30 Ağustos 2024’te Kara Harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında, tören alanının bir köşesinde teğmenlerin kılıçları ile birlikte “Subay Yemini” etmesi ve ardından “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” diye haykırmaları sonrasında hedef gösterildi. Teğmenlere, “Silahlı Kuvvetlerden ayırma cezası” verilmesi istemiyle Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edildi. Kurul’un 16 Ocak 2025’te karar vermesi bekleniyor.
2017 yılında yapılan Anayasa referandumu sonrasında Disiplin Mahkemeleri, Askeri Mahkemeler, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi ve Askeri Yargıtay kaldırıldı. Askeri şahısların disiplin yargılamaları artık Askeri Yüksek Disiplin Kurulları tarafından yapılıyor. Askeri Yüksek Disiplin Kurulu’nun kararları hakkındaki yargı denetimi ise Sivil İdare ve Bölge İdare Mahkemeleri tarafından yapılıyor.
NE BÜYÜK SUÇ!
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) Yüksek Disiplin Kurulları Yönetmeliği’nin 6’ncı maddesine göre, Mustafa Kemal’in Askerleri Teğmenleri, Kara Kuvvetleri Komutanlığı Yüksek Disiplin Kurulu yargılayacak. Kurul, Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı’nın başkanlığında, Personel, İstihbarat, Harekât, Lojistik, Savunma Planlama ve Proje Yönetim, Atama/Tayin Dairesi, Hukuk Hizmetleri başkanları ile Kurul işlemlerinin yürütülmesinden sorumlu şube müdürlerinden oluşuyor. Kara Kuvvetleri Kurmay Başkanı Tevfik Algan, açık kaynak bilgilerine göre 9 Ağustos 2024’te göreve başladı.
Teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demesi atılmaya gerekçe olacaksa, bu toplumun büyük kesiminde üzüntü yaratır. Genç teğmenleri ihraç etmek yerine onlara karşı babacan bir tavır sergilense, başarılı teğmenleri “atmak” yerine “kazanılsa” daha iyi olmaz mı?
BAKIN NELER OLUYOR?
Biz, teğmenlerin “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” demesiyle uğraşırken, belli bir kesim onların ihraç edilmesi için çaba gösterirken, Yunanistan’ın, işgal ettiği İzmir, Muğla, Aydın il sınırlarımız içinde olan adalarda neler yaptığına bakalım. Milli Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri, Kutlu Parti, Güvenlik Politikaları ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Yalım, belgelere dayalı olarak birkaç örnek veriyor:
-Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Georgios Kostidis, 19 Ağustos 2024’te Muğla Kalolimnoz Adası’na gelerek TRİKOPİS’in ASKERLERİ’ni denetledi.
-Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Georgios Kostidis, 2 Eylül 2024’te Aydın Hurşit Adası’na gelerek TRİKOPİS’in ASKERLERİ’ni denetledi.
-Yunan Savunma Bakanı Nikos Dendias, 26 Eylül 2024’de Muğla İl sınırlarımız içinde bulunan Keçi, Ardıççık ve Koçbaba adalarına gelerek TRİKOPİS’in ASKERLERİ’ni denetledi, egemenlik ve bayrak gösterisi yaptı.
-Yunan ASDEN /Adalar Komutanı Korgeneral Emmanouil Theodorou, 20 Kasım 2024’te Aydın Bulamaç Adası’na gelerek TRİKOPİS’in ASKERLERİ’ni denetledi, Ada’da inşa edilen Rüzgâr Enerji Santralı açılış törenine katıldı.
-Muğla Adalar Belediye Başkanı Ioannis Mastrokoukos ile birlikte 29 Kasım 2024’te Muğla Kalolimnoz Adası’na feribot ile gelen onlarca Yunan vatandaşı, Ada’da yapılan ayine katıldı. Ayine, Ada’da görev yapan TRİKOPİS’in ASKERLERİ de katıldı.
BİRİNCİ DERECEDE SORUMLU
-Türk Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve 1975 yılında kurulan Ege Ordusu Komutanlığı, 1923 Lozan Antlaşması ile Ege Denizi’nde, Türkiye’nin egemenliğinde kalan 200 civarında ada, adacık ve kayalıkların savunulmasından ve korunmasından sorumludur.
İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesine göre, Silahlı Kuvvetlerinin vazifesi, yurt dışından gelecek tehdit ve tehlikelere karşı Türk Vatanı’nı savunmaktır. Hükümet direktifi verilmese dahi Kara Kuvvetleri Komutanı ve Karargâh Subayları ile Birlikleri, Ege Denizi’ndeki ada, adacık ve kayalıklarımızı savunmaktan ve korumaktan birinci derecede sorumludur.
RÜZGAR SANTRALI KURULUYOR?
Yunan Savunma Bakanı, Kara Kuvvetleri Komutanı ve ASDEN/Adalar Komutanı hiçbir engelle karşılaşmadan elini kolunu sallayarak adalarımıza geliyor, adalarımızda Rüzgâr Enerji Santrali inşa ediliyor, ayin yapılıyor, TRİKOPİS’in ASKERLERİ ile fotoğraf çekiliyor. Emekli Albay Ümit Yalım, bazılarını kızdırsa bile, hakkında orduevlerine giriş yasağı getirilse de söylenmesi gerekenleri belgelere dayalı olarak söylüyor. İşte bu konuda son sözleri:
“Kara Kuvvetleri Komutanı Selçuk Bayraktaroğlu ile birlikte Kurmay Başkanı Tevfik Algan ve Yüksek Disiplin Kurulu üyeleri adalarımızda olup bitenlere İç Hizmet Kanunu ile verilen görevlere rağmen seyirci kalıyor. Bu durumda, Kara Kuvvetleri Yüksek Disiplin Kurulu Başkan ve Üyeleri, MUSTAFA KEMAL’İN ASKERLERİ TEĞMENLERİ HANGİ SIFATLA YARGILAYACAKLAR ?”
Eldeki belgelere ve vicdani kanaatlerine göre karar vereceklerdir ama üzerlerinde yoğun bir baskı olduğu söylentileri de hiç eksik olmuyor.