Düşünün bir platform, Şampiyonlar Ligi yayın haklarını alıyor ve futbola meraklı olan bizler, üye olduğumuz halde maçı seyredemiyoruz. Neden? Zaten sınırlı eğlencesi olan, geliri sabit insanlarız. Bu kadar olmaz bu çağda... İlk 10 dakikayı izleyemedim sizler gibi... Kadro açıklandığında, Okan Buruk'un Kaan Ayhan kararını merak etmedim değil...

Futbol, Tesla'nın kablosuz elektrik icadını nasıl gerçekleştirebilirim düşüncesiyle binlerce formülün içinde kaybolduğu bir oyun değil. Önemli olan, iyi giden sistemi bozmamak. Bence, Kaan icadı gereksizdi. Höjlund golü atınca, oyundan düşmemek önemliydi. Zaha, bu maçlar için transfer edildiğini attığı golle bir kez daha kanıtladı. Orta alanın mücadele ve karşılama yönünün olması önemli, ama üretim olmazsa verim düşer. Tete ve Zaha'ya imkanlar sağlayacak paslar olmayınca, etkiniz azalır. İngiltere'de konuşulan önemli konu, M.United'in mali yönden çok kuvvetli olduğu, ama Alex Ferguson'dan sonra kimliğini kaybettiği yönünde...

Sahada ne City, ne de Liverpool gibi bir sistem takımı vardı. Boey çok iyi mücadele ederken, Angelino'nun istenileni veremediğini gördük. Çok baskı yediğiniz bölümlerde atağa çıkamazsanız, gol makinesi çalışmaz. İcardi çok yalnız kaldı. Sokakta yürürken ayağınız kayar ve düşebilirsiniz. Bu oyunda da kayıp düşerseniz, golü yersiniz. Höjlund golü böyle attı. D.Sanchez keşke ayakta kalabilseydi. Mertens biraz geç girdi oyuna... Akıllı oyuncular böyle maçlarda iş yapar. Teslim olmamak çok güzel bir duygu. Kerem Aktürkoğlu topa vurup, golü atarken bu mesajı verdi. Mertens işini yaptı, penaltıyı aldı. Yapma, kaçırma İcardi diye haykırmışım penaltı sonrası... Her penaltı kaçar da, böyle gol atılmaz sonra da... Bitirdi Onana'yı İcardi...

Çok önemli galibiyet tebrikler Galatasaray. Tarihi bir galibiyetti.