Rejim değişiyor diye havaya giren Akp’nin kadın milletvekili, “100 yıllık prangadan kurtuluyoruz” dedi.

*

Pranga öyle mi?

*

Satı kadın mesela...
Tee 1935’te TBMM’ye seçilen ilk kadın milletvekillerinden biriydi. Gazi eşiydi. Beş çocuk annesiydi. Kazan’ı Kahramankazan yaptılar ya... İşte o Kahramankazan’ın muhtarıydı! Seçimlerden kısa süre önce Mustafa Kemal’le tanışmış, kendi elleriyle ayran ikram etmişti. Sohbet sırasında muhtar olduğunu öğrenince “kaç doğumlusun?” diye sormuştu Atatürk... Satı o sırada 44 yaşındaydı, 1890 doğumluydu ama, “19 Mayıs 1919’da doğdum” cevabını verdi. Nasıl yani demeye kalmadan devam etti, “O tarihten evvel yaşamıyordum!”

*

Akpli kadın vekilin “pranga” dediği... İşte bu şuurdur.

*

Fatma Seher Erden... Şehit eşiydi. Sivas kongresine gitti, yolunu gözledi, simsiyah atının üstünde, simsiyah elbiseler içinde, simsiyah çizmeleri ve simsiyah tüfeğiyle, Mustafa Kemal’in önüne dikildi, “bana iş ver” dedi. Bu esmer tenli, gözü kara kadının görev pusulasını bizzat imzalayan Mustafa Kemal, tarihi sıfatını da bizzat taktı, “Kara Fatma” dedi. Aralarında kendi kızının da bulunduğu, neredeyse tamamı kadınlardan oluşan 300 kişilik birliği vardı. İnönü’de Sakarya’da Dumlupınar’da vuruştu, yaralandı, bir ara esir bile düştü, kaçmayı başardı, Ege dağlarında çarpıştı, 9 Eylül’de İzmir’e ilk giren süvarilerimizin arasındaydı. İstiklal madalyası aldı. Onbaşı olarak başladı, üsteğmen olarak emekliye ayrıldı. Maaşını hiç almadı, Kızılay’a bağışladı. Dara düştü, kimseye haber etmedi. Galata’daki Rus manastırına sığındı, tesadüfen farkedildi, madalyam bana yeter demesine rağmen, zorla maaş bağlandı, Darülaceze’de vefat etti.

*

Akp’nin Erzurum milletvekili olan kadın “bu topraklara pranga vuruldu” diyor ama... Bu toprakları özgürleştirmek için canını ortaya koyan Türkiye’nin ilk kadın subayı Kara Fatma, Erzurumlu’ydu.

*

Bademlerin yere göğe sığdıramadığı Abdülhamid’in 16 eşi vardı. TBMM’de anma töreni yaptıkları Abdülmecid’in 22 eşi vardı. Atatürk hakkında idam fermanı yazan, İngiliz gemisinin ambarına saklanarak kaçan zat-ı şahane Vahdettin’in altı eşi vardı. 1926’da... Zehra Say medeni kanunla evlenen, Türkiye’nin resmi nikahlı ilk kadını oldu.

*

Suat Berk ilk kadın hakimimiz, Nebahat Sarıyal ilk kadın savcımız, Süreyya Ağaoğlu ilk kadın avukatımız oldu, 1925’te... Ferdane Bozdoğan ilk kadın diş hekimimiz oldu, 1924’te... Esma Deniz ilk diplomalı hemşiremiz oldu, 1924’te... Kamile Şevki Mutlu ilk kadın tıp profesörümüz oldu, 1935’te... Kadınlarımızın değil insanlarla ilgilenmesi, hayvanlarla ilgilenmesi bile yasaktı, Sabire Aydemir ilk kadın veteriner hekimimiz oldu, 1937’de... Nüzhet Gökdoğan ilk kadın gökbilimcimiz, ilk kadın dekanımız, 1933... Gül Eser ilk kadın muhtarımız, 1933... Herifler bugün bile hâlâ kadınların gülmesine, kahkaha atmasına tahammül edemiyor ama, Selma Emiroğlu ilk kadın karikatüristimiz oldu, 1943’te.

*

Afife İpek ilk kadın zabıtamız 1952, Akp’li kadın vekil üzülecek ama, ilk kadın zabıtamız Erzurum belediyesinde görev yapıyordu. Jale İnan ilk kadın arkeoloğumuz 1943, Feriha Saner ilk kadın emniyet müdürümüz 1953, Tülin Tepedeldiren ilk kadın komando subayımız 1999, Seher Aytaç ilk kadın makinistimiz 1990, Lale Orta ilk kadın futbol hakemimiz 1986, Türkan Akyol ilk kadın bakanımız 1971, Tansu Çiller ilk kadın başbakanımız 1993, Özlem Bozkurt ilk kadın kaymakamımız 1992, Lale Aytaman ilk kadın valimiz 1991, Müfide İlhan ilk kadın şehir belediye başkanımız 1950, Filiz Dinçmen ilk kadın büyükelçimiz 1982, Fürüzan İkincioğulları ilk kadın Danıştay başkanımız 1994... Yüksek yargı üyesi ilk kadınımız Melahat Ruacan, sadece Türkiye’nin değil, dünyanın ilk Yargıtay hakimi oldu, 1945’te.

