Dört parmağı gösterince herkes ağlardı...
“Şimdi bu zalimler ne yapıyorlar, çocukları öldürüyorlar... Bunlar çocukları öldürmesini iyi bilir... Biliyorsun, Esma Hanım kardeşimiz diyor ki baba, anne ben öldüm... Gidiyorlar adeta bir katliam biçiminde ne yapıyorlar, katliam yapıyorlar... Esma Hanım kardeşimiz öldürülüyor bakıyorsun... Diyor ki baba, anne...”
Seçim oldu, tabii birinci parti...

*

Mısır’da Sisi darbe yaptı...
Dört parmak yine havada...
Bu kez parmakların adı “Rabia” olmuştu...
“Bu ne işareti diyoruz?... Rabia işareti diyoruz... Ey Sisi sen kimsin?.. Diktatörlük bunların işi... Seçilmiş demokrasi geliyor, kalkıyor darbe yapıyor... Adeta demokrasiyi silip atıyor... Bizim fıtratımızda ne var, demokrasi var... İşte bu dört parmak, şunu şöyle gösterelim, bak budur... Ne diyoruz, bunu sana yaptırmazlar diyoruz...”
Bu cumhurbaşkanı...

*

7 Haziran seçiminde dibe vurunca...
Dört parmak havada...
Bu sefer:
“Bu ne?.. Tek millet, tek devlet, tek bayrak, tek vatan...”
Anadolu’da dört sallasan dört çay getirirler, ama bu sefer dört parmak ülke bütünlüğünün işareti olmuştu...
Günde bir elin parmaklarından fazla insan ölürken, dört parmağı sallaya sallaya seçim yapıldı...
Yüzde 49...

*

Filistin’i kurtarayım, Mısır’ı düzelteyim derken, baktı Türkiye elden gidiyor...
- İsrail ile yarı gece gizli görüşmede anlaştıkları ortaya çıktı mı?...
- Mısır’da “diktatör” Sisi’ye barış elçisi gidiyor mu?...
- Rabia, Esma kardeşimiz 20 milyon dolara satıldı mı?...
- Gazze gaz ile takas mı?...
Kaç etti?...

*

O dört parmağı ne yapacağız şimdi?..