Başkanlık tartışmalarının Türkiye’ye faturası ağır oldu. CHP Tekirdağ Milletvekili Faik Öztrak, 2016’nın Ekim ayından bu yana devam eden başkanlık tartışmaları nedeniyle ekonomide belirsizliğin arttığını, bu yüzden Merkez Bankası rezervlerinin beş ayda 10 milyar dolar eridiğini bildirdi. AKP hükümetleri döneminde dış borç ve cari açığın rezervlerden daha hızlı arttığını belirten Öztrak, Merkez Bankası’nın kasasındaki paranın, Türkiye’nin bir yıllık döviz ihtiyacını karşılayamayacak seviyeye düştüğünü söyledi.

120 DEĞİL 30.6 MİLYAR DOLAR


Faik Öztrak, "Türkiye’nin Döviz Rezervleri-Delikli Para Hikayesi" isimli raporuyla Merkez Bankası rezervlerini mercek altına aldı. Raporda, Merkez Bankası’nın kasasında, Cumhurbaşkanının iddia ettiği gibi 120 milyar dolar değil, altın dahil toplam 110 milyar dolar bulunnduğu, bankalar ile uluslararası kuruluşların Merkez Bankası’nda tuttuğu paralar ayıklandığında net rezervin sadece 30.6 milyar dolar olduğu belirtildi.

BAŞKANLIK HEVESİ 10 MİLYAR DOLARA MAL OLDU


Rapora göre, başkanlık teklifinin gündeme geldiği Ekim 2016’dan bu yana, ekonomide ortaya çıkan belirsizlik yüzünden Türkiye’nin rezervleri 10 milyar dolar eriyerek ülkenin yıllık döviz ihtiyacını karşılayamaz hale geldi. 2002 yılında Merkez Bankası’nın kasasında, kısa vadeli dış borcu ve bir yıllık cari açığı finanse etmek için gerekli parayı ifade eden yıllık döviz ihtiyacının 1.6 katı rezerv bulunduğuna işaret edilen raporda, "Türkiye, 2002 seviyesini korumuş olsaydı rezervimiz 216.5 milyar dolar olacaktı. Oysa şu an itibariyle kasadaki para bunun yarısı kadar. Özelleştirmelerden elde edilen 60 milyar dolar gelir nereye gitti?" denildi.

DELİKLİ PARAYA MUHTAÇ OLDUK


Raporda Çin’in 3 trilyon dolar Güney Kore, Brezilya ve Hindistan gibi ülkelerin 300 milyar doların üzerinde reverve sahip olduğu belirtilirken "Cumhurbaşkanının iddia ettiği gibi Türkiye’nin başkalarını ürkütecek derecede bir döviz rezervi bulunmuyor. Aksine rezervler dünyada dövizin bol olduğu dönemde güçlendirilmedi. Sıcak para bağımlısı haline getirilen Türk ekonomisi, dünyanın en riskli ekonomileri arasına girdi. 2002 yılına göre çok daha fazla dış kaynağa bağımlı olan Türkiye ekonomisi izlenen yanlış politikalar yüzünden asıl bugün delikli paraya muhtaç duruma düştü" tespiti yapıldı.