Vali, bir ilin en yüksek mülki amiridir.
Daha açık bir deyişle, o ildeki en büyük kamu idarecisi, devlet adamıdır.
İl’deki bütün kamu kuruluşları ve ilgili kurumların yöneticileri Vali’ye bağlıdır.
İçişleri Bakanlığından Milli Savunma Bakanlığı’na, Çevre ve Şehircilik Bakanlığından  Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’na, Milli Eğitim’den Hazine ve Maliye Bakanlığı’na, Tarım ve Orman Bakanlığından Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmet Bakanlığı’na, yani kısaca kamu kurumu niteliğinde ne kadar kurum, kuruluş, müdürlük varsa Vali, tümünden yetkili, sorumlu ve tümünün amiridir.
Dolayısıyla özellikle büyük şehirlerde Vali, tek başına bu işlerin altından kalkamayacağı için Vali Yardımcıları’na büyük yük düşmektedir.
Valiler, zamanlarının büyük bölümünü protokol, ağırlama-uğurlama, ziyaret ve temsil gibi protokol işleriyle geçirmek durumunda olduklarından aslında il genelinde yukarıda saydığımız kamu işlerinin sürmesi Vali Yardımcılarının ve bağlı müdürlüklerin koordineli çalışmalarıyla sağlanır.
Bu anlamda zaten kadroları da “Vali” düzeyinde olan Vali Yardımcıları, fiilen Vali’nin yerine ve Vali’nin adına devlet işlerini yürütürler. Bu yüzden onlara hitap edilirken genel de “Vali Yardımcım” değil, “Valim” gibi unvarlarla hitap edilir.
Şimdi gelelim bu konuyu neden bu kadar uzun uzun anlattığıma.
İşte, Adana’da bu Vali yardımcılarına uygun olmayan bir uygulamanın yapıldığını duyduk, öğrendik de ondan.
Efendim, Adana Valiliği’nde, Vali Bey ile aynı katta olan Vali Yardımcılarına gelip giden bürokrat, yönetici ve diğer misafirler Sayın Vali Süleyman Elban ve onun misafirleri ile aynı kapıdan içeri alınmıyorlarmış.
Vali Bey’in konukları o kapıdan girebilirken Vali  Yardımcılarının ziyaretçileri Valilik’in arka tarafındaki kapıdan giriş yaptırılıyormuş.
Vali Süleyman Elban’ın talimatıyla olduğu söylenen bu uygulama Valilik kapısındaki koruma polislerince sıkı biçimde denetleniyormuş.
Tabi 4 Vali Yardımcısına çeşitli işler için ziyarete gelen üst düzey bürokratlar, hakimler, savcılar, iş insanları, oda başkanları, belediye üst düzey görevlileri hatta belediye başkanları ve kaymakamlar bile geldiklerinde arka taraftaki kapılara yönlendiriliyormuş.
Valilik binasını bilenler bilir, Vali ve Vali Yardımcıları aynı katta otururlar ve bu kişilere ziyaretler buradaki kapıdan girilerek yapılır.
Diğer müdürlükler ve birimler içinse binanın arka tarafında personelin girdiği kapıdan girilir.
Ancak buradan girildiğinde Valilik binasının yapısı nedeniyle Vali makamına ve Vali Yardımcılarının bulunduğu kata ulaşmak biraz karışıktır. Koridorlardan hatta ek bağlantı köprüsü gibi yerlerden geçmek gerekir.
Şimdi, Adana için bu kadar önemli görev üstlenen Vali Yardımcılarının yerinde olsanız, sizin konuklarınızın sayın Vali’den ve onun konuklarından ayrı bir kapıdan, tabiri caizse arka kapıdan girdirilmeniz canınızı sıkmaz mı, gardınızı düşürmez mi?
Öğrendiğime göre Vali Yardımcıları bu işten büyük üzüntü duyuyorlarmış.
Haklılar, ben olsam ben de duyarım.
Ben bunu duyduğumda inanmak istememiştim.
Fakat araştırdığımda doğru olduğunu öğrendim ve büyük bir şok yaşadım.
Süleyman Elban gibi Türkiye’nin çeşitli il ve ilçelerinde önemli görevlerde bulunmuş, Valilik yapmış tecrübeli bir devlet adamının, tüm işlerini ve il’i emanet ettiği en yakın astlarına böyle bir muamelede bulunacağı aklıma gelmezdi.
Ben bunu şimdiye kadar kibar tavırlarına tanık olduğum sayın Vali Süleyman Elban’a yakıştıramadığımı belirtmeliyim.
Bir yönetici, astlarına verdiği değerle onların öz güvenlerini yükseltir ve sorumluluk duygularını artırır.
Ancak burada “kırıcı” bir durum söz konusu.
Umarım sayın Elban şimdiye kadar çizdiği imajı tersine çevirecek böyle bir yanlışlığı tez zamanda düzeltir.
Bizim vizyon sahibi Valiler kadar motivasyonları yüksek Vali Yardımcılarına da ihtiyacımız var!..