Sevgili okurlarım, Recep Tayyip Türkiye Cumhuriyetini zan altında bırakacak tehlikeli sözler söylüyor.
Bu sözler Türk Milletine medya aracılığı ile iletiliyor.
Kendi özel ekipleriyle konuşurken söylemiş olsa dert değil ama bunları bütün dünya duyuyor.
Hiç kuşkunuz olmasın, zamanı geldiğinde onun bu sözleri uluslararası arenada karşımıza çıkarılacak ve Türkiye zor durumda kalacak.
★★★
Size birkaç gün önce TÜBİTAK ödül töreninde kürsüde söylemiş olduğu sözlerden birkaç örnek vereyim...
Suriye konusunda konuşuyor:
“Türkiye Türkiye’den büyüktür..”
Bunun anlamını ben çözemedim.
Herhalde çok büyük, zannedilenden de büyük ve önemli bir ülke olduğumuzu söylemek istiyor.
★★★
Çok önemli bir cümlesi daha var...
“Ufkumuzu 782 bin kilometrekare ile sınırlandıramayız.”
Bu sözlerden bir tek anlam çıkıyor:
Sınırlarımızı büyüteceğiz!
Peki büyütmek nasıl olur?
Başka ülkelerden toprak kazanmakla olur.
Bunun başka hiçbir yolu yoktur.
★★★
Birkaç hafta öncesine kadar sürekli nutuk atıp Suriye dahil bütün komşularımızın toprak bütünlüğüne saygı duyduğumuzu söylüyordu.
Şimdi bu açıdan bakıldığında bizim açımızdan devrede olan sadece sınır komşumuz iki ülke var.
Suriye ve Irak!
Irak’a girip toprağımızı büyütmesi pek mümkün görünmüyor.
Ama Suriye’nin durumu epeyce farklı.
★★★
Birtakım gerekçelerle Suriye’ye her an girebilir... Zira yakın gelecekte orada neler olacağını kimse bilmiyor.
Sadece tahminler var, her kafadan bir ses çıkıyor.
Örneğin iç savaş çıkar, kan gövdeyi götürebilir.
İşe ABD karışır, Rusya ve İsrail karışır.
Recep Tayyip işte bu olasılıklar üzerinde konuşuyor olsa gerek...
Ve bu nedenle sınırlarımızı genişletmekten söz ediyor.
Tehlikeli bir oyun oynadığının acaba farkında mı?
★★★
Ortadoğu bir çirkef yuvasıdır, bataklıktır...
İnsan ve yönetimleri öğütme makinesidir.
Yüzyıllar boyunca bu özelliğini korumuştur ve korumayı sürdürmektedir.
Elini veren kolunu alamaz.
O bataklıktan şimdiye kadar nice şeyhler, krallar, devlet başkanı diktatörler, Saddam’lar ve Esad’lar çıktı ama Türkiye’yi bu iktidardan önce yönetenler bu pisliklere hiçbir zaman bulaşmadı.
Çünkü onlar devlet adamı idi.
★★★
Recep Tayyip şimdi kilometrekare toprak hesabından yola çıkıyor, bunu gerektiğinde bugünkü 782 bin kilometre kare ile dondurmayacağımızı söylüyor.
Peki bu durumda ne yapacağız, başka ülkelere girip oraları işgal mi edeceğiz?
Bu sözler tehlikelidir ve ileride başımıza iş açabilir.
Millet olarak bize tarihin yüklediği misyondan dem vuruyor ve şöyle diyor:
“Türkiye mukadderatından (kaderinden) kaçamaz. Bu kutlu yolculukta sorumluluklar yerine getirilmelidir... Tarihin bize yüklediği bu misyonu kabul etmeliyiz.”
★★★
Sevgili okurlarım, olanı biteni ve Recep Tayyip’in şimdi açığa vurduğu bilinçaltını yukarıda özetlediğim şu sözlerden anlıyoruz...
Irak’ı bilmem ama bunlar Türk ordusunu er veya geç Suriye’ye sokup işgal ettirecekler, başımıza yeni belalar açacaklar.
Orada belki bize bağlı bir takım yönetimler kurulacak.
Belki İsrail’le karşı karşıya geleceğiz.
Bu varsayımlar şaka değil, çocuk oyuncağı da değil.
★★★
Sen günler boyunca Suriye’nin bağımsızlığına ve toprak bütünlüğüne saygılı olduğunu haykıracaksın...
Sonra ise günün birinde, bir ödül töreninde yaptığın konuşmada sınırlarımızı genişletmekten söz edeceksin.
Biz şimdi senin hangi sözüne inanıp güvenelim.
Devlet adamlığı böyle mi olur?