Sayın Erdoğan yurt gezilerini Cumhurbaşkanı olarak mı, yoksa AKP adına mı yapıyor? Gittiği kentlerde yaptığı meydan konuşmalarında ülke ile ilgili verdiği genel bilgiler yanında, konuşmalarının devamında AKP Genel Başkanı olarak yerel seçimler için partisi AKP’ye oy isterken, Cumhur ittifakı dışındakilere veryansın ediyor…
En son Burdur’da “Türkiye, hamdolsun istikrar adası olarak yükselmektedir. Esnafımız her sabah dükkanını gönül huzuruyla açıyor. Çiftçimiz tarlasını rahatça sürüyor. Sanayicimiz, tüccarımız, iş dünyamız, turizmcimiz geleceğine umutla bakıyor, fabrikalarımızda üretim, o kullarımızda eğitim hiçbir aksaklık olmadan devam ediyor” diyor.
Sayın Erdoğan, bu bilgileri hangi danışmanınız veriyorsa hemen görevden alın. Çünkü sizi yanıltıyorlar. Geçmişte halkla iç içe siyaset yaptığınız için halkı yakından izliyordunuz. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi ile halktan koptunuz. Meydanlarda halinden memnun diye saydıklarınızın hepsi feryat ediyor. Bu feryat size ulaşmıyor. Siz “bizi eleştirin, eksik olanları düzeltelim diyorsunuz” da halk size ulaşamıyor. Ulaşanlar da korktuğu için söyleyemiyor.
Gerçek şu ki, halk ciddi yokluk ve yoksulluk çekiyor. Ekonomist olmaya da gerek yok. Yoksul yurttaşların ucuz et ve ucuz ekmek kuyruklarında saatlerce beklediği, pazarlarda artıkları topladığı her gün televizyonlarda…
Ülke adeta ikiye ayrıldı.
Varlıklılar ve yoksullar.
Toplumun bel direği orta sınıf tümüyle ortadan kalktı. Büyük çoğunluk bu sıkıntıları çekerken, Saray, saray danışmanları, üçer dörder ballı maaş alan partililer ve belli kesimin hiçbir dertleri yok. Siz, yukarıdan baktığınız için halkın nasıl sıkıntıda olduğunu göremiyorsunuz. Hep dersiniz ya benim milletim, işte o kesim inanılmaz çileler çekiyor.
Türkiye’nin ekonomik krizde olduğu gerçeği ortada. Durum bu olduğuna göre, başta Cumhurbaşkanı olmak üzere saraydan başlayarak, tüm kamu kurumları tasarruf tedbirlerini yerine getirmelidir.
Bakın; T24 haberine göre Külliye ve Cumhurbaşkanlığı korumalar müdürlüğü toplamı gideri “ günlük 29 Milyon”.
CHP milletvekili Burhanettin Bulut’un medyaya düşen haberine göre, geçen yıl şubatta Cumhurbaşkanlığı sarayının masrafı 454 milyon iken, bu yıl şubat ayında 1 milyar 454 milyon liraya çıkmış.
Ülkeyi yönetenlerin de, Ekonomi bu denli sıkıntıda ise onların da tasarruf tedbirlerine uyması gerekmiyor mu? Ülkenin bu ekonomik koşullarında “itibardan tasarruf olmaz” demenin hiçbir karşılığı olamaz. Sizler yapacağınız tasarruf tedbirleriyle halka örnek olup gereğini yapmaz iseniz, tüm çile benim milletim dediğiniz ve çok sevdiğinizi söylediğiniz halkın sırtına biniyor.
Dünyanın en zengin ülkesi olan ABD Başkanları, görevde kaldıkları sürece sadece Beyaz Saraya kira vermezler. Ailenin tüm giderleri (diş macununa kadar ) ve çalışanların ücretleri dahil Başkan tarafından ödenir.
Seçimlerde, Sayın Erdoğan’ın tüm devlet imkanlarını kullanarak bir parti adına siyaset yapması, yasalar el verse bile ne derece etiktir bilemiyorum…
Sayın Erdoğan, Seçim gezilerinde kullandığınız uçağınız, helikopterler, binlerce koruma, yüzlerce araçlardan oluşan konvoylar ve bakanların, partiniz adına sokaklara inmesine de halk çok öfkeli.
Sayın Erdoğan, yıllar önce bir konuşmanızda topluluğa şöyle demiştiniz:
“Ben her zaman söylüyorum.
Eğer 8 yıl önce asgari ücretle, aldığınız yumurtadan, aldığınız sütten, aldığınız peynirden, aldığınız ekmekten bugün daha az alıyorsanız bize oy vermeyin…’’
Sayın Erdoğan, 8 yıl önceyi geçtik, dün aldığımızı, iki gün sonra aynı fiyata alamıyoruz. O nedenle sizin söyleminize uyup, bu yerel seçimde sizin parti adayınıza oy vermeyeceğim.
SON SÖZ: Aptallık nedir? Gerçeği görerek, gerçeği bilerek, hala yalanlara inanmaktır. MORGAN FREEMAN