Yarın seçim var. 8 Haziran sabahı, nasıl bir Türkiye’de uyanacağız?
Karanlıkların dağıldığı ve demokrasinin ışıldadığı bir Türkiye’de mi?
Yoksa, karanlığın daha da arttığı, tehlikeli sulara doğru yüzen bir Türkiye‘de mi?
Buna halkımız karar verecek.
Milletimizin, sandıktan çağdaş dünyaya uygun, anlamlı bir sonuç çıkaracağını umut ediyorum.
Demokrasinin yeşermeye başlayacağı...
Yoksulluğun azalacağı...
Yargıya güvenin yeniden tesis edileceği...
Kul hakkının yenmeyeceği bir Türkiye bekliyorum.
Ülkede rüşvet ve yolsuzlukları yapanların da, buna göz yumanların da yargılanacağı, deveyi hamuduyla (yani semeriyle) götürenlerin hesap vereceği bir Türkiye özlüyorum.
Yoksulluğun, çile çekmenin kader olmadığı, demokratik hak ve özgürlüklerin sağlandığı, orantısız güç kullanan polislerin insanlarımıza uygarca davrandığı, insan haklarına saygının arttığı bir Türkiye beklemekle çok şey mi istiyorum acaba?
Ben yarınların güzel olacağını düşünüyorum. Bunun tersi olursa “Kendi düşen ağlamaz!” sözünden başka ne diyebilirim ki?