Gazeteci Ahmet Yavuz, “Hocam, dünyevileşme, hep dünyayı görme, yaşama hastalığına bir çare bulabilir miyiz?” diye sormuş.
Din alimi hocamız da özetle şu cevabı vermiş:
“İnsanoğlu olarak unutuyoruz. Kendimizi, Rabbimizi, dostumuzu, kardeşimizi, yetimi, fakiri, mazlumu unutuyoruz. Allah’ı unutursanız, Allah da size kendinizi unutturur. Her sene gelen ramazan bize hatırlatmaya gelir. Bize kendimizi, Rabbimizi, yanı başımızda varlığının farkında olmadığımız kardeşimizi, annemizi, babamızı, komşumuzu, ailemizi, unuttuğumuz her şeyi bize hatırlatmaya gelir. Ramazan bir hatırlatma ayıdır aynı zamanda. Ramazan bize fani olanları hatırlatır. Baki olanları hatırlatır. Dünyanın faniliğini, gücün servetin faniliğini hatırlatır. İyiliğin, güzelliğin, erdemin, faziletin, adaletin, ahlakın baki olduğunu hatırlatmaya gelir. Unuttuğumuz bütün değerleri hatırlatmaya gelir. Ramazan bize yanı başımızda sürekli kalbini kırdığımız kardeşimizi hatırlatır. Kaybettiğimiz kardeşlik rüzgarını getirir bize her sene. Örselenen kardeşliğimizi tamir etmeye gelir. Kırdığımız gönülleri yeniden yapmaya gelir.
Gelin hep birlikte orucun en kadim anlamını yeniden hatırlayalım. Başkalarını yaralayan dilimizi tutmaya çalışalım.Vara yoğa konuşmamaya, bilir bilmez söz almamaya ihtiyacımız var. Ramazan bir arınma, kendine gelme, onarılma ve yenilenme ayı ise o zaman gelin dilimizden başlayalım orucumuzu tutmaya. Dilin farkına varalım.”
* * *
Peki altına tüm Müslümanların imza atacağı bu sözleri kim, hangi din adamı söylemiş olabilir?
Aklınıza hemen dünyaca saygın, ünlü din alimimiz Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk’ün geldiğinden adım gibi eminim.
Hayır o söylememiş!
Gerçi ona sorulmuş olsaydı, günümüz Türkiye’sinden örnekler vererek bundan çok daha anlamlı, kapsamlı ve çarpıcı bir konuşma yapacağı kesindi.
Ama ona sorulmamış!
Bu güzel sözler, Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez’e ait.
* * *
Hani, 17-25 Aralık yolsuzluk operasyonları sonrasında “hırsızlık ve yolsuzlukları” kınayıcı tek kelime etmeyen... 7 Haziran seçimleri öncesinde Diyanet’in yurtdışındaki görevlilerinin AKP’nin maaşlı elemanları gibi çalışmalarına seyirci kalarak bir anlamda arka çıkan... Seçim sürecinde camilerin adeta miting alanına dönüştürülmesine tepki göstermeyen... Toplumun ortak malı olan, her siyasi görüşe sahip yurttaşlarımızın buluştuğu kutsal mekanlarımız camilerde AKP’ye oy sağlayacak hutbeleri engellemeyen Prof. Görmez dile getirmiş bu sözleri!..
* * *
Halkın vergilerinden toplanan paralarla milyon liralık lüks makam aracına binmek üzereyken toplumsal tepki karşısında vazgeçen, ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Özel uçağı da olmalı” şeklindeki görüşüne de itiraz etmeyen Diyanet İşleri Başkanı sanki kendisi değil de, bir başkasıymış gibi konuşmuş:
“Ramazan bize fani olanları hatırlatır. Baki olanları hatırlatır. Dünyanın faniliğini, gücün, servetin faniliğini hatırlatır” demiş.
* * *
Milli Gazete röportajı okurlarıyla paylaşırken “Güç, servet fani, ahlak, adalet baki” manşetini atmış.
Böylece ortaya, Oda TV’deki meslektaşlarımızın deyimiyle “Hocanın dediğini yap, ama yaptığını yapma haberi” çıkmış!..
Peki biz ne diyelim?
Pes doğrusu!..
Güç ve servet fani, ahlak ve adalet baki!..
Uğur Dündar
Yayınlanma: