Kızılay, Türk Hava Kurumu gibi kurban bağışları ve vekaletle kurbanlık hizmeti veren kurumlar fiyatlarını yüzde 140-150 gibi oranlarda yukarı çektiler.
★★★
Yıllık resmi enflasyonun yüzde 39’a indiği bugünlerde bu kurumlar ülkeye karşı nasıl bir gaflet ve dalâlet ve hatta hıyanet içerisindedirler?
İstatistik Kurumu’nun güvenilmez ve açıkladığı rakamların yalan olduğu algısını geniş kitlelere yaymak için mi böyle yüksek oranlı artışlara gitmektedirler?

★★★
Oluşan kurbanlık fiyatları, insanları dini vecibelerini yerine getiremez konuma sürüklerken, belirledikleri fiyatları geçen yıla kıyasla olağanüstü oranlarda artırmaları İslam karşıtı bir davranış mahiyetinde değilse nedir? Kendinize gelin efendiler! Siz Türkiye’yi muz cumhuriyeti mi sanmaktasınız? Burada iktidarın bizzat kendi kurumlarına sahip çıkıp zam oranlarını enflasyon kadar yükseltilmesi konusunda bağlayıcı kararlar alması, ilgili kişiler hakkında soruşturma açılması gerekmez mi?
Mehmet Şimşek’in yönetimde ömrü ne kadar?
Nasıl büyüyecek bu Türkiye? Ya üreterek ya harcayarak... Yıllardır harcayarak büyüyoruz, pek bir faydasını görmediğimiz gibi, son yıllarda buna bağlı olarak iç ve dış borçluluğumuz katladı, gitti...
Piyasaya bu kadar para sürersen ekonominin büyümesi öyle veya böyle gerçekleşir...

★★★
Peki, faizleri suni olarak düşük tutmanın amacı neydi? Daha fazla kredi kullandırıp bu düşüşle tüketimin canlanması, üretimin artması, yatırımların başlaması, borç yükünün hafiflemesi ülkenin daha da hızlı büyümesi... Şimdi kredi verilmesin diye kırk takla atıyorlar.
Neden kredilerde frene basıldı? Ucuz lira kredilerinin dövize yönelmesini engellemek için... İyi de bütçede para kalmaması nedeniyle Merkez Bankası para basmaya devam ederse ortada ne yönetecek bir para ne de yönetecek politika kalır.
★★★
Kısaca yine ters yöne saptılar. Denediler, yanıldılar... Şimdi başka bir şey deniyorlar... Benim asıl merakım hep söylediğim gibi Mehmet Şimşek’e ne kadar katlanacaklar?
Diyelim ki önlemleri aldı, her şeyi düzgün yaptı. Üretimi planladı, kemerleri sıktı... Siz ülkenin hemen düze çıkacağına inanıyor musunuz? İnanmayın! O tren kaçtı.
En az iki-üç yıl... Bundan sonra sürünerek yol alacağız. Üstümüz başımız parçalanınca ne demek olduğunu anlayacağız.
Başlar yine “kriz yok” lobisi
Ekonomi cahillerinin en sevdiği ortamdır bayram tatilleri... “Türkiye’de kriz varsa tatil yörelerindeki bu kalabalık da neyin nesi? Kriz falan yok kardeşim, yalan hepsi...” diye laf atıp sürüne sürüne gözden kaybolur kendileri...
Fenerbahçe’nin maçına gidip tribünleri gözlemleyip ülkede başka takım tutanın olmadığını söylemek gibi... Anlamak istemiyorlarsa anlatamazsın ki!
★★★
Şöyle... Türkiye’de her 100 liralık maaşın 50 lirası en zengin yüzde 20’nin cebine giriyor. Ülkenin geri kalan yüzde 80’i diğer 50 lirayı bölüşüyor.
Türkiye’nin nüfusunu 86 milyon kişi olarak kabul etsek, 17.2 milyon kişi gayet rahat yaşıyor. Çemberin dışı ya zor zar idare ediyor ya da sürünüyor.

★★★
Hindistan tahmin edilen 1 milyar 425 milyon kişilik nüfusuyla dünyanın en fakir ülkelerinden biridir. Oysa 250 milyon kişi gelirde İsviçre’den bile daha fazla zenginliğe sahiptir.
Türkiye nüfusunun üç katı bir kalabalığı baz alırsan Hindistan dünyanın en zenginleri arasında yer alır! Villalar, lüks arabalar, yatlar, katlar...
Ne var ki ülkede 100 milyon kişinin nüfus kağıdı bile yoktur. Yaklaşık 150 milyon kişi sokaklarda yaşamakta, yatıp kalkmaktadır.
★★★
Hadi Hindistan zengindir deseler ya... Mesele olan bir ülkede lüks tüketim yapabilen zenginlerin olması değil, halkın ortalama gelir ve refah seviyesidir.
Ülkeye sabah akşam zengin temalı dizi izletirsen inanı çok oluyor. Nitekim ülke mahkemeler, adalet saraylarıyla da dolu...
Memlekette adaleti gören oldu mu?