Seçimlerde oyu attın. Bitti mi? Bitmez! Bulup buluşturup vergini ödeyeceksin ki seçtiklerin paralarını alsınlar.
Sahi kimi seçtin? Parti genel başkanının listede ön sıraya koyduklarını... Kimleri koydu? Canının istediğini... Çoğunu bilen, tanıyan yok! Ortaokul terk, lise fark etmez...
Başkan, güvendiği ve kendi sözünden çıkmayacak adamlarını iyi yerlere yerleştirip seçilmelerini sağlar. Belki şoförüdür, yaveridir, korumasıdır, sınıf arkadaşıdır... Sana mı soracak?
Sonuçta milletin iradesi tecelli ediyor mu? Ediyor. O zaman ödeyeceksin parasını!

Saatine 600 bin ödüyoruz!

Bizzat Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz açıkladı; “Kabaca bir hesap yapıldığında Meclis’in 1 saatlik çalışması 600 bin liralık bir maliyet getiriyor!”
Nasıl hesaplamış? Yılda 150 gün, günde 10 saat çalıştığını varsayarak hesapladığımız zaman, Meclis’in 1 saatlik çalışmasının maliyeti 600 bin liraya geliyormuş.
Yılda var 365 gün? Kalan 215 gün ne yapıyor bu Meclis sakinleri? Hiç sorgulamaya gerek yok aslında, bırakın ne yaparlarsa yapsınlar. Çalışmalarının sonuçları ortada!
Vekil seçildikten sonra Meclis’e uğramasa ne fark eder? Mazbatayı alıp yemin edince resmen milletin vekili artık. Kapılar sana açık. Dokunulmazsın!

Sen benim kim olduğumu biliyor musun?

O saatten sonra vekil ve ailesinin ölünceye kadar tüm sağlık harcamaları Meclis tarafından ödeniyor. Öyle devlet hastanesi de değil... Gitsin, istediği doktora, muayene ve tedavi olsun, ailesi de estetik yaptırsın bunu da millet ödüyor.
Cep telefonu ve internet de milletin sorumluluğunda... Arabasıydı, şoförüydü, sekreteriydi, danışmanıydı... Harcırahlar, ödenekler, yolluklar... Hemen ertesinde emeklilik de cabası... Çok yoruldular ya...

550 vekil yetiyor mu?

Maaş tak diye yatıyor, bankamatikten şak diye çekiyorlar. Yaş, prim, eksik gün söz konusu değil! Zaten faturayı halk ödüyor.
Öyle gidip vergi yatırmana da gerek yok... Bakkala git, alışveriş yap, devlet vergisini zaten kesiyor. Üst baş al, para kasada... Benzin al, 350 kilometre gitmen gerekiyorken 100 kilometre gidebiliyorsun. Kalan 250 kilometrenin parası devlete vergi olarak yatıyor.
Meclis’te 550 milletvekili var? Bu rakam 350’ye inse yokluğunu hisseder miyiz? İşler yürümez mi? Ya 250’ye inse? Hiç değilse maliyet azalır.