Piyasalar açısından oldukça stresli bir hafta geride kaldı. Hafta genelinde merkez bankalarının toplantıları piyasaların yönü üzerinde etkili olurken bu hafta veri akışı bakımından daha sakin geçecek. Amerikan Merkez Bankası (FED) piyasaların beklentisine paralel yılın ikinci faiz artış kararını alırken, diğer merkez bankalarının politika değişikliğine gitmediğini gördük. Yurtiçinde ise yavaşlasa da önemli bir düşüş göstermeyen enflasyon verisi Merkez Bankası’nın sıkı para politikasına devam etme kararı almasına yol açtı ve faizlerde bir değişikliğe gidilmedi. Dolar, FED’in kararı sonrası 3.47’ye geriledi ancak burada tutunamayarak yükselişe geçti. Merkez Bankası’nın faiz kararı sonrası da 3.52’yi aştı.

[old_news_related_template title="Dolar ne kadar oldu?" desc="Merkez bankalarının piyasalara yön verdiği geçen hafta Fed kararları sonrası yükselen dolar/TL yeni haftaya 3.50'nin hemen altında başlarken, veri gündeminin sakin olduğu bugün dış piyasalardaki gelişmeler izlenecek." image="https://sozcuo01.sozcucdn.com/wp-content/uploads/2017/06/11ph2p1ph.jpg" link="https://www.sozcu.com.tr/2017/ekonomi/dolar-ne-kadar-oldu-125-1901245/"]

PSİKOLOJİK SINIR ETKİSİ

Kur, 3.50’nin altına inse de bir türlü bu seviyelerde tutunamamasının önemli nedenlerinden biri hane halkının bu seviyeleri psikolojik sınır olarak görmesi. Bankaların TL’ye yüzde 15’e kadar mevduat faizi vermeleri de vatandaşın dövize olan talebini engelleyemiyor. Özellikle 3.50-3.60 seviyelerini alım fırsatı olarak gören yerli yatırımcılarda yılbaşından bu yana 18.5 milyar dolar civarında dövize geçiş var. Bu da kurdaki gevşemenin engellerinden biri. Öte yandan, Merkez Bankası’nın sıkı para politikasına devam etmesi de kurdaki gevşemeyi engelliyor. Merkez Bankası faiz artırdığında insanlar kendi ülke para birimlerini talep etmeye başlar. Dolayısıyla talebi yükselen para biriminin değeri kaçınılmaz olarak yükselmeye başlar. Bu noktada, yurtiçinde bir türlü düşürülemeyen enflasyon, TCMB’ye en çok zorluk çıkaran gösterge. Her ne kadar mayıs ayı itibarıyla enflasyonda yavaşlama olsa da henüz bir geri çekilme görülmüş değil. Bu sebeple TCMB enflasyon görünümünde bir iyileşme olmamasından dolayı faiz oranlarında bir değişikliğe gitmiyor.

YUKARI YÖNLÜ HAREKET GÖRÜLEBİLİR

FED’in bir sonraki faiz artırım kararı ise eylülde bekleniyor. Dolayısıyla, bu sürece kadar politik veya ekonomik bir olumsuzluk yaşanmaması halinde kısa dönemde kurda bir istikrar beklense de 3.50’nin altında bir kalıcılık zor görünüyor.

Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Görevlisi Ekonomist Murat Tufan, dolarda 3.50 lira seviyesinin tıpkı borsa endeksinde psikolojik öneme sahip 100 bin kadar önemli bir barometre olduğunu söyledi. Tufan, özellikle 3.54-3.48 bandından birey ve kurumların döviz tevdiat hesaplarında (DTH) artışlar gözlemlendiğini, dolayısıyla yeni haftada DTH‘ların artmaya devam etmesi durumunda kurda yeniden yukarı yönlü hareketler görülebileceğini aktardı.

SİYASİ GÜNDEM HAREKETLENDİ

KAPITAL FX Araştırma Müdür Yardımcısı Enver Erkan, şu anda doların ralli yapması için ortada çok fazla neden bulunmadığını belirterek, kurlarda aşağı hareketin sınırlı kaldığını, özellikle dolar/TL’deki durumun bir düşüş trendinden çok bir konsolidasyon şeklinde oluştuğunu ifade etti. Erkan, geniş resimde TL’nin dış konjonktürle uyumlu bir fiyatlama yapmaya devam edeceğini kaydederek, yurtiçinde siyasi gündemin tekrar hareketlendiğine de dikkat çekti. Enflasyonda oluşan risklerin para politikasının normalleşmesini engellediğini ifade eden Erkan, “Haliyle, şu anda çift haneli faizlerin yarattığı trade avantajı olmasa TL muhtemelen kendi ülke grubu içerisinde bu kadar pozitif olamayacaktı. Reel faizlerin halen emsal piyasalara göre düşük olması da enflasyonun düşmesi gerekliliğini gözler önüne seriyor” diye konuştu.

YABANCI İKAN OLDU YERLİLER OLMADI

Alnus Yatırım Araştırma Uzmanı Vahap Taştan, yabancı yatırımcı ikna olsa bile yerli yatırımcının döviz tevdiat hesaplarının artmaya devam ettiğine dikkat çekti. Taştan, “Dolarda 3.55 TL’lerin üzerine ataklar zayıf kalmaya devam edebilir. 3.50 altında ise kalıcılık sağlanacağı görüşünde değilim” dedi. Yurtiçinde döviz ile ilgili her problemin çözümünün enflasyondan geçtiğini belirten Taştan, enflasyondaki yükseliş tersine çevrilmediği ve tek haneye düşürülmediği sürece TL’de aşırı bir değerlenme beklentisi içinde olmamak gerektiğini söyledi. Yıl sonunda muhtemelen yüzde 9 – yüzde 10.5 bandı içerisinde bir yıllık enflasyon oranı beklendiğini aktaran Taştan, enflasyonun kurun geri çekilmesini engellediğini belirtti.