Sanık, dönemin cumhurbaşkanı Gül’ün bu pozu için bu mesajı atmıştı: Ya insanda biraz utanma olacak. Gerçi bu yüzle de çok utanılır ya. Artık millet anladı sizin nasıl bir yaratık olduğunuzu...


Can ÖZÇELİK / İSTANBUL

İstanbul Anadolu Adliyesi 48. Asliye Ceza Mahkemesi, Cumhurbaşkanı’na hakaret iddiasıyla açılan davada siyasetçilere ders niteliğinde bir karara imza attı. Mahkeme, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e hakaretten hakkında dava açılan M.Ç. isimli kişiye verdiği beraat kararında, siyasiler arasındaki eleştirilerin kaba ve sert biçimde yapılmasının sıradanlaşmasına vurgu yaptı. İşte Abdullah Gül kararının ayrıntıları:

30 AĞUSTOS’TA FOTOĞRAFINI YAYINLAMIŞTI


11. Cumhurbaşkanı, 23 Ağustos 2012 tarihinde, Kırgızistan dönüşü kulağındaki rahatsızlık nedeniyle Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne yatmıştı. Doktorlarının tavsiyesi üzerine Köşk’teki 30 Ağustos Resepsiyonu’nu iptal eden Gül, hasta yatağında, sosyal paylaşım sitesi Twitter’dan, hastane fotoğrafını yayınlamıştı.

M.Ç. isimli kişiye fotoğrafla ilgili bir haberde yorum yaptığı için dava açılmıştı. Sanık M.Ç., o yorumda “Ya insanda biraz utanma olacak gerçi bu yüzle de çok utanılır ya, adama bak bir de poz veriyor. Hani biz dangalak milletiz ya şimdi vah vah çok hasta olmuş vah vah, kafası çalışan, ülkenin durumunu biraz çözen bu oyunları yemiyor artık. Millet anladı sizin nasıl yaratık olduğunuzu...” ifadelerini kullanmıştı.

‘POLİTİKACILARA YAPILAN ELEŞTİRİ GİBİ...’


Önceki gün görülen duruşmada mahkeme, sanık M.Ç.’nin bu sözlerinin hakaret değil eleştiri olduğuna karar verdi. Karar şöyle: “... Cumhurbaşkanının tarafsızlığı ilkesi uyarınca diğer politikacılar gibi görülemeyeceği düşünülse de; ülkemiz sisteminde Cumhurbaşkanının yasama, yürütme ve yaptığı seçimlerle yargı üzerinde etkili olduğunun bilindiği, bu nedenle eleştirilerin politikacılara yapılan eleştirilerle eş değer olup, sıradan yurttaşlara göre kendisine yapılan kaba eleştirilere karşı Cumhurbaşkanının daha hoş görülü olması gerektiği...” Kararda dikkat çeken başka bir kısım ise siyasilere yapılan üslup eleştirisi oldu. Hem gündelik yaşamda hem de politikacılar arasında eleştirilerin kaba şekilde yapılmasının sıradanlaştığı bu yüzden de sanığın Gül için yazdıklarının hakaret suçu olmadığı ifade edildi.