiye severler ‘Kavgaz-Pilot’u tavsiye ederim.