Uzaya, kozmosa merakım var. Amerika’da roket fırlatma rampalarında trafik sıkışıklığı varmış. Geçen yıl 145 uzay uçuşu ile rekor kırılmış. Uzay uçuşları 5 misli artarak zirve yapmış. Devlet, karayla çevrili eyaletlerde ve hatta denizde fırlatma sahaları geliştirmek için yeni limanları teşvik etmeye başlamış.
Kalemi tam elime alıyorum, aynı anda bir ses beni Ortadoğu’nun dehlizlerine çekiyor. Uzayda bu kadar ileri giden insanlık, yeryüzünde neden hâlâ temel insani değerlerde tökezliyor?
★★★
Mesela Suriye’nin kara tarihine yeni bir sayfa ekleniyor. Hakan Fidan’ın Şam gezisi sayesinde takım elbise kravatla tanışan, dünyaya Müslüman demokrat görüntü veren Heyet Tahrir Şam (HTŞ) liderliği, Batı’nın daha ilk ziyaretinde patladı.
Suriye’nin müstakbel başkanı Ahmed el-Şara ve heyetini hep beraber izledik Alman Dışişleri Bakanı’nı Şam’da karşılarken... Kadınlarla tokalaşmıyorlar. Üstelik haber kanallarına verdikleri görüntülerde de Alman kadın bakanın üzerini buzlamışlar.
★★★
Peki anayasa? 3 yıl sonra...
Seçim? 4 yıla...
Adalet? ‘İnşallah yargımız bağımsız olacak’, diyen bir Adalet Bakanları var.
Aynı “Adalet” Bakanı, göreve gelmeden önce meğer kadınların yanı başında infaz öncesi idam fermanlarını okuyan bir zatmış.
Şimdi bu HTŞ, devlet yönetmeye başladı. Tabii önce eğitim sistemine el attı.
★★★
Okullarda okutulacak müfredat değişikliğine şöyle bir bakalım:
‘Vatanını savunmak’ artık muteber değil; onun yerine, ‘Allah yolunda canını feda etmek’ öğretilecek. Din dersi kitaplarındaki ‘iyilik yolu’ ifadesi ‘İslami yol’ ile; ‘sapkınlar’ ifadesi de ‘Yahudiler ve Hıristiyanlar’ olarak değiştirildi.
★★★
Esad ailesinin 50 yılı aşkın iktidarına dair tüm ifadeler ders kitaplarından çıkarıldı. Böyle bir dönem yaşanmamış...
İslam’dan önce Roma döneminde Palmira’yı yöneten efsane kadın lider Suriye Kraliçesi Zenobia ile ilgili bilgiler de kitaplardan uçtu gitti.
Tabii ki, evrim teorisi de kitaplarda kalacak değildi. O da çıktı.
★★★
Peki ya kadınlar? Kadınlarla tokalaşmayı dahi reddeden, kadınları ekranda buzlayarak veren bu anlayış, Suriye’de genç kızlara ve kadınlara nasıl bir gelecek vaat edebilir?
Ankara’nın Suriye’de yürüttüğü çabaları küçümsemiyorum. Ancak bu anlayışla Suriye nereye gidebilir? Mezheplerin, kültürlerin, dinlerin yüzyıllardır yan yana yaşadığı bir coğrafyada, bu kadar dışlayıcı bir eğitim sistemi ve yönetim anlayışı ne kadar sürdürülebilir? HTŞ’nin arkasında Türkiye gibi bir güç olsa da bu zihniyetle uluslararası arenada meşruiyet kazanması mümkün mü?
Suriye halkının tarih boyunca bir arada yaşamış dinamiklerini görmezden gelen bir zihniyet, yeni hikâye yazamaz. Kendi çöküşüne sebep olur. Sonunda ABD de Irak’ta Celal Talabani’yi geçirdiği gibi, ülkenin başına Kürt bir cumhurbaşkanı geçirir.
★★★
... Derken sıkılıyorum.
Elon Musk’ın 6 bin 850 uydusu gökyüzünde geziniyormuş. Bu rakam, uzaydaki uyduların yüzde 60’ymış. Musk aynı roketle uzaya dolmuş seferleri başlatmış. SpaceX’in 1 roketi tek seferde 60 uyduyu yörüngeye bırakıyormuş. Gelecekte 42 bin uydusu olacakmış.
Uydu ağlarla ördüler dünyamızı, buradaysa karanlık ağlar kaplıyor etrafımızı... Sanki ‘Geleceğe Dönüş’ filmindeyim. İleri gittikçe, geri bir zamana düşüyorum. İnsanlık Mars’a taşınmaya hazırlanıyor. Belki o gün ben yine Suriye’yi yazarım.