Sevgili okuyucularım, durmuş bir saat bile günde iki kez doğruyu gösterir. Tayyip önceki gün çok doğru bir şey söyledi.
Bunu belki istemeden dil sürçmesiyle yaptı, belki de bilerek...
İşte onun dünkü yandaş gazetelerden aldığım sözleri:
“Şayet bugün ortaya çıkan tablo için bir suçlu aranacaksa, bakılacak yer Ankara değil Kandil’dir.”
Kandil Dağı, terör örgütünün ana üssünü oluşturur.
Ancak bir yerde yanılıyor, bakılacak yer hem Ankara hem de Kandil’dir!
Kandil Dağı adına Barzani denilen o iki paralık aşiret reisinin, Kuzey Irak’taki kukla Kürt devletinin başı olan şahsın yaşadığı kentlere bilemediniz 80 kilometre
uzaklıktadır.
Örgütün lider kadroları Türkiye’deki terörü oradan, Barzani topraklarından ve onun desteği ile yönetir.
Terörist güruhu o topraklarda Barzani tarafından beslenir, korunur, bir dedikleri iki edilmez.
Dolayısıyla Tayyip’in ağzından çıkan Barzani sözü hem doğru, hem de çok önemlidir.

* * *

Tayyip bu gerçeği bildiğine göre, hükümeti de elbette biliyor olmalıdır. Zaten bizim bildiğimiz bir gerçeği koskoca Tayyipgiller iktidarının bilmemesi mümkün değildir!
O halde şimdi Tayyip ve ekibine sormak gerekir:
Bu konuda bugüne kadar ne yaptınız, hangi önlemi aldınız?
Hiçbir şey yapmadılar, hiçbir önlem almadılar.
Türkiye’de her gün şehit cenazeleri kaldırılırken, acaba Barzani denilen herifi hiç uyardınız mı?
Hayır, uyarmadılar.
Peki ama niçin?
Zira onun başında olduğu kukla devletle çok ciddi boyutlarda parasal ilişkileri var. Oradan çıkarılan petrolü dünyaya bizim yandaş işadamları pazarlıyor.
Dahası, yandaş işadamlarına ait firmalar Barzani bölgesinde epeyce inşaat yatırımına girişmiş durumda. Kukla devletin Erbil, Duhok, Süleymaniye, Revandiz gibi kentlerinde bizim yandaşlara Barzani tarafından verilmiş olan büyük işler var.
Dolayısıyla Tayyipgiller iktidarı herhangi bir olay sonrasında ağzını açıp Barzani’yi uyaramaz. Bu mümkün değildir.
Yandaşlara para akışını kesmesinden korkar.

* * *

Türkiye terörle boğuşurken, ülkemiz altüst olur ve insanlar birbirine girerken, neredeyse iç savaş başlamak üzere iken Barzani ne yapıyor?
Bir yanda terörü besliyor, öbür yanda ise Türkiye’de olanları sırıtarak izliyor... Zira bu iktidarın ona dokunmasının söz konusu olmadığını çok iyi biliyor.
Bırakın dokunmayı, uyarması bile mümkün değil...
Ne uğruna?
Parasal çıkar uğruna!
O şehit cenazelerinin “Para” uğruna geldiğini ve bundan sonra da çoook geleceğini her Türk insanı iyi bilmelidir.
İşin sorumlusu ikidir:
Ankara’daki aymazlar iktidarı ve o iktidarın dokunulmazlık sağlayıp koruması altına aldığı Barzani.

Açık bir ölüm tehdidi


Sevgili okuyucularım, Hürriyet Gazetesi tekbir getiren bir güruh tarafından ikinci kez basıldı, Ankara’da HDP Genel Merkezi basıldı, yağmalandı.
Olaylar sırasında polis ya yoktu, ya da geç geldi.
Çok kısa bir süre sonra bizim gazete de baskına uğrarsa şaşırmayın.
Ya da biz gazetecilerin başına öldürülmek, vurulmak, dövülmek gibi işler gelirse yine şaşırmayın...
İş göz göre göre oraya doğru gidiyor...
Zira başımızda kardeşi kardeşe düşman eden, toplumun sinirlerini geren, iktidar hırsını gerginlik ve facialarda arayan bir iktidar var.
Onlara karşı olan herkes, biz gazeteciler dahil tehdit altında.

* * *

İşte size yandaş Star Gazetesi’nde dün çıkan bir köşe yazısı... Yazan şahıs Cem Küçük.
Tehdit ettiği kişi ise Hürriyet yazarı Ahmet Hakan Coşkun.
Ahmet’in büyük bir yolsuzluk yapıp trilyonlar vurduğunu iddia ettikten sonra bakınız aynen ne diyor:
“İstesek seni sinek gibi ezeriz. Bugüne kadar merhamet ettik de hâlâ hayatta kalabiliyorsun.”
Çok net, somut bir ölüm tehdidi.
Açıkça suç işleniyor ve böylesine ilk kez tanık oluyoruz.
Bu tehdidi herhangi bir vatandaşa, veya herhangi bir gazeteciye mafya göndermiyor.
Bir köşe yazarı yazıyor!
Demek ki iş buralara geldi.
Bu yandaş hakkında savcılıklar tarafından hiçbir yasal işlem yapılmayacağı kesin.
Şimdi yatıp kalkıp dua etsin, Ahmet Hakan’ın başına kötü bir iş gelmesin.
İşte o zaman altında ezilir, ister istemez hesaba çekilir.
Kaçış yolu bulamaz.
Bu tehdit olayı iktidar ve yandaşlarının ülkemizi ne duruma düşürdüğünün, nerelere sürüklediğinin acı bir örneğidir.