Spor Toto Süper Lig'in 16'ıncı haftasında Türk Telekom Arena'da oynanacak Galatasaray-Fenerbahçe derbisine iki hafta kala, deplasman yasağı yeniden gündeme gelmeye başladı. Zira Kulüpler Birliği tarafından Kasım 2011'de alınan ve 'Sadece bu sezon uygulanacak' denilen karar, bir yılı geçmesine karşın hala uygulanıyor.'BEŞ DAKİKA OTURMA' EYLEMİ
Son olarak Fenerbahçe taraftarı, Çarşamba akşamı Kadıköy'de oynanan Pendikspor karşılaşmasında, ilk 5 dakika boyunca yarinden kalkmadı ve alkışlı protestoda bulundu. Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor taraftarı da aynı fikirde. Hatta Spor Bakanı, bu konuda yöneltilen sorulara 'Medeni değil' yanıtını veriyor. Ancak söz konusu uygulama bir türlü kalkmıyor. Öyle ki ligde 'rakip taraftara yasaklı maç' sayısı 30'u aştı.

2002-2003 sezonunda dört ay, 2005-2006 sezonunda iki ay süren deplasman yasağı, Kasım 2011'den bu yana devam ediyor. Oysa 'Üç büyükler' arasında 2005-2006'da uygulanmasına karar verilen yasak, sezonun ilk derbisi olan Beşiktaş-Fenerbahçe karşılaşmasından sonra tepkiler üzerine kaldırılmıştı.
31 'YASAK'LI MAÇ
Geçen yıl Futbol Federasyonu'nun internet sitesinde 'Kulüplerden ortak karar' başlığıyla yapılan açıklama sonrası ilk uygulama, 20 Kasım'da İnönü Stadı'nda oynanan Beşiktaş-Galatasaray derbisinde hayata geçirildi. Beşiktaş ve Bursaspor ile İstanbul ve Bursa Valilikleri de, iki takım arasındaki karşılaşmalara rakip takım taraftarı götürülmemesi yönünde karar aldı. Şike davası sürecinde gerilen ortam nedeniyle yasağın bir sezon olması bekleniyordu. Açıklama da bu yöndeydi. Ancak ne Süper Final'de ne de 2012-2013 sezonunun geride kalan 13 haftalık bölümünde harekete geçen bir yetkili olmadı.
Hal böyle olunca G.Saray-Beşiktaş arasında 5, F.Bahçe-Beşiktaş arasında 5, Trabzon-F.Bahçe arasında 5, Beşiktaş-Trabzon arasında 5, G.Saray-F.Bahçe arasında 4, Trabzon-G.Saray arasında 4 ve Bursa-Beşiktaş arasında 3 olmak üzere toplam 31 mücadeleye, rakip takım taraftarları gidemedi. Yani tüm dünyada 'şov' olarak görülen futbol, ana parçalardan taraftarın desteği olmadan sahnelendi.
BİR YASAK DA ES ES'EAslında 'kulüplerin ortak kararı', 5 takım özelinde bir durum değil. Nitekim yasağın kapsamı her geçen gün genişliyor. Ziraat Türkiye Kupası 4. Turu'nda dün yapılan Bugsaşspor-Eskişehirspor maçına, Ankaragücü taraftarlarının geleceği gerekçesiyle kırmızı-siyahlı taraftarlar alınmadı.
ULTRASLAN: İNSAN HAKLARINA AYKIRI
Galatasaray'ın en etkin taraftar grubu Ultraslan'ın Genel Koordinatörü Oğuz Altay, sozcu.com.tr'ye yaptığı açıklamada, "Bu soru, daha önce de bize çok kez soruldu ve cevabımız hep aynı şekilde oldu. Deplasman yasağının başladığı tarihten itibaren geçen sürede Ultraslan olarak düşüncemiz hiç değişmedi. Bu yasak, 4 kulübün başkanlarının istediği bir karar olarak hayata geçirilmiştir. Yine kulüp başkanlarının oturup ortak bir karar almaları gerekmektedir. İnsanların maça gitme özgürlükleri elinden alınamaz. Maça gitme hakkının elinden alınması yerine mutlaka başka çözümler bulunabilir. Güvenlik güçlerimiz, son dönemde alınan önlemlerle maç sırasında büyük olayların ortadan kalkmasını zaten sağladılar. Ufak tefek şeyler oluyorsa da emniyetimiz güçlü ve bilinçli. Teknoloji gelişti, olayların önüne geçmek artık daha kolay. Yasak kesinlikle bir çözüm değil. İnsan haklarına uygun olarak görmüyoruz" ifadelerini kullandı.
"RENK FARKLARINI BİR KENARA BIRAKIP..."
Fenerbahçe'nin taraftar gruplarından GrupCK ise sozcu.com.tr'ye şu açıklamada bulundu:
"Deplasman bir haktır ve bu yasak hak gaspıdır. Spor idarecileri ve kulüp yöneticileri, kolaya kaçarak yasağın altına imza atmışlardır. Deplasmana giden sporcunun, orada takıma gönül vermiş insanları görmesinin takıma olan olumlu etkisi, yöneticiler tarafından göz ardı edilmektedir. Yasaktan mağdur diğer camiaların tribünlerinin pasifliği, yasağı getiren zihniyetin devamının temel nedenlerinden biridir. En büyük görev tribünlere düşmektedir. Renk farklarını bir kenara bırakıp tek ses olarak tepki vermeliyiz. Lafa geldiğinde 'en büyük itici güç' denilen taraftarın, takımını destekleme özgürlüğünün gaspına 'dur' denmesi gerekmektedir. Sporda şiddet, yasaklarla azalmamış, tam tersi artmıştır. Tribün üzerine kararlar alınırken, tribündeki insanlara sorulmadan yapılan uygulamalardan vazgeçilmelidir. Bu ülke kimliğini taşıyan herkes, bu topraklar içinde istediği yerde ve istediği takımı destekleyebilmelidir. Yasak sürdükçe tepkimiz de sürecek."
KILIÇ: MEDENİ DEĞİL
Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, deplasman yasağıyla ilgili, "Deplasman yasağını medeni bir yaklaşım olarak değerlendirmiyorum. Deplasman yasağının farklı taraftar gruplarını ve tribünleri birbirine yabancılaştırdığını düşünüyorum. Yasakları sona erdirmek yönünde bakanlık olarak bizden inisiyatif beklenmemeli. Bu iş kulüplerin işi, Futbol Federasyonu'nun işi, taraftar gruplarının işi. Kendi aralarında yapacakları görüşmeler yoluyla deplasman yasaklarını sona erdirmeliler" demişti.