Bizler maçı seyrederken heyecan, tempo, bireysel güzel hareketler ve pozisyonlar bekleriz. Rugby maçları sık sık durur ama o oyunun genetiğinde zaten bu vardır. Futbola baktığımızda böyle maçları izlerken sıkılırız.
İlk yarı iki takım da futbol adına güzellik sunamadılar. Rıza Çalımbay’ın ilk maçı. Eksikler çok. Elinden gelen en iyi kadroyu sahaya çıkarttı. Ama bu takımın üretim gücü sınırlı. Dikkatimi çeken en önemli husus oyuncuların çoğunun özgüvenlerini kaybetmiş ve sorumluluktan kaçan bir görüntü sergilemeleriydi. Ancelotti gelse şu an bu takıma bir şey yapamaz. Oyun gücü düşük olan bu kadro ile Rıza Çalımbay’ın işi çok zor. Ama o zor ortamları sever.
Zaynutdinov'un sakatlandığı pozisyonda oyun gereği diye düşünüp kart bile çıkartmayan hakem yanlış yaptı. 41. dakikada oyuna giren Ghezzal, bir baktık 2. yarı yine sakatlanmış. Bu kabul edilemez görüntüye bir an önce son vermek gerekiyor. Hem Ghezzal’ın hem de takımın iyiliği için.
Başlangıçlar her zaman önemlidir. İkinci yarı oyunun Başakşehir yarı sahasında daha fazla oynanması ve gol bulma isteği ev sahibinin beklediği golü getirdi. Rebic’in Milan günlerini hatırlatan ustalık dolu nefis pası ile Muleka golü attı. Gol sonrası kaçan fırsatlar değerlendirilse maç erken kopardı. 1-0 önde girdiğiniz son dakikalar zor geçer. Topu kendinde tutamayan ve hemen geri alamayan Beşiktaş kapanmayı tercih etti.
Çok eksik, moralsiz olan Beşiktaş için kazanmak çok önemliydi ve kazandı Kara Kartal