Sınır ötesine götürülecek tankları yükleyen askerlerimiz gelin arabası süsler gibi zeytin dalları ile süslüyor tanklarını ve yüzlerindeki gülümseme insana huzur veriyor.
DAĞ TAŞ TÜRK BAYRAĞI DONATILDI
Suriye’ye mal taşıyan ve Cilvegözü Sınır Kapısı’nda giden kamyonun üzerindeki mermere Türk Bayrağı çizen şoför (adını güvenlik nedeniyle paylaşmıyoruz), yakıt alırken benzin istasyonu çalışanı Mahmut Sakar, “Sınır köyünde oturuyorum. Bomba seslerinden ilk günlerde uyuyamıyorduk ama artık ses güven veriyor. Ben Kıbrıs’ta okudum oradan sıkıldım köyüme döndüm buralar yine eski huzurlu günlerine dönecekse bizim burada olmamız şart” dedi.
PAZARDA FİYATLAR ARTTI
Hassa ilçesi şehir merkezinde kurulan semt pazarını da ziyaret ettik. Pazar esnafının en büyük sorunu Antalya’dan gelen sebze ve meyvelerin artık daha az gelmesi. Esnaf Burhan Çağlı, “Antalya’dan gelen kamyon sayısı azaldı. Burada savaş var zannediyorlar. Bu yüzden fiyatlar artıyor. Pazarımız başka yerlere göre zaten ucuz, çünkü buradaki insanın geliri çok düşük. Fiyatların yükselmesinin önüne geçmeleri lazım. Bunun da tek koşulu bizim normal hayatımıza devam ettiğimizi anlamaları” diye konuştu. Başka bir pazar esnafı ise sohbetimize kendi tezgahından seslenerek dahil oldu: “Gerekirse taş kaynatır çorba yaparız ama Mehmet’i oralarda aç bırakmayız” dedi.
BASIN KENETLENDİ
Operasyonun ayak sesleri duyulduğundan bu yana geçen iki haftalık süreçte bölgeye yüzlerce gazeteci geldi. Bazı ekipler yerlerini yenilerine bırakırken gidenlerle sınırdaki kısıtlı imkanlarla (portakal ve soğuk kahve eşliğinde) veda töreni bile düzenlediğimiz oluyor. Bir noktaya roket düştüğünde bölgeye yakın olanlar “haber atlatmak” yerine hemen diğer arkadaşlarına haber veriyor. Kritik bölgelerde birbirini tanımayan gazeteciler çelik yeleğini giymeyenleri uyarıyor. Yeni gelenlerin akreditasyonu ve bölgeyi anlamaları için Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü çalışanları saat ve gün ayrımı olmaksızın telefonun ucunda bekliyor. Kurum ve ülke ayrımı olmaksızın gazeteciler kenetlenmiş durumda…
1965’TE TERHİS OLDU ASKERE YAZILDI
Sınır karakolunun bulunduğu Kilis yolunda arazide SÖZCÜ TV için kameraman Kubilay Altuğ ile çekim hazırlığı yaparken yanımıza bir amca geldi. Zeytin bahçesinden gelen Şahin Yalçın, 1965 yılında asker olduğunu ve yeninden askere gitmek için başvuru yaptığını anlattı. Bu arada belirtmem lazım Şahin Yalçın 74 yaşında.
KİMYASAL SALDIRI ÖNLEMİ ALINDI
Sınır ötesinde devam eden operasyonun göze çarpmayan başka detayları da var. Bunlardan ilki şehirde güvenliği sağlayan jandarma ve polis ekipleri. Hemen hemen güvenlik noktasında kontrolden geçerken bize, “Aklımız oralarda, kaybımız yok değil mi?” diye soruyorlar. Öte yandan sağlık görevlileri ve AFAD da kendileri için oluşturulan kamplarda hazır bekliyor. AFAD olası bir kimyasal saldırı için bile önlem aldı. Kimyasal, biyolojik, radyolojik ve nükleer madde temizleme araçları (KBRN) ile sınır ötesinden gelebilecek tehditlere karşı hazırlıklarını tamamladı. Bu araçlar ile sınır ötesinden gelen araçlar üzerinde ölçümler yapılıp gerekirse temizlenmesi veya karantinaya alınması sağlanıyor.
NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ ADAYI KİLİS
Üç yönden kuşatılan terör örgütü sıkışırken operasyonun ilk günlerinde Hatay’a bağlı Reyhanlı ve Kırıkhan’daki sınıra yakın bölgelerdeki sesler artık Kilis’e doğru kaydı. Biz de takip ettiğimiz hattı genişlettik. Hatay’dan 120 kilometre uzakta olan Kilis şehir merkezinden Mehmetçik tarafından kontrol altına alınan Burseya Dağı’nı görebiliyoruz. Şehre girerken bizi “2016 Nobel Barış Ödülü Adayı Kilis’imize hoş geldiniz” tabelası karşılıyor. Kilis halkı da roketlere rağmen şehrine sahip çıkıyor.



