Büyük marifet, dövizi, doları köpürtme ve sonra da eşsiz başarı; doların köpüğünü hüpleyip söndürmekti. Çin işi değil, Japon işi de değil yüzde yüz yerli Türk işi oldu.

Kendim köpürttüm.

Kendim söndürdüm.

Kul sıkıştı.

Hızır yetişti.

Dolar kükreyip köpürürken, üretim yapısı gereği fiyatlar da yükseldi. Ekmek, peynir, zeytin, pirinç, bulgur, et, deterjan, otomobil, benzin, mazot; usta gazetecilerden Necati Zincirkıran’ın 1958 krizinin halkın geçim haritasında yarattığı değişikliği anlatmak için bulduğu deyimle; iğneden ipliğe zam yağmaya” başladı.

Şimdi bekliyoruz.

Ekmeğe binen köpük.

Eti şişiren köpük.

İğnedeki köpük.

İplikteki köpük.

Bu köpükler de insin.

Fiyatlar da düşsün.

Düşmeli.

★★★

Sopa gösteriyorlar.

Zalim stokçu var.

Gözü dönmüş fırsatçı.

Avantacı.

Kartel kurmuş.

Oligopol olmuş.

Dolar kükredi, köpüklendi diye zamlar yaptılar. Şimdi dolar indi zalim stokçu, gözü dönmüş fırsatçı, kartel kurmuş ya da oligopol olmuşların da köpürttüğü fiyatları indirmesi gerekir; indirmezse Maliye ve Hazine Bakanlıkları ile Ticaret Bakanlıkları elinden geleni ardına koymayacak diyor Cumhurbaşkanı, Maliye Bakanı ve Ticaret Bakanı...

Bekleyelim.

Görelim.

“Dövize vidalanmış yüksek faiz” formüllü (KK TL Mevduatı) reçete; yükselmiş fiyatları da indirmeye dönüşürse biz de işte gösterdiler gününü” diyelim.

★★★

Etin kilosu insin 25 TL’ye!

Ekmek insin 1 TL’ye.

Elektrik de insin...

Benzin ile mazot da...

20 yıldır iktidarı destekleyen çoğu sonradan zenginleşmiş iş kurmuş işadamlarının bir araya geldiği MÜSİAD diye bir örgüt var. İktidar 20 yıldır MÜSİAD üyelerini kolluyor, kayırıyor, gözetiyor. Onlar da iktidarı destekliyorlar.

Kazan kazan olmuşlar.

MÜSİAD’ın (Müstakil İşadamları Derneği) 12 bin işadamı üyesi var, 60 binden fazla sanayi, ticaret, hizmet işletmesinin sahibi olmuşlar. Dünyaya yayılmışlar. 71 ülkede 88 noktada varlar. MÜSİAD’ın Başkanı Mahmut Asmalı, dolardaki köpük inince; “Haydi Türkiye” diyen bir destek kampanyası başlattı. Ve üyelerini fiyatları indirmeye; yurt dışında tuttukları “dolarları- dövizleri” yurt içine aktarmaya çağırdı.

Hadi görelim!

Zalim stokçuluk bitsin.

Sinsi fırsatçılık sona ersin.

Kartelci yapı çözülsün.

Etin kilosu 25 TL’ye insin ve onu iğneden ipliğe her üründe köpürtülmüş fiyatlar izlesin ki, asgari ücrete yapılmış olan yüzde 50 artışın bir faydası olsun.

HHH

Bu da yetmez.

Madem ki, “kendisi önce köpük yükselten ve sonra yine kendisi köpük indiren” bir müthiş buluş yapıldı; diğer köpüklerin de indiğini görmek isteriz.

Örneğin:

Sarayın mutfak masrafı.

Onda da köpük yüksek.

Turkuaz renkli köpük.

Sarayın yıllık gıda harcaması da “yarı yarıya indirildi; porsiyonlar küçültüldü, çeşit adedi düşürüldü” diyen ve uygulandığına halkı inandıran adımların hemen atılmasını bekleriz.

2 maaş örneğin...

3 maaş...

5 maaş...

13 maaş alan var...

Sarı şike bir köpük.

Çifte maaşların da kaldırıldığını  duymak, görmek, bilmek isteriz.

Lüks makam araçları.

Bu kara bir köpük.

MÜSİAD’dan ‘Sarayda ve Bakanlık’ da valilerin altında ve Diyanet İşleri’nin yüksek katındaki “lüks, pahalı, dışarıdan dövizle ithal makam aracı seviciliğinden vazgeçilmesini” isteyen bir kampanya bekliyoruz.

Kara köpüğe hayır!

Deyin de...

Samimiyetinizi görelim.

Adaletin üstünde de, siyasetin üstünde de 20 yılda turkuaz rengi, sarı renk, kara renk, morundan pembesine, yeşilinden grisine 100 bin çeşit köpük oluştu. Tüm köpüklere hayır kampanyası açın da görelim! Asgari ücretin Almanya düzeyinde olmasını beklemiyorum ama Bulgaristan, Yunanistan düzeyinde ve etin kilosunun da 25 TL olması gerekir.

Eti 25 TL’ye indirin.

Görelim.

Sarayın mutfak harcamalarının halka yükünü sıfırladık;  “Cumhurbaşkanı Saraydaki mutfak masrafını maaşından ödeyecek” demenizi de bekliyoruz.