KAMİL ELİBOL/ANKARA

Turgut Özal Üniversitesi’nin 23 üniversitede öğrenim gören bin üniversite öğrencisi üzerinde yaptığı, “Türkiye’de Üniversite Öğrencilerinin Sosyal Güvenlik Algı Düzeyleri” araştırmasından çarpıcı sonuçlar çıktı. Öğrencilerin sosyal güvenlikten bihaber olması “ümitsiz” gençler yetiştiğini ortaya koydu.

Yrd. Doç.Dr. Mehmet BULUT ile Yrd. Doç. Dr. Ahmet ÖZKARDAŞ, sosyal güvenlik alanında Türkiye’deki en kapsamlı araştırmalardan birine imza attı. Çalışma, 12 şehirdeki 17 devlet ve 6 vakıf üniversitesinde okuyan bin öğrencinin katılımı ile gerçekleştirildi.

GELİR TESTİNİ BİLEN YOK
Araştırmada, üniversite gençliğinin sosyal güvenlik olgusundan ve haklarından haberdar olmadığı belirlendi. Son günlerde en çok konuşulan genel sağlık sigortasına ilişkin gelir testi uygulaması en fazla üniversite öğrencilerini ilgilendirmesine karşın bu uygulamadan bilgi sahibi olanların oranı sadece yüzde 21,7 seviyesinde kaldı. Öğrencilerin yüzde 78,3’ü gelir testi konusunda bilgi sahibi değil.

TEDAVİ GİDERLERİ
Üniversite gençliğinin yalnızca yüzde 26’sı kendisinin ne zaman emekli olacağını bilirken, yüzde yüzde 74’ünün bu konuda herhangi bir bilgisinin olmadığı anlaşıldı. Öğrencilerin hastaneye gittiklerinde ceplerinden para çıkıp çıkmayacağı konusunda da bilgi sahibi olmadıkları gündeme geldi. Öğrencilerin sadece yüzde 26’sı bu konuda bilgi sahibi iken yüzde 74’ünün adeta “cahil” olduğu saptandı.

EMEKLİLİK HAYAL GİBİ
Araştırmada, öğrencilere “sosyal güvenlik dendiği zaman aklınıza ilk olarak ne geliyor?” diye soruldu. Bu soruya gençlerin yüzde 67,8’i hastane/sağlık, yüzde 15,8’i iş kazası, yüzde 12.2’si ise emeklilik yanıtını verdi.

Çıkan sonuç gençlerin sosyal güvenliğin daha çok kısa vadeli yönünü önemsediğini ortaya koydu. Buna karşın sosyal güvenliğin uzun vadeli unsuru olan emeklilik gençler açısından çok göz önünde bulundurulmadı. Araştırmada, “Gençler şartları itibariyle emekliliği kendileri için bir hayal gibi görünüyor” saptaması yapıldı.

GEÇİM SIKINTISI KAYGISI
Bilimsel çalışmada, üniversite gençliğinin sadece yüzde 27’si emekli olacağı zaman geçim sıkıntısı çekmeyeceğini düşünürken, yüzde 73’ü geçim sıkıntısı kaygısı yaşadığı belirlendi. Bu tablo, mezun olup iş hayatına adım atmayan gençlerin şimdiden gelecek endişesi yaşadığını ve ümitsizliğe kapıldığını yansıttı

SİSTEM KÖTÜ İŞLİYOR
Araştırma, üniversite gençliğinin sosyal güvenlik sisteminden memnun olmadığını da gündeme getirdi. Katılımcıların yüzde20’si sosyal güvenlik sisteminin iyi işlediğini düşünürken yüzde 80’i sistemin kötü işlediğini ya da emin olmadığını söyledi.

PRİMLER DOĞRU HARCANMIYOR
Aynı şekilde üniversite gençliğinin yüzde 29’u sağlık sisteminden memnun olduğunu belirtirken, yüzde 71’i memnun olmadığını ifade etti. Katılımcıların sadece yüzde 8,6’sı emekli aylıklarının yeterli seviyede olduğunu düşündüğünü belirtti. Türkiye’de toplanan primlerin doğru harcandığına inanan gençlerin oranı ise yalnızca yüzde 10’da kaldı

SİGORTASIZ ÇALIŞMAK İSTEMİYORLAR
Araştırmada, öğrencilerin sigortasız çalışıp çalışmama eğilimi de ölçülmeye çalışıldı. Bu amaçla işverenleri sigortasız çalışmalarını isterse kabul edip etmeyecekleri soruldu. Gençlerin yüzde 80,6’sı sigortasız çalışmayı kabul etmeyeceklerini ifade ederken, yüzde 19,4’ü kabul edeceklerini söyledi.

RÜŞVETLE EMEKLİLİK
Çalışmada gençlerin yüzde 37’si hak etmemesine karşın birilerine para vererek (yani rüşvetle) emekli olabileceğini ifade etti. Yine gençlerin yüzde 35’i daha az prim ve vergi ödemek için muhasebecisine talimat verebileceğini, daha fazla ücret verse de işçisini asgari ücretten SGK’ya bildireceğini ve aylığının kesilmemesi için yalan beyanda bulunabileceğini söyledi.
Gençlerin yüzde 43’ü ise sürekli çıkan af yasaları nedeniyle vergi ve primlerini süresinde ödemeyi düşünmediklerini söylemesi dikkat çekti.

AHLAKİ EĞİLİM VURGUSU
Araştırmayı yapan Doç. Dr. Mehmet BULUT, ortalama ahlaklı eğilim oranının yüzde 65,6 çıktığını, dolayısıyla gençlerin ortalama yüzde 34,4’ünün sosyal güvenlik yükümlülükleri karşısında ahlaklı bir eğilim göstermediğini, bu tablonun orta-uzun vadede kayıt dışılık ile sosyal güvenlik suiistimallerine yönelik ülkemizdeki olumsuz tablonun değişmeyeceği varsayımını kuvvetlendirdiğini belirtti.