2024 vergilendirme dönemine ilişkin yıllık gelir vergisi ve kurumlar vergisi beyannamelerinin değerlendirilmesi sonucunda, Türkiye genelinde en fazla vergi beyan eden 100 mükellef listesi açıklandı.

Ancak özellikle gelir vergisi rekortmenleri açısından tablo net değil. Zira listede yer alan 100 mükelleften 79’u ismini gizledi. Hal böyle olunca, kamuoyuna açıklanan liste bir anlamda sadece 21 kişinin reklamını yapan bir tabloya dönüştü.

Öncelikle bu sorunu çözelim isterseniz. Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi Mahremiyeti” başlıklı (5) numaralı maddesinde değişiklik yapalım ve gizleme konusunu ortadan kaldıralım.

Nasıl ki her yıl belli bir tutarın üzerinde vergi borcu olanlar sansürsüz şekilde ilan edilip kamuoyuyla paylaşılıyorsa, vergi rekortmenlerinde de aynı mantık geçerli olmalı. Ya tam listeyi açıklayalım ya da belli yıllarda olduğu gibi hiç açıklamayalım.

*

Listenin zirvesi geçen yıl ile aynı. BAYKAR A.Ş. ortaklarından Selçuk Bayraktar, 2,76 milyar TL gelir vergisi tahakkuku ile ilk sırada. Haluk Bayraktar ise 2,52 milyar TL ile ikinci. Üçüncü sırada sürpriz bir isim, dördüncü sırada ise Rahmi Koç var (0,76 milyar TL ile). Erman Ilıcak ve Ömer Koç ise sırasıyla onuncu ve on ikinci sırayı paylaşıyor.

Burada pek bilinmeyen ama dikkat çekici bir nokta var. Selçuk ve Haluk beyin gelir vergisi toplamı 5,28 milyar TL. Bu, doğrudan vergi tutarıdır. Vergi matrahına çevrildiğinde ise toplam 13,24 milyar TL’ye karşılık geliyor.

Gelir Vergisi Kanunu’nun (22) numaralı maddesi uyarınca, kar payı dağıtımında yüzde 50 vergi istisnası bulunduğu için, aslında elde edilen kazanç (kar payı/temettü) 26,48 milyar TL. Yani BAYKAR A.Ş., ortaklarına toplamda 26,48 milyar TL kar payı dağıtmış, bunun yarısı istisna edilmiş, kalan 13,24 milyar TL beyan edilmiş ve sonuçta 5,28 milyar TL vergi tahakkuk etmiş.

(Burası teknik bir konu ama kafa karışmaması için belirtelim: 26,48 milyar TL üzerinden stopaj yapılıyor. Ancak istisnaya isabet eden stopaj da mahsup edildiğinden neticede bir değişiklik olmuyor.)

Kısacası, bu istisna olmasa ödenmesi gereken vergi yaklaşık iki katına çıkacaktı. Ama unutulmamalı ki bu durum, yalnızca BAYKAR ortaklarına değil, kar dağıtımı yapan tüm şirket ortaklarına tanınan yasal bir avantaj. Nitekim Rahmi Koç, Ömer Koç ve Erman Ilıcak da aynı avantajdan yararlanıyor.

Dolayısıyla vergi rekortmenlerine teşekkür etmeli; yüzde 50 istisnanın tamamen hukuki bir düzenleme olduğunu belirtmeli. Ancak aynı zamanda bu konuya parantez açmakta da fayda var.

Orta Vadeli Program’da (OVP) “vergi harcaması” olarak adlandırılan; istisna, muafiyet ve indirimler yoluyla alınmayan vergilerin gözden geçirileceği ifade edildi. Nitekim adımlar da atıldı. Ancak kar paylarının neden yarısının vergiden istisna olduğu gerçekten sorgulanmalı.

Nitekim Gelir İdaresi’nin raporuna göre, sadece bu istisna nedeniyle 2024 yılında alınmaktan vazgeçilen vergi tutarı 38,7 milyar TL olarak tahmin edildi.

*

Konuyla bağlantılı diğer bir başlık ise kurumlar vergisi. BAYKAR A.Ş. ortakları gelir vergisinde ilk iki sırada yer alırken, şirketin kurumlar vergisi rekortmenleri listesinde olmamasının sebebi yine vergi istisnaları.

Burada yatırım teşvik indirimi (KVK 32/A), Ar-Ge istisnası (5746 sayılı Kanun) ve Teknokent istisnası (4691 sayılı Kanun) öne çıkıyor.

Her ne kadar bu yıl itibarıyla asgari kurumlar vergisi uygulaması yürürlüğe girerek en az %10 efektif vergi yükü hedeflense de, garip bir şekilde “Teknoloji Geliştirme Bölgelerinde Elde Edilen Kazançlar ile Ar-Ge ve Tasarım İndirimi” kapsama dahil edilmedi. Dolayısıyla bu indirimler sebebiyle matrah çıkmaması durumunda asgari %10 vergi sistemi işlemiyor.

*

Ülkemizde bazı ambalajlı kavramlar var, bunların başında da “vergi reformu” geliyor. Kulağa hoş gelse de çoğu zaman romantik bir söylemden öteye geçemiyor.

Oysa vergi rekortmenleri listesi vesilesiyle tartışmaya açılan bu konu başlıkları masaya yatırılırsa, seçim baskısı da yokken Sayın Mehmet Şimşek yönetimi için önemli bir fırsat ortaya çıkmış olur. Yeni yasama döneminde bütünleşik bir kanun teklifiyle radikal adımlar atılırsa, gerçekten büyük bir amme hizmeti yapılmış olur.