Lunapark aynalarını bilirsiniz. Bazısı içbükeydir, karşısında duranı zayıf gösterir. Bazısı dışbükeydir, şişman gösterir. Düşey eksende düzlem olamayanları ise, karşısında duran kişiyi olduğundan uzun veya kısa gösterir. Bu görüntülerin, aynanın karşısında duran kişinin zayıflaması veya şişmanlaması ya da boy atması veya kısalmasıyla bir ilgisi yoktur. Kişinin gerçek ölçüleri/parametreleri değişmemiştir. Ama insanlar bunu bile bile aynadaki görüntülerine bakıp kâh mutlu kahkahalar atar, kâh kederli bir havaya girerler. Onları en çok güldüren de arkadaşlarının bozuk aynalardaki çirkin akisleridir. Ben öyle değilim diye sevinirler.

LUNAPARK İKTİSATÇILARI

Medyada boy gösteren yerli-yabancı iktisatçılar da lunapark çocukları gibidir. Reel ekonomide karşılığı olmayan rakam veya istatistiklere bakarak bazen neşeden coşar, çoğu zaman da kederlere gark olur. İktisatta ölçme, çok çetrefil bir meseledir. Milli geliri, milli serveti, işsizliği, enflasyonu, gelir dağılımını veya faizi ölçmek ve bulunan sayıları, aynı ülke için geçmiş dönemlerle veya aynı dönemde diğer ülkelerle kıyaslamak her babayiğidin harcı değildir. Bu iş; bilgi, emek ve bilhassa dürüstlük ister. Üstünde kafa patlatmadan, ölçü aleti kalibrasyonu yapmadan “resmîdir” diye ortada uçuşan “ham bilgi”ye dayanarak hüküm çıkarmak olmaz.

MİLLİ GELİRİN DOLARLA İFADESİ

Her ülkenin milli geliri, kendi para birimi ve cari fiyatlarla ölçülür. Büyüme oranını bulmak için, enflasyondan arındırılıp bir önceki yılın rakamına bölünür. Büyüme yüzdesi böyle bulunur. AKP’nin iktidara geldiği 2003 yılında dolar 1.5 TL civarındaydı, 2011 yılına kadar TL’deki yüksek enflasyona rağmen, dolar fiyatı hep bu düzeylerde dolaştı. Türkiye’de kişi başına milli geliri de cari dolar cinsinden uçtu. Bu dışbükey aynada görünen bir şişmanlamaydı. Son bir yıldır da dolar, TL karşısında uçtu. Şimdi de cari dolarla kişi başına milli gelir düşüyor. Bu da içbükey aynadaki zayıflamadır. Lunapark iktisatçıları için ise bu “gerçek”tir. Euro, dolar karşısında önce yüzde 30 değer kazandı, sonra da kaybetti. Ama hiç kimse bu yüzden Almanya’da kişi başına gelir çıktı-indi demedi.

BORSA DÜŞÜNCE MİLLİ SERVET AZALMAZ, ÇIKINCA ARTMAZ

Firmaların reel değeri bilançolarından anlaşılır. Borsadaki fiyatı ise tam bir lunapark aynasıdır. Şanghay Borsası bir yılda, önce 2200’den, 5200’e çıktı, sonra 3000’ne düştü. Çin’in milli geliri ve milli serveti bu süreçte kendi çizgisinde seyretti. Kişi başına gelir de bundan dolayı ne indi ne de bindi.

DÖVİZ FİYATI ARTINCA DIŞ BORÇ ARTMAZ

Türkiye’de dolar fiyatı artınca, Türkiye’nin “döviz borcu” artmaz. Çünkü döviz borcu dövizle ödenir TL ile ödenmez. Eğer firmaların borcu döviz, varlıkları TL ise, onlar için ödemede zorluk olur. Ama ülke için, döviz fiyatının artması, döviz gelirini arttırır, giderini azaltır. Yani kolaylık olur.
Son söz: Memleket için iyi olan, Mehmet için iyi olmayabilir.