Kamil ELİBOL / ANKARA

MHP’li milletvekilleri ve yöneticileri SÖZCÜ’nün manşetini ve köşe yazarlarının tepkisine destek verdi. İşte o görüşlerden bazıları şöyle:

ALO FATİH ÖRNEĞİ

Yusuf Halaçoğlu (Kayseri Milletvekili eski Meclis Grup Başkanvekili): "Tayyip Erdoğan Başbakan iken Devlet Bahçeli’nin konuşmalarını sansürletip, TV’lerden alt yazılarını kaldırtırken kimse niye sesini çıkartmadı? Bu tür antidemokratik durumların ülke için ne kadar zararlı olduğunu şimdi anlıyorlar. Türkiye’de “Alo Fatih” gibi yaşanan bir olay Almanya, Fransa, Avusturya gibi ülkelerde olsaydı hükümet düşerdi, Başbakan istifa etmek zorunda kalırdı. AKP bütün antidemokratik ve hukuksuz uygulamalarına karşın yüzde 50 oy aldı. Hırsızlıklarına rağmen yüzde 41 oy aldılar. Hırsızlarla uğraşmak yerine başka kişilerle uğraştı birçok basın. Hukuk devletini olmadığını bugüne kadar pek çok söyledik, hukuk üzerinde siyasetin olmaması gerekir dedik. Yarın bugün yapanlar kendileri şikayet etmeye başlayacaklar. Sözcü yazarlarının tepkisi bu noktada çok anlamlı ve mesaj içeriyor"


"Bu manşet bir meydan okumadır"


DEMOKRATİK BİR TEPKİ

Ümit Özdağ (Gaziantep Milletvekili): Erdoğan’ın yönettiği AKP’nin seçim stratejisi Türk milletini korkutmaya dayandıran bir yaklaşım sergiliyor. Esasen bu stratejiyi 7 Haziran seçimleri öncesinde de kullanmıştı. Dolmabahçe’de yapılan PKK ile mutabakat açıklaması ‘bizimle devam ederseniz barış gelecek’ mesajını seçim kampanyasının ana eksenine oturtmaktı. Ancak kamuoyu yoklamalarından çok olumsuz bir netice çıkınca Erdoğan kendi şekillendirdiği Dolmabahçe mutabakatı konusunda geri adım attı ve arasına mesafe koydu. AKP başkanlık sistemi üzerine kurulmuş bir seçim propagandası yürüttü. Şimdi AKP tekrar ‘ya biz ya kaos merkezli’ bir seçim propagandası ile halkı tehdit ediyor. Bu tehditi muhalif medya ve iş dünyası gruplarına yönelik baskı ve yıldırma operasyonları ile güçlendirmeye çalışıyor. Ancak, ben bunun ters tepeceğini düşünüyorum. Sözcü’nün manşetini ve köşe yazarlarının tepkisini demokratik bir protesto tarzı görüyorum. Devlet Bahçeli’nin uyarıları dikkate alınmazsa önümüzdeki süreç iç güvenlik ve demokratik istikrar açısından çok ağır şekilde sıkıntılı gözüküyor”

Umut Oran'dan SÖZCÜ'ye destek

Umut Oran'dan SÖZCÜ'ye destek


Sözcü susarsa Türkiye susar

Sözcü susarsa Türkiye susar


HİSLERE TERCÜMAN OLDULAR

“İsmet Büyükataman (MHP Genel Sekreteri): “Medya üzerinde hükümetin seçim kararı aldıktan sonra daha belirgin hale gelen ve alışkanlık haline dönüşmüş olan bu yıldırma, kontrol altına alma gayretlerinin bir yenisi bu. Devlet Bey’in ifade ettiği gibi sermaye grubundan bazı isimler üzerinde yaptıkları gibi medyada da muhalif olarak ifade ettikleri, konumlandırdıkları gazete ve tv’lere, yöneticilerine ve gazetecilere yönelik baskıları giderek artmaya başladı. Bu bir tedirginliğin, endişenin, ifadesi. AKP, 1 Kasım seçim sonuçlarıyla ilgili duyduğu tedirginlik ve endişeden kaynaklı muhalif medyayı susturmak istiyor. İktidar, muhalif sesleri baskı ve şiddetle, devlet gücünü kullanarak üzerlerine giderek yıldırabileceğini, kendileri açısından ‘dikensiz gül bahçesi oluşturarak’ böyle bir ortamda seçimlere gitmeyi arzu ediyor. Geçmiş seçimlerde de buna benzer teşebbüsler olmuştu. Bu dönem çok yönlü bir hukuksuz, haksız, antidemokratik uygulamalar var. Hukuksuzluğun ve adaletsizliğin bu ölçüde yaygın hale geldiği ve pervasızca icra edildiği dönemin sorumluları bunun yarınlarda hesabını vermekte müşkül durumda kalırlar bunu unutmasınlar. Sözcü yazarlarının protestosunu gayet olumlu ve anlamlı buluyorum. Baskıcı, dayatmacı, hukuksuz tasarruflara karşı toplumun hissiyatına tercüman olan güzel bir davranış olarak görüyorum”

HUKUK SARAY'DAN HESAP SORACAK

Oktay Öztürk (MHP Genel Başkan Yardımcısı): “ Memlekette terör azmış iken ve çok önemli meseleler var iken iktidarın bunların dışında çok daha önemli meseleleri var belli ki. Özellikle, belli cepheleri susturmak suretiyle birçok kesime gözdağı vermeye gayret ediyorlar. Korkunun ecele faydası yoktur. Bu ülkede bir gün hukukun üstünlüğüne inanan adaletin herkes için geçerli olmasına inanan güçler hakim olduğu vakit iktidar içeriği nedir bilmediğini ama bütün korkularının içinde olduğuna inandığımız saraylarına hukukun adaletin eli ulaşacaktır. Mutlaka ulaşılan yerde tespit edilen kanunsuzluklar ifşa edilecek ve müsebbiplerinden hesap sorulacaktır. Sözcü’nün bugünkü manşetini basının kendi hukukunu korumak adına hareket olarak görüyorum ve olumlu buluyorum. Keşke başkalarının hukukuna da saldırıldığı vakit tüm medya aynı tepkiyi göstermiş olsaydı”