Şu sözü hiç unutmamak lâzım:

“Kin ve nefretini yenmesini bil, yoksa onlar seni yener, yer bitirir!”

Günümüz siyasetine kin ve nefret hâkim...

Önceki gün Meclis’teki kavgaları ibretle izledik. Milletvekilleri öfkeyle birbirine girdi, koskoca İçişleri Bakanı bile kollarını sıvayıp kavgaya katıldı, üzerine yürüdüğü CHP milletvekiline “Lan şerefsiz, çakal sensin!” diye bağırdı.

Zarif (!) lâflar sadece bunlar değil... İçişleri Bakanı Süleyman Bey, kendine Sedat Peker’in iddialarını, 10 bin doları kimin aldığını ve Sezgin Baran Korkmaz’ın yolsuzluklarını soran milletvekillerine, bir devlet adamı gibi cevap vermek yerine:

“Yalancı, sahtekâr, müfteri, terörist hamisi, şerefsiz, sıkıntılı adam!” diye hakaret dolu sözlerle hitap etti.

Ülkeyi yöneten siyaset adamlarımız böyle olursa, o memlekette işlerin düzgün gitmesi mümkün müdür?

★★★

Kendileri gibi düşünmeyenlere her türlü hakareti reva gören AKP’liler, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu Meclis’te bir el hareketi yaptı diye kıyameti koparttılar.

İyi bir fırsat yakaladıklarını düşünerek Kılıçdaroğlu’na yüklenen AKP’liler:

“Bu şekilde küfreden bir ana muhalefetin başına, nereye kadar sabredeceksiniz?” diye CHP’lilere seslendiler.

Oysa, bir de dönüp kendilerine bakmaları gerekiyor.

Partilerinin Genel Başkanı Erdoğan’ın muhalif partililere söylediği ağır sözleri hatırlasınlar. O zaman, Kemal Kılıçdaroğlu’na haksızlık ettiklerini anlarlar.

AKP Genel Başkanı’nın, çeşitli konuşmalarında muhalefet mensupları için kullandığı kelimelerden bazıları şunlar:

“Siyasi sapık, rezil, utanmaz, arlanmaz, ahlâksız, terörist, FETÖ’cü, PKK destekçisi, cibilliyetsiz, terbiyesiz, mezhebi geniş, namus ve şeref fukarası, yüz karası, yüzsüz, pişmiş kelle, namert, fitneci, onursuz...”

Nedir bu ifadeler?

AKP’liler, kendi Genel Başkanları Erdoğan’ın bu tür sözlerini neden eleştirmiyorlar?

Dolar baronları kazandı!


CHP lideri Kılıçdaroğlu, Meclis’te, AKP’nin 19 yıllık uygulamalarını eleştirip, 2022 Bütçesi hakkındaki görüşlerini sert sözlerle açıklarken, konuşmanın heyecanıyla istem dışı bir el hareketi yapmıştı.

Meslektaşımız Orhan Uğuroğlu, Kılıçdaroğlu’na:

“Kastiniz o malûm el hareketini yapmak mıydı?” diye sordu.

CHP lideri bu soruya:

“Hayır, asla öyle bir kastim yoktu. Ellerime değil, sözlerime baksınlar.” diye cevap verdi ve ekledi:

■ Bunların yerlilik ve millilikle ilgisi yok!

■ 2022 bütçesi Türkiye Cumhuriyeti tarihinin, fakirden alıp, yandaş zengine en büyük kaynak transferini yapan bütçesidir.

■ Fakir fukaradan, 84 milyon yurttaştan alınan vergileri bir avuç kişiye veriyor.

■ Dolar artınca ne çiftçi, ne sanayici, ne de esnaf kazandı. İktidarın yandaşları olan dolar baronları kazandı!

■ Ülkede tüm sıkıntıların kaynağı ‘Bir kişi karar verir, Türkiye’de her şey olur’ anlayışıdır.”

TEBESSÜM

Öküz Mehmet Paşa


Tarih boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nda görev yapan 218 sadrazamdan biri, Padişah 1’inci Ahmet’in damadı Öküz Mehmet Paşa idi...

İran’a açılan bir savaşta ordunun komutanıydı. Durumu görüşmek üzere diğer komutan paşaları çadırında toplantıya çağırır. Bu sırada bir öküz, başını çadırın açık kapasından içeriye sokup “Mööö” diye bağırınca paşaların bir kısmı ellerinde olmadan kahkahayla gülerler...

Sadrazam Öküz Mehmet Paşa hiç bozuntuya vermeden onlara döner:

“Şimdi siz öküzün bana ne söylediğini öğrenmek istersiniz, değil mi?” diye sorar.

Paşalar “Haşa efendim” diye özür dilemeye başlarlar. Öküz Mehmet Paşa devam eder:

“Öküz bana dedi ki, sen bizdensin, bunu anladım, fakat şu eşeklerin aranızda ne işi var?”

GÜNÜN SÖZÜ

Devletlerin güçleri, yetiştirdikleri büyük adamlar kadardır!