*

Bedriye Tahir Gökmen ilk kadın pilotumuz oldu 1933’te, Sabiha Gökçen ilk kadın savaş pilotumuz oldu 1937’de, Semiha Es dünyanın ilk kadın savaş muhabiri unvanı kazandı, 1950’de... Leman Bozkurt Altınçekiç sadece Türkiye’nin değil, NATO’nun ilk kadın jet pilotu oldu, 1958’de... Adile Tuğrul, Mualla Bayülken, Münevver Erdoğdu, Nermin Şen ilk hosteslerimiz 1946, Yıldız Uçman ilk kadın paraşütçümüz 1935, Dilhan Eryurt NASA’da görev yapan ilk Türk kadını 1961.

*

Feriha Tevfik ilk Türkiye güzelimiz oldu, 1929’da, Keriman Halis Ece ilk dünya güzelimiz oldu, 1932’de... Prangalı kraliçeler yani!

*

Samiye Cahid Morkaya ilk kadın otomobil yarışçımız 1932, Asıme Şahsuvaroğlu resmi otomobil ehliyeti olan ilk kadınımız 1934... Aliye Berger ilk kadın gravürcümüz 1951, Sabiha Bengütaş ilk kadın heykeltıraşımız 1924, İlgi Öztuncer ilk kadın kaptanımız 1959, Zehra Kosova Durmaz ilk kadın sendikacımız 1933, Dervişe Koç ilk kadın sendika başkanımız 1955, Hikmet Cengiz ilk kadın komiserimiz 1957, İnci Özdil ilk kadın orkestra şefimiz 1983, Tennur Yerlisu ilk kadın dünya şampiyonu sporcumuz 1987, Emel Gazimihal ilk kadın radyo spikerimiz 1937, Nuran Devres ilk kadın televizyon spikerimiz 1968, İclal Ersin ilk kadın muhasebecimiz ve ilk kadın banka müdürümüz 1928, Arzuhan Doğan Yalçındağ Tüsiad’ın ilk kadın başkanı 2007, Tülay Tuğcu Anayasa Mahkemesi’nin ilk kadın başkanı 2005, Eylem Elif Maviş, Burçak Özoğlu Poçan, Meltem Özmine ve Suna Yılmaz, Everest’e tırmanan ilk kadın dağcılarımız 2006, Seniha Sami Moralı ilk kadın müzecimiz 1927, Cahide Sonku ilk kadın film yönetmenimiz 1949, Yıldız Moran eğitim almış ilk kadın fotoğrafçımız 1950, Nesrin Olgun Manş’ı yüzerek geçen ilk kadın sporcumuz 1979, Gizem Girişmen paralimpik olimpiyatlar tarihinde altın madalya kazanan ilk kadın sporcumuz 2008, Behice Boran ilk kadın siyasi parti başkanımız 1975, Beyza Bilgin ilk kadın vaizimiz 1962, Sabiha Rıfat Gürayman ilk kadın inşaat mühendisimiz 1933, Semiha Berksoy ilk kadın opera sanatçımız 1934, öncü kadınlarımızın hepsini yazmaya kalksak sabaha kadar bitiremeyiz.

*

Mustafa Kemal Atatürk özetle diyor ki... “İnsan topluluğu kadın ve erkek denilen iki cins insandan mürekkeptir. Kabil midir ki, bu kütlenin bir parçasını ilerletelim, ötekini ihmal edelim de, kütlenin bütünlüğü ilerleyebilsin? Mümkün müdür ki, bir cismin yarısı toprağa zincirlerle bağlı kaldıkça, öteki kısım göklere yükselebilsin?”

*

Pranga denilen vizyon, işte budur.

*

Pranga’dan önce bu topraklarda... Nüfus sayımı yapılıyordu ama, sadece erkekler ve büyükbaş-küçükbaş hayvanlar sayılıyordu.
Pranga’dan önce bu topraklarda... Erkek vardı, ahırdaki inek vardı, ağıldaki koyun vardı ama, kadın yoktu!

*

Atatürk devrimleri sayesinde eşit insan haklarına sahip olacaksın, Atatürk devrimlerinin yarattığı imkanlardan sonuna kadar faydalanacaksın, Atatürk devrimleri sayesinde milletvekili seçileceksin, sonra da “100 yıllık pranga” diyeceksin öyle mi?