“M7U3H9F8C4” kod adlı kişiye gizli tanıklığın önemi ve anlamı konusunda bilgi verildi. Tanıklığa engel bir halin olup olmadığı soruldu. Olmadığı anlaşıldı. Tanığa; dinlenmeden önce gerçeği söylemesinin önemi, gerçeği söylememesi halinde yalan tanıklık suçundan dolayı cezalandırılacağı ihtar edildi. Usulen yemini yaptırıldı. Tanığa hangi konuda tanıklık edeceği anlatıldı. İfadeye geçildi.
Gizli tanık, “Ayhan Bora Kaplan’ın yanında bulundum ve bu örgüte üye oldum. Şimdi ise o kişi hakkında bildiğim her şeyi samimi olarak anlatmak istiyorum” diyor. Bora’nın önceleri Ankara Kızılay’da kız kardeşi ile birlikte korsan CD işi yaptıklarını, bazı kişilerin gelip avanta istediklerini, onun vermediğini belirtiyor. Gizli tanık, “İşte Bora’nın bulunmadığı bir gün kardeşi Saliha’yı haraç vermedikleri için darp ediyorlar. Bora, kardeşini döven kişiyi bulup ayağından vurdu. Bu olaydan sonra Kızılay’da CD işi yapamayacağı için mahallesi olan Hıdırlık Bölgesine gelerek burada torbacı tabir edilen uyuşturucu satma işine başladı. Uyuşturucu siparişi veriyor, gelen uyuşturucuyu pazarlıyordu” diyor. Hikaye uzun, bunları geçip Bora’nın güçlendiği günlere gelelim.
SAVCININ EVİ VE OTOMOBİLİ
“Ergenekon”, “Balyoz” gibi davalarda ‘Gizli tanık’lar çıkmış, çok can yakmışlardı. Gizli tanıkların sözlerini tek başına ciddiye almak da sakıncalı. O iddialar mutlaka başka belgelerle, tanıklarla, olgularla desteklenmeli. Gizli tanık anlatıyor:
“Bugün 100 milyon TL serveti olan M.A.Ç.’den, Bora’nın talimatı ile para istendi. Parayı vermeyince, Bora’nın yine talimatıyla M.A.Ç., vuruldu. Ankara adliyesinde savcı olarak bildiğim kişinin gayrı resmi sahibi olduğu nakliyat firmasına, Bora bütün nakliye işlerini verdi. Hatta mobilyacı M.H.’ ya, savcının evinin tadilatını ve mobilyalarını yapması talimatı verdi. Parasının 350.000 TL’si bir market üzerinden çek ve nakit parayla ödendi.
Savcının BMW 3.20 marka otomobili, galericilik yapan M.Y.’ya satıldı. Sıfır BMW 5.20 marka araç alınıp savcıya hediye olarak gönderildi. Bildiğim kadarıyla araç satışı doğrudan Bora Kaplan tarafından yapılmadı. Ya savcı ya da üçüncü bir şahıs tarafından araç satıldı. BMW 5.20 Marka araç da ya suç örgütü içerisinde belirtilen şirketler ya da şahıslar tarafından satın alınarak savcıya verildi. Aracın parası Bora tarafından doğrudan veya dolaylı olarak ödendi. Savcı ile avukat C.H. çok yakın arkadaştı. Savcı, bu avukatın sevgilisinin ablasıyla evlendi.”
BAKANIN YAKINI DEVREDE
Bora Kaplan ruhsatsız silah yakalattı ve bu yüzden cezaevine konuldu. Ertesi gün avukat C.H. ile AKP eski Ankara İl Başkan Yardımcısı B.K. ve o dönem etkili olan bakanın yakın akrabası S.S. Ankara adliyesinde buluştu. İfadeden okumaya devam edelim:
“Bora’nın tutukluğuna itiraz edilecek hâkimin yanına B.K ile birlikte gittiler ve tahliye olmasını sağladılar. Bora tutuklanarak girdiği cezaevinden aynı gün tahliye edildi. B.K ile bakanın akrabası S.S. yakın ilişki içerisindedir. Bora Kaplan, B.K. sayesinde S.S. ile samimi olmuştu. Bir silah yakalatma olayı daha anlatayım: 2019 yılında da Ayhan Bora Kaplan polis ekibine silah yakalattı. Kendisine işlem yapılırken ‘Biri gelsin silahı üstlensin’ talimatı verdikten sonra bu silahı adamlarından Serdar S. üslenmek için gittiğinde D.K.Y. ondan önce gidip silahı üstlendi. Asayiş Şubede bu silahı nasıl üstlendiğini oradan yapılan evrak incelendiğinde görülecektir.”
HER ŞEY BU LOKANTADA YAPILIR
Ankara-Yıldız semtinde bir lokantada büyük işler bağlanıyor. Sanki filmlerdeki gibi bir manzara çıkıyor. Gizli tanık anlatıyor:
“Ankara’nın bütün gayrimeşru işlerini yapanlar ve üst düzey bazı emniyet mensupları buraya gelir. Bora’ya ulaşamayanlar, lokantanın sahibi aracılığıyla ulaşmaya çalışır. Ayrıca bütün gayrimeşru yapılacak olan işlerin öncesi ve sonrasında burada toplanarak kararlar alınır. Rüşvetler burada verilir. Silahlı eylemler sonrasında şahıs polise teslim edilecekse burada teslim edilir. Bütün bu aracılık işlerinde lokanta sahibi aracılık eder. Bora Kaplan’ın talimatıyla Mahfuz Tatar’ı öldüren M.K.’ yı da bu lokantada polise teslim etmişlerdi. Lokanta sahibinin Emniyet ve kamu kurumlarındaki görevlilerle arası çok iyidir, aracılığı da kendisi yapar.”
Bora Kaplan’ın direkt veya dolaylı olarak irtibatlı olduğu şirketler de aklamaya çalıştığı bütün paraları Ulus ve Keçiören de şubeleri olan kuyumcu aracılığıyla yapıyor. Gizli tanık, “Kuyumcu, Bora ile çalışmaya başladıktan sonra büyüdü. Daha önceki durumu küçük bir araştırmayla da ortaya çıkar. Kuyumcu, Bora Kaplan’ın para aklamada kullandığı en iyi adamıdır” diyor.
EMNİYET VE YARGI AYAĞI
Suç örgütü lideri olmakla suçlanan Ayhan Bora Kaplan’ın emniyette ve yargıda işlerini yürüten adamları olduğunu gizli tanık anlatıyor. İsimler veriyor. İfadeden bir bölüm daha:
“Ankara Emniyetinde şube müdürleri A. ve O., başkomiser E., komiser O, polis memurları Ö. ve S., Çankaya’da görevli U.’nun bir kısmı Bora Kaplan ile bir kısmı da örgüte bağlı diğer şahıslar ile görüşürdü. Örgütün Yargı ayağını C.H. takip ederdi. Adliyede Savcı Y. isimli şahısla, Bora Kaplan birebir görüşürdü. Diğer yargı mensupları ile de C.H. görüşürdü. Ayrıca bildiğim kadarı ile A. isimli müdür, FETÖ’nün önemli isimlerinden olan, darbe gecesi Akıncı Üssü civarında yakalanan, adliyeye götürüldükten sonra serbest bırakılan isimlerden Adil Öksüz ile ilgili açılan davanın sanıklarından birisi de o müdürdü. Bora Kaplan’ın talimatıyla, örgütün yargı yöneticisi C.H. aracılığı ile beraat ettirdiğini biliyorum.”
19 sayfalık ifadesinde “Yok, yok.” Başında da belirttim, “Gizli tanık” denilince bunun anlattıklarının mutlaka başka olgularla, belgelerle, tanıklarla desteklenmesi gerekiyor. Biz sadece 19 sayfalık ifadenin giriş bölümünden bunları aktardık. Yazılacak daha çok şey var.