Terlikle tank kovalamak da
demokrasidir ama...
Her zaman tank ile terliği bir
arada nerede bulacaksın...

*

Sevsen de sevmesen de karşı
sestir demokrasi...
Biz susarsak, özgürlük susar...
Biz susarsak, hukuk dilsizdir...
Biz susarsak, rejim ağraz kalır...

*

Salalar...
Tekbirler...
85 bin camiden hoparlörler...
Mahalleli duyar tabii ki...
Ama biz susarsak, Atlas
Okyanusu’ndan Japon Denizi’ne...
Alaska’dan Güney Kutbu’na kadar
gider suskunluğun sesi...
Dünya kulak kesilir...
Çünkü demokrasinin tabiatıdır; ses geldiği sürece her şey olağandır...
Ama ses kesildiğinde, dünyanın öbür ucundan duyulur...

*

Biz susarsak, Fırtına Deresi’nin
şelaleleri sessizdir...
Biz susarsak, yaylaları duyamazsın...
Biz susarsak, ağaçların dili gider...
Biz susarsak, kumrular, yunuslar,
karacalar, kediler dilsiz kalır...

*

Biz susarsak...
Biz susarsak, tecavüze uğrayan
çocukların sesi çıkmaz...
Biz susarsak, bıçaklanan kadınlar
dilsizdir...
Biz susarsak; Taksim, Kadıköy,
Gündoğdu, Alsancak, Tandoğan,
Kızlay susar...

*

OHAL diye diye, o hale getirme bizi...

*

Terlikle tank kovalandı diye
“demokrasi işte budur” deme...
240 insanın canına mal olan, ülkeyi tükenme aşamasına getiren ve dünyaya rezil eden o kâbus; demokrasi kültürünün, demokrasi vicdanının, demokrasi ahlakının sesi kesildiği içindi...

*

Biz susarsak, vicdan susar...
Çünkü bizim sesimiz; aydınlık umutları olan bir ülke istemek dışında, hiçbir ikbal, hiçbir çıkar, hiçbir avanta beklemeyen, sadece vicdanın sesidir...

*

Biz ne senin terlikle kovalanan tankın...
Ne de terliğin oluruz...
Bunu da bil...