Türkiye son bir yıl içinde çok ağır terör saldırılarıyla karşı karşıya kaldı; Suruç, Ankara Garı saldırısı, Sultanahmet ve şimdi de Ankara Devlet Mahallesi saldırısında onlarca kişi öldü. Ancak bu saldırıları önlemeyi başaramayan Türk istihbaratı, canlı bombaların kimliklerinin tespit edilmesi konusunda çok hızlı oldu.

Zeynep GÜRCANLI / ANKARA

Ankara'da, devletin kalbi denilen bölgeye, Genelkurmay, tüm kuvvet komutanlıkları ve TBMM'nin olduğu Devlet Mahallesine yönelik, hazırlığı önceden yapılmadan gerçekleştirilemeyecek derecede büyük olan terör saldırısı, önceden istihbarat alınamadığı ya da istihbarat değerlendirilemediği için engellenemedi.

Ancak saldırı olduktan sadece saatler sonra, saldırganın, Suriye'den "sığınmacı" olarak gelen Suriyeli Salih Neccar olduğu birkaç saat içinde bulundu. Dünya basınında ilk kez de saldırganın kimliğini Sözcü Gazetesi muhabiri Asuman Aranca tarafından duyuruldu.

Sadece Ankara'da Devlet mahallesi saldırısında değil, Suruç, Ankara Garı ve Sultanahmet saldırılarını da engelleyemeyen istihbarat, saldırılarda kendilerini patlatan canlı bombaları kısa sürede buldu.

Üstelik, her saldırıda failin kimliğinin bulunup açıklanma süresi daha da kısaldı;

* 10 Ekim’de gerçekleşen Ankara saldırısının ardında kimlerin olduğuna ilişkin ilk açıklama saldırıdan 4 gün sonra, 14 Ekim’de gelmişti. 14 Ekim’de saldırganlardan birinin kimliği ve hangi örgüt üyesi olduğu belirlenmişti. İkinci saldırganın kimliği ise, Ankara saldırısından yaklaşık iki buçuk ay sonra belirlendi.

* 20 Temmuz’da meydana gelen Suruç saldırısının ardından ise, saldırganın kimliğine ilişkin ilk bilgi iki gün sonra, resmi ağızlardan değil, Anadolu Ajansı’nın “emniyet kaynaklarından aldığı bilgiye” dayanarak açıklanmıştı.

* 12 Ocak'taki Sultanahmet saldırısından ise, sadece üç saat sonra saldırganın kimliği, bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanmıştı. Erdoğan saldırganın Suriye kökenli olduğunu söylemiş, detaylı kimlik bilgileri ise Erdoğan'dan dakikalar sonra hükümet yetkilileri tarafından açıklanmıştı.

TÜRKİYE'YE YÖNELİK İLK YPG SALDIRISI


Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun Devlet Mahallesi'ne yönelik saldırın YGP tarafından gerçekleştirildiğini, saldırganın YPG'li Salih Neccar olduğunu resmen açıklaması da bir ilk;

Çünkü YPG, daha önce Türkiye'ye karşı doğrudan herhangi bir saldırıda bulunmamıştı.
Türk hükümeti de, PYD/YPG'nin "terör örgütü" olduğunu, PYD/YPG'nin PKK'yla bağlantıları üzerinden açıklıyordu.

Şimdi YPG'nin gerçekleştirdiği bu saldırı, Ankara açısından YPG/PYD'nin terör örgütü olduğuna ilişkin "hukuki kanıt" haline geldi.

Daha önce YPG'nin terör örgütü olduğunu kabul etmeyen ABD'ye sadece, YPG ve PKK arasındaki ilişkiye dair istihbarat bilgilerini veren Ankara, Ankara saldırısından sonra "hukuki kanıt" da sunabilecek duruma geldi.