Ege’de Egemenliği Anlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklar sorununun, Figen Akat isimli Türk ticaret gemisinin 25 Aralık 1995 tarihinde Çavuş adamızdan 2,5; Bodrum Gümüşlük sahilinden 3.8 deniz mili uzaklığındaki Doğu Kardak kayalığında karaya oturmasıyla gündeme geldi. Söz konusu kayalıkların egemenliği sorunu çok kısa bir süre içinde krize dönüştü. Türk-Yunan Sahil Güvenlik ve Deniz Kuvvetlerini Güney Ege’de karşı karşıya getirdi. O tarihten sonra Türkiye fiili devlet uygulaması olarak keşif-karakol görevi başlattı, Kardak’ın Türk toprağı olduğu ilan edildi.
Karasu ve ve havasahası var
Emekmli Koramiral Can Erenoğlu, Ege’deki adalarımızla ilgili gelişmeleri SBÖZCÜ’ye şöyle anlattı: “Kardak kayalıkları dahil 156 adet ada, adacık ve kayalığın egemenliği sorunu, Yunanistan ile aramızda mevcut ve Yunanistan’dan kaynaklanan karasuları, sözde 10 deniz millik hava sahası, adaların askersizleştirilmesi ve kıta sahanlığı gibi hukuken haklı olduğumuz anlaşmazlıkların çözümünde Türkiye’ye önemli avantajlar sağlayacaktır. Ada, adacık ve kayalıkların karasuları vardır ve karasuları olduğu için hava sahası da vardır. Kıta sahanlığı ve üzerlerinde ekonomik bir faaliyet olursa adaların kendilerine ait Münhasır Ekonomik Bölgeleri de vardır. Dolayısı ile son 21 yıldır gündemde bulunan söz konusu ada, adacık ve kayalıkların egemenliği tartışması esasen çok boyutludur.
388 kilometre karelik egemenlik alanı
Halen bu ada, adacık ve kayaların oluşturduğu karasuları alanı Ege’nin yaklaşık yüzde 6’lık kısmını oluşturmaktadır. Ege’de halen Yunanistan’ın yüzde 43,5; bizim ise sadece yüzde 7,5 oranında karasuları alanına sahip olduğumuz dikkate alındığında, yüzde 6’lık ilave pay yüzde 80 oranında ilave egemenlik alanı demektir. Denizde suüstündeki bir nokta kadar kayalık bile karasuları dikkate alındığında 388 kilometre karelik bir egemenlik alanı oluşturacaktır. Dolayısıyla bu adacık ve kayalıklar taş ve kaya parçası denerek önemsizleştirilmemelidir.
Kardak krizi, tarihi süreç içinde egemenliği herhangi bir anlaşma ile Yunanistan’a hukuki yolla devredilmemiş 156 ada, adacık ve kayalık üzerinde Türk egemenliğinin devam ettiğinin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu sorun, Yunanistan’a karşı hukuken güçlü olduğumuz alanların başında gelmektedir.
Yunanistan’ın yaptığını yapamadık
Ege’de söz konusu ada, adacık ve kayalıkların egemenliğine yönelik önemli işaretlerden olan fiili devlet uygulamalarında kriz sonrası tarafımızdan gerekli iradenin gösterildiği söylenemez. Yunanistan ise tam aksine kendilerinin İmia ismini verdikleri Kardak krizi sonrası tüm Ege’de fiili devlet uygulamalarını artırmıştır. Bu uygulamalar kapsamında Egemenliği Anlaşmalarla Yunanistan’a Devredilmemiş Ada, Adacık ve Kayalıklara bayrak dikmek, asker bulundurmak, devlet büyüklerince ziyaret etmek ve dini ayinler düzenlemek gibi işgal olarak değerlendirilecek faaliyetler ulusal basınımıza da yansımıştır.
Yunanistan’ın yumuşak karnı
Yunanistan’a hiçbir zaman devredilmemiş ada, adacık ve kayalıklara yönelik siyasetimizin kapsamlı bir şekilde ele alınması, fiili devlet uygulamalarımızın zamanlama dikkate alınarak iç siyasete alet edilmeyecek şekilde ve tedricen güçlendirilerek devam ettirilmesi, Avrupa Birliği’nin üyelik sürecini askıya alma ve diğer ülkelerin de benzeri baskılarına direnç gösterilmesi gerekmektedir.
Kardak kayalıklarının Türk toprağı olduğu diplomatik yollardan Yunanistan’a ve dünyaya ilan edildiğine göre fiili devlet uygulamalarımız Kardak kayalıklarından daha çok ve gerektiğinde isimleri açıklanacak diğer ada, adacık ve kayalıklara yönelik yapılmalı, etrafında ve yakınında dolaşma faaliyetleri ise ‘ada ziyaret edildi’ diye abartılmamalı.”
