Bundan üç hafta kadar önce yine bu köşede Altay Tankı için, “kendi motorunu üretemedikçe o iş yaş” diye başlayıp, yerli motor için açıklanan tarihin 2026 yılı olduğunu yazıp “Var mı inananı?” diye sordum.

Olmaz mı? BMC Savunma’nın CEO’su Prof. Dr. Murat Yalçıntaş yürekten inanıyor. Aradı, davet etti. “Öyle atıp tutmakla olmaz, gel gör tankı sonra yaz yazını” dedi...

Tabii böyle değildi cümleleri... Çok kibar bir insan kendisi... Benim anlattığım kısa meali...

★★★

Şimdiden söyleyeyim... Ne siyaset ne sahiplik konusunu konuştuk. Bir ara lafı geçti, bugüne kadar buraya şirketin yüzde 49 ortağı olmasına rağmen tek bir Katarlı yetkili girmedi dedi...

Yönetim yetkileri yok. Sermaye ortaklıkları var. Keşke o da olmasaydı ama bu bile sevindirdi beni...

★★★

BMC Savunma’da insanlar çok profesyonel ve kurumsal bir yönetim anlayışındalar. Normalde Türkiye’de her şeyi genel müdür bilir, o anlatır değil mi?

Öyle olmadı. Her aşamayı o birimin müdürleri tek tek anlattı. Sorulan bütün sorular ilgili kişiler tarafından cevaplandı. Bu benim için çok önemli bir kıstastı...



★★★

Öncelikle Altay Tankı eskide kaldı. Bu Yeni Altay Tankı... Üçüncü nesil... İhtiyaçlara göre değiştirilmiş, geliştirilmiş, güçlendirilmiş hali... İçerisine girdim, bilgisayar odası gibi... Adeta dijital bir savaş makinesi...

Askerliğim sırasında tanka girmişliğim var. Hele onunla hiçbir alakası yok. Fark el arabası ile traktör kadar... Çok farklı araçlar...

★★★

Nasıl farklılaştırmışlar? İşin açıkçası gurur duydum. Genç delikanlılar, genç kızlar... Önlerinde bilgisayar, tasarım için harıl harıl çalışıyorlar. Görünce, buradan kötü bir ürün çıkmasına imkan yok diyorsunuz.

Yapılan çalışmaların hayata geçtiği bir alan var. Sadece tank için çalışmıyorlar. Her türlü askeri kara aracı üretme çabasındalar. Eskileri yeniliyorlar. Modernize ediyorlar. Bunun için de 200’den fazla yerli üretici ile çalışıyorlar.

★★★

Tabii en önemli ve zor olanı motor... Küçük motorlar rahatlıkla yapılabiliyorlar. Onlar zırhlı taşıyıcılarda kullanılıyorlar. Tüm motor tipleri için yapılan bir alanda sürekli test ediyorlar.

İşin esas hikayesi tank motoru... Yerli malı olanın adı Batu... Tanıştım... Kendisi 1500 beygir gücünde bir canavar... Cayır cayır çalışıyor ama daha talim aşamasında...

★★★

Kim bilir kaç tane yaktılar? Sordum ama sayı vermediler, “çok” diye cevapladılar.

Yaka yaka, döküle kırıla gider bu işler... Bir tanka Batu’yu monte etmişler, sahaya sürmüşler. Sonuçlar oldukça başarılı geliyor.

En büyük problem özellikle Almanya tarafından Türkiye’ye uygulanan ambargo... En ufak parça bile neredeyse burada üretilmek zorunda. İşler uzuyor böyle olunca...

Yaklaşık 5 bin liralık parça için 5 milyon liralık yatırım yapmak gerekiyor. Ürettiğini ihraç etmek zorundasın ki fabrika sürdürülebilir olsun bu koşullarda...

★★★

Diğer her işi çözmüşüz ama tank motoru Batu için üç-dört yıl daha sabretmek gerekiyor kanımca... Sonrasına ben de imzamı atarım, bu motor üretilir Ankara’da açılacak fabrikada...

Artık nasıl bu kadar emin konuşuyorum? Gözlerinde gördüm. İnanmışlar ve yapacaklar. Bence artık Türkiye’nin tank üretim işi de bitmiştir. Ne var sırada?