Seçmen , yerel seçim sonuçları ile iktidara büyük bir ders verirken, diğer yandan da CHP’ye büyük bir sorumluluk yükledi. Başta ekonomik koşullar olmak üzere, Anayasa’nın uygulandığı, Demokrasinin kural ve koşullarının tam anlamıyla uygulandığı bir ülke istiyoruz dedi ve sizi birinci parti yaptı. Bu seçim sonuçları ile size, bizi içinde bulunduğumuz dayanılmaz yaşam koşullarından kurtar görevi verdi.

Sayın Özel seçmen size, AKP genel merkezine git ve AKP Genel Başkanını yumuşat demedi.

Sayın Özel, seçimlerin bitişi ile topluma güzel mesajlar verdiniz ve vermeye devam ediyorsunuz. CHP, şu anda birinci parti. Sizin Erdoğan’la görüşme isteğiniz, siyaset için gereklidir deyip,  yumuşama için bir başlangıç olabilir diye düşünebilirsiniz !! Yanlış anlaşılmasın ama, seçimde birinci parti çıkıp, elinizin çok güçlü olduğu bir dönemde, seçimi ikinci sırada bitiren bir parti  genel merkezine giderek, AKP Genel Başkanı ile görüşmenizi, toplumun

büyük bir bölümü hoş görü ile karşılamadı. Uygar dünyada , seçimde birinci çıkıp, ikinciliğe düşmüş bir partiden randevu isteyen bir partinin olduğu görülmüş müdür?

Sayın Erdoğan Cumhurbaşkanı olarak yerel seçimlerde devletin tüm imkanlarını kullandı mı? Kullandı!

Tüm bakanları seçimde sokak sokak dolaşıp  AKP’ye oy istedi mi ? İstedi!

Tüm illerin  üst düzey görevlileri bir partili gibi AKP’ye oy istedi mi? İstedi !

Bu koşullar içinde yapılan seçim, bir tür referandum… Öyle ise?

Sayın Özel siz ne yaptınız? “Erken seçim istemiyoruz. Çünkü seçmen  bunu fırsatçılık ediyorlar diye değerlendirebilir” dediniz. Toplum, ‘’imdat  bizi kurtarın bu iktidardan’’ diyor. Siz ne diyorsunuz,  4 yıl daha bu dayanılmaz koşullarla yaşamaya devam edin, öyle mi?

Görüşmeye gittiniz. Görüşme sonucunda açıklama yok. Seçmen diyor ki; Ben bu ülkenin patronuyum, size yönetme görevini ben verdim. Siz emanetçiler bir araya gelip konuştunuz. Eğer bu konuşmalar devletin derin konuları ile ilgili değilse neden açıklama yapılmıyor?

Ortalıkta sanki bir çamaşır  reklamı yapılıyor gibi bir  “yumuşama”dır gidiyor. Kim yumuşayacak? Kim yumuşatacak?

Sayın Özel, siz halkı 1 Mayıs için Saraçhane’de  toplayıp, Taksim’e yürümek için mesajı yayınladınız. Çıkabildiniz mi? Çıkamadınız !! Taksim’e çıkışı Anayasa Mahkemesi serbest bırakmışmıydı? EVET. Peki , bu uygulama  size ne anlatıyordu. Yöneten ben  Anayasa’yı…

Bu koşullarda, danışmanlarınızla bir araya gelip, Saraçhane de adeta bir bariyer oluşturulduğunu gördünüz. Bu durum karşısında, randevuya gidip gitmemeyi danışmanlarınızla tartıştınız mı?

Sayın Erdoğan’a gittiniz de, Sayın Bahçeli’ye neden gittiniz? Sayın Bahçeli’nin partiniz için konuşmalarında söylediklerini size iletmiyorlar mı?

Sayın Erdoğan her olumlu adım atmak istediğinde, sayın ortağı sert konuşmalar yaparak ona engel olmaya çalışıyor.

Sayın Özel yanlış anlamayın, sizin iyimser düşüncelerle bu girişimlerinizi biliyor ve onaylıyoruz. Ancak, karşının tüm ılımlı konuşma ve davranışları seçim mağlubiyeti nedeniyledir. Seçim kazanılsa idi, neler neler konuşacaklarını duyar gibi oluyorum. Eğer CHP’de ciddi yanlışlar yapılmazsa, AKP yolun sonuna doğru süratle yol alıyor. Sayın Erdoğan bu yumuşama görüntüsü ile vakit kazanıp, ekonomiyi biraz düzelterek yeniden güç kazanırımın uğraşı içinde.

Geçmişteki istikşafi görüşmeleri sakın unutmayın. Sayın Özel, seçmen sizden şunu bekliyor. Sayın Erdoğan’a, “Anayasaya aykırı tüm uygulamaları bitirip gereğini yapın ve tek adam sisteminden dönme sözü verirseniz,  bir araya gelebiliriz, aksi halde bir araya gelmemizin bizce gereği yoktur.

Sayın Özel, Sayın Erdoğan’a tek parti yönetimine son verip, Demokratik, özgür, eşit yurttaşlık diye  yürümek istiyorsanız, ortağınıza gerek yok. CHP, Laik Demokratik Sosyal Hukuk Devleti konusunda size destek verir…

Seçmen CHP’ye, ben bu sıkıntılar içindeyken, değil 4 yıl, bir yıl bile bekleyecek takatimiz yok. Biran önce,  bu iktidarı başımızdan alacak yeni stratejilerle yola çıkın. Boşuna zaman kaybı, bizleri daha da sıkıntılı günlere taşıyacaktır.

Sayın Özel; Bir TV kanalında yeni seçilmiş Belediye Başkanlarına yapacakları atamalar konusunda yaptığınız uyarıları alkışlıyorum.

Çanakkale Belediyesin de, CHP’nin üst düzey yöneticilerinden milletvekili bir hanımefendinin eşinin, okkalı bir maaşla başkan danışmanlığı görevine getirildiği dedikodusu çok yaygın. Duyunca çok üzüldüm. Dilerim doğru değildir.

SON SÖZ: Bazı insanlar vücutlarının su ihtiyaçlarını, tükürdüğünü yalayarak karşılıyor... ANONİM