Kartalkaya’da Grand Kartal Oteli’nde çıkan yangın, turistik otellerde de denetimsizliği ortaya koydu. Kültür ve Turizm Bakanlığı, şimdi denetimlere hız verecek, muhtemel yangınlara karşı alınması gerekli önlemler üzerinde duracak. Peki, bunlar zamanında yapılsa, 78 vatandaşımız cayır cayır yanmasa olmaz mıydı? Bolu Belediyesi itfaiye görevlileri, kendilerine yapılan başvuru üzerine eksiklikleri belirlemiş. Bunun gereğini otel yönetimi yapmamış. Şimdi de Turizm Bakanı, ilgili birimlerin yetkilileri, otel işletmecisi ve yöneticileri bu işten nasıl sıyrılacaklarını hesaplıyor.

Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı, Sedat Altındaş, Adnan Yalçındağ, Ömer Taş, Fazıl Şolpan, Hasan Uygur, Alper Kodaz ve Cem Gül’den oluşan bilirkişi heyeti oluşturmuştu. 21 Ocak’ta saat 07.30’da savcılarla birlikte yanan otelin alanına ulaştılar. Otelde yangın devam ediyordu. Bilirkişilerin otele giriş yapmasına olanak yoktu. Bilirkişi heyeti bina çevresinde gerekli ön inceleme, tespit ve analizler yaptı.

SORUMLU VE KUSURLULAR

Yapıya ilişkin ruhsat, uygulama projeleri, vb. evrakların bilirkişi komisyonuna sunulması gerektiği, kapalı devre güvenlik kamera sistemine zarar gelmeden ilgili dijital delillerin muhafaza altına alınması gerektiği bilgilendirmeleri de ilgili birimlere iletildi. 21 ve 22 Ocak’ta bilirkişi heyeti keşiflerini yaptı. 23 Ocak’ta raporunu Cumhuriyet savcılığına teslim etti. Yangından dolayı sorumlu ve kusurlu olanları raporlarında belirtti. O bölümü okuyoruz:

“Bilirkişi heyeti yanan otelde ve evrak üzerinde incelemelerini yaptı. Rapora göre; Kültür ve Turizm Bakanlığı, Bolu İl Özel İdaresi, Bolu Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve otel işletmesi, yangın sistemleri ve tadilatlarından sorumlu mimar ve mühendisler, bakım, onarım ve denetiminde görevli yapı denetim ve işletme yetkilileri SORUMLU görüldü.

Otel sahibi, yapı müteahhit firmaları, otelin projelendirme, uygulama ve denetiminde görevli kişiler, elektrik ve mekanik tesisatın tesis edilmesiyle, tesisatın bakım, onarım ve işletmesinden sorumlu kişi ve firmalar, yapı ruhsatı vermeye yetkili merciler, yapıyı sigorta eden şirket, iş sağlığı güvenliği uzmanı ile işveren KUSURLU bulundu.”

DUYUMLAR, AİLELERİ RAHATSIZ ETTİ

Raporu, CHP Genel Başkanı Özgür Özel açıkladı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, hemen “Bu rapor korsan bir rapordur” dedi. CHP’li Bolu Belediyesi sorumlu olarak gösterilseydi bakan böyle bir açıklama yapar mıydı bilemem ama, hem Adalet Bakanı, hem Hakimler ve Savcılar Kurulu (HSK) Başkanı olan Yılmaz Tunç’un bu açıklamasının ardından hemen yeni bir heyet oluşturuldu. Gerçekler neyse ortaya çıkarılmalı. Bunun için bilirkişiler üzerinde asla baskı kurulmamalı. Sorumlu, kusurlu kimlerse gerekli cezalara da çarptırılmalı.

Yangında yakınlarını kaybeden ailelerin üzüntüsü sonsuz. Şimdi de bilirkişi değişikliğinden sonra “Yangın çıkmasından sorumlu olan bazı kişilerin sorumluluktan kurtarılacağına ilişkin duyumlar, aileleri son derece rahatsız ediyor. Aileler, bu süreçte birlik-beraberlik içinde olmalı ve gelişmeleri çok yakından izlemeli. Bu arada Adalet Bakanlığı da, söylentileri önlemek, hukuki yanlış yapılmaması adına bazı önlemler aldı ve Bakanlığın üst düzey yöneticilerinden birisini geçici olarak Bolu’da görevlendirdi. Bu da önemli bir adım.  

SİYASET YASAĞINI KALDIRDILAR

Söylenti şu: Turizm Bakanlığı’nın bu yangında bir sorumluluğunun olmadığı, denetimlerin yapıldığı belirtilip korunacağı. Aslında mevzuatta bir boşluk yok. Bilirkişi heyeti araştırmaya bu otelin arsa tahsisinden başlamalı. 3 bin 200 metrekarelik iskan alınıp nasıl yaklaşık 17 bin metrekarelik inşaat yapıldığını ortaya koymalı. Yılda iki kez denetlenmesi gereken otelin denetlenip denetlenmediğini, denetlediyse bunun sonuçları da açıklanmalı.

Çok önemli bir konuyu daha belirtelim. İmar mevzuatında, kaçak yapı yapan ve yaptıran hakkında 3 yıldan 6 yıla kadar hapis cezası var. Bu kişilere aynı zamanda en az 10 yıl siyasetten men cezası getirilmişti. Ancak 2013 yılında bir gece yarısı ‘Torba Yasa’ya giren düzenlemeyle siyaset yasağı kaldırıldı, yargılananlara af getirildi. Daha ne yapsınlar?

AKŞENER’İN GENELGESİ

Dönemin İçişleri Bakanı Meral Akşener imzasıyla, 7 Ocak 1996 tarihinde 259 numaralı bir genelge gönderdi. Konusu:  Turizm işletme belgeli yerlerde güvenlik önlemlerinin nasıl olacağını şöyle duyuruyor:  

“Güvenlik güçleri tarafından kamu düzen ve güvenliğinin sağlanması amacıyla yapılacak eğitimlerde ülkemizin ekonomik kalkınması ve tanıtımında önemli bir yere sahip bulunan turizm sektörünün olumsuz etkilenmesine meydan verilmeyecektir.

Turistik tesisleri denetleme amacıyla girecek personelin sivil kıyafetli olarak ve kaymakamlarca görevlendirilmesini, bu kişilerin görev belgesi ile kimliklerini denetim yapacakları tesis sorumlusuna göstermelerini, kontrol ve denetlemelerde kişileri rahatsız edecek davranışlarda bulunmamaları konusunda görevlilerin uyarılmasını önemle rica ederim.”

Devlet, turizm konusunda bu kadar duyarlılık gösterirken, bazı otel işletmecilerinin rezaletine ne demeli?