Maçın henüz başında hücuma çıkarken kaptırılan toptan yenilen gol, 12. dakikada Sivas’ın kaleci ile karşı karşıya kalması, 23’de Sivas forvetinin beceriksizliği derken, koca ilk yarıda tatsız tutsuz bir oyun. Öyle ki, Beşiktaş’ın kaleyi bulan şutu yok. Maçı izlerken o kadar sıkıldım ki, acaba TCK’daki ‘ev hapsi’ cezasının yerine Beşiktaş maçlarını izleme cezası mı verilse diye düşündüm! Sahada ne yaptığını bilmeyen, sadece rakibin pozisyonlarına göre reaksiyon vermeye çalışan garip bir vurdumduymazlık vardı. Güya hamama giren terler derler. Ama Sivas’ta hamam bile soğuktu.
Oysa geçmişte bu takımın formasını sahaya serseniz, rakipler için büyük bir tehdit unsuru oluştururdu. Şimdi iş öyle bir hale gelmiş ki, rakipler Beşiktaş’ı çantada keklik görmeye başlamış. Bu kadar ruhsuz, mücadeleden uzak, özgüvenini kaybetmiş bir takımı ayağa kaldırmak Santos için de zor olacak gibi görünüyor.
İkinci yarının başında Cenk Tosun’un direkten dönen topu, peşinden Ghezzal’ın kaleci ile karşı karşıya kaldığı pozisyon ile saman alevi gibi parladılar ama ilerleyen dakikalar gösterdi ki, değişen bir şey olmayacak.
Beşiktaş'ın durumu için her türlü bahane üretilebilir. yanlış kadro oluşturulması, teknik direktör hataları, futbolcuların formsuzluğu, sakatlığı, askerlik hizmeti gibi Afrika Kupası’na gitmeler vs. vs. ama sahaya çıkınca mücadele etmemenin nasıl bir bahanesi olabilir, onu bilemiyorum!