Erdoğan’ın uygulamaya çalıştığı yanlış ekonomi politikalarının bedelinin yalnızca fakirleşmeyle sınırlı kalacağını mı düşündüler acaba?

Durun daha şirketler batacak, insanlar işsiz kalacak. Zira iflas etse bile öyle eskisi gibi kimse yazar kasa falan fırlatamayacak. Susup içine atacak.

★★★

Türkiye için gerçek işsiz sayısı, TÜİK’in açıkladığı “geniş tanımlı” işsizliktir. İşsiz olduğu halde artık iş aramayanların ve mevsimlik çalışanların da dahil olduğu veri...

Yüzde 29.2’ye yükseldi. Var mı bir anlamı? Yok! Neden?

İşsizlik rakamlarını noktalar, virgüller, yüzdeler ile açıklayınca istatistikten ibaret oluyor. Bir anlamı kalmıyor. Yüzde bilmem kaç deyince pek çok kişiye hiçbir şey ifade etmiyor.

★★★

Ben size 11 milyon 810 bin işsiz olarak anlatmaya çalışayım açıklananı... Bu oran pandeminin başı yani Nisan 2020 tarihi hariç tüm zamanların en yükseği...

Anlamı her üç kişiden biri... Sayı değil insan bunlar... Maalesef ülkede kötü günlerin bitmesine daha çok uzun süre var.

★★★

Türkiye’deki işsizlerin sayısı, dünya üzerindeki 114 ülkenin nüfusundan fazla... Kimin umurunda?

İşsizlik rakamlarının içinde olmayıp, çalıştığı halde aylardır maaş alamayanlar da var. Sözde çalışıyorlar ama patronun maaş ödemeye durumu yok. Yakında onlar da işsizler ordusunda...

İktidar hâlâ ihale dağıtma sevdasında... Mehmet Şimşek’in gözü vatandaşın cebindeki parada... Hadi çıkıp bu tabloyu da anlatsa ya...

Her şey düzeliyor algısı yaratılırken aslında hiçbir şeyin düzelmediği aşikâr. Ele güne inanıp da ekonomiyi karalara boyadılar yar... “Program çalışıyor” der, inananı da çıkar!

★★★

Şirketler ne zaman eleman alır? Ülkenin istikrara kavuşacağına inanıp büyüme beklentisine güvenirse alır. Bu sayede daha çok iş yapacaktır. Daha çok kazanacaktır. Var mı öyle bir görüntü? Yok!

Özel sektörde yatırım falan kalmadı. Yatırım yoksa ne yapacaksın fazla elemanı?

Adam gibi bir büyüme oranı 2025 sonuna kadar görünmüyor. Bunun anlamı yüzbinler daha işsiz ordusunun neferi olmayı bekliyor.

★★★

“Türk milleti çalışkandır” sözünden geldiğimiz son noktada, Türk milleti çalışacak iş bulamamakta.

Oysa “herkes iş yeri bir işçi alsa” modeli vardı. O da olmadı!

Cami çıkışı, “beyler az, çok demeyelim, boş geçmeyelim” diyen dayıların bu kadim sistemi ile ülke yönetileceği kimin aklına gelirdi? Resmen o da denendi!

★★★

Kendi derdimiz yetmediğinden olsa gerek nur topu gibi ne kadar olduğunu bile bilmediğimiz sayıda Suriyelinin yanında Afgan, Pakistanlı, Bangladeşli, Iraklı, Kazak, Özbek, Afrika kıtasından milyonlarca sığınmacı besliyoruz.

Bu insanlar hayatlarını nasıl idame ettirecekler? Çalışacaklar... Hem kayıtsız hem de daha ucuza... Türkler ne kadar dayanacak, orası muamma!