Sosyal medya kaynıyor...
Alman elçiliği kapatıldı.
ABD elçiliği uyarı yayınladı.
Bomba yüklü araç yakalandı.
4 şehirde saldırı bekleniyor.

*

Çok şükür ki, mangal yürekli gazetecilerimiz var. Bu estirilen panik havasına karşı çıkıyorlar. Köşelerinden topluma cesaret veriyorlar, “internet palavralarına inanmayın, korkmayın, hayatınıza normal şekilde devam edin, terörün ekmeğine yağ sürmeyin” diyorlar.

*

Bence de öyle.

*

Korkmayın. Cesur olun. 1500 polisle dolaşın mesela... Cuma namazına filan gitmeden önce Mit’ten emniyet’ten 200 kadar sivil görevliyi camiye gönderin, etrafı kolaçan etsinler, sinyal kesici jammerlar yerleştirsinler, polis köpekleri koklayarak arama yapsın, caminin yakınına tomalar, özel harekatçılar, bomba imha uzmanları konuşlandırılsın, sonra siz gelin, zırhlı mercedesle gelin, çevrenizde etten duvar örsünler, önünüzde tepe lambalı sirenli beş eskort, arkanızda onbeş eskort bulunsun, çelik yelekli silahlı korumalarınız birer milyon dolarlık özel donanımlı GMC Yukon marka ciplere binsin, ciplerin kapıları açık olsun, her an atlamaya hazır olsunlar, en az 45 araçlık konvoyunuzda mutlaka ambulans bulunsun, geçtiğiniz yollar motorlu polisler tarafından trafiğe kapatılsın, trafik ışıklarındaki yayalar bile durdurulsun, kırmızı ışık mırmızı ışık dinlemeyin, durmayın, dümdüz geçin, güzergah üzerindeki tüm üst geçitlere ikişer silahlı polis dikin, eğer bir başka şehire gideceksiniz, en az 750 kişilik güvenlik ekibinizi önceden o şehire gönderin, uçakla gideceksiniz, özel uçağınızla gidin, eğer bir başka ülkeye gidecekseniz, 150 kişilik güvenlik ekibinizle birlikte gidin, teee Latin Amerika’ya bile gitseniz, zırhlı mercedesinizi mutlaka yanınızda götürün, Türkiye’nin en iyi kargo şirketi olan genelkurmaya telefon edin, zırhlı mercedesinizi askeri uçakla gideceğiniz ülkeye taşıtın, sarayda oturun, köşklerde oturun, duvarlarla çevrili olsun, güvenlik kameralarıyla takip edilsin, sadece kapınızın önünde değil, muhitinizde polis ekipleri 24 saat nöbet tutsun, eşiniz alışverişe gidecekse, o alışveriş merkezi, o mağaza geçici olarak kapatılsın, polis çemberine alınsın, sadece eşinize hizmet edilsin, çocuğunuz öğrenciyse, buralarda gerilmesin çocuk, maazallah eğitimi aksar, İtalya’ya gönderin, yanına korumalar verin, huzur içinde okusun.

*

Cesur olun... Size “korkmayın” diyen gazeteciler gibi, özel güvenlikli, duvarlarla çevrili sitelerde oturun, siteye giren araçların bagajını magajını kontrol ettirin, emniyete başvurun, güvenlik şubeden polis korumalar alın, çakarlı otomobillere binin, evinizin önünde polis kulübesi olsun, valiye filan söyleyin, bu tür alengirli zamanlarda sizin sitenizin önüne 24 saat bekleyen polis ekibi koysunlar, duvarlarla çevrili medya plazalarında çalışın, kapısında demir bariyerler olsun, kapalı otoparkı olsun, silahlı özel güvenlikler 24 saat nöbet tutsun, emniyet müdürünü arayın, iki minibüs de çevik kuvvet göndersin, Alman elçiliğinin Amerikan elçiliğinin saldırı uyarılarını görünce derhal yurtdışına çıkın, yurtdışındayken sanki İstanbul’daymış gibi makale yazın, Bodrum’daki Çeşme’deki yazlığınıza kaçın, sanki Taksim’de Kızılay’da dolaşıyormuş gibi üfürün, terör atmosferinin hakim olduğu dönemlerde işler kesatlaşır, gazete-televizyon reklamları bıçak gibi kesilir, işte tam bu tür sakat dönemlerde kahramanlık fışkırtın, “hayatınıza normal şekilde devam edin, sakın korkmayın, ihbarlara inanmayın” içerikli yazılar yazın, teröre meydan okuyoruz ayağıyla bir taşla iki kuş vurun, hem patronunuzun gözüne girin, hem hükümetinizin götünü öpün.

*

Amma korkak milletsiniz be.
Yalaka gazetecileriniz gibi mangal yürekli olun.
Oy verdiğiniz siyasetçileriniz gibi cesur olun.
Yusuf yusuf olmayın